Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Turizm Yatırım Forumu'nda konuştu: (2)
"Şu anda fiilen enflasyon yüzde 50'nin altına inmiş, reel sektörün enflasyon beklentileri hala önümüzdeki 12 ay için gerçekleşen enflasyon düzeyinde. Finansal piyasalar 'önümüzdeki 12 ayda enflasyon yüzde 27'ye düşecek' diyor ama reel sektör hala yüzde 47 civarında bir enflasyon bekliyor, bu gerçekçi değil"- "Kötümser olmanız için hiçbir sebep yok. Bütçe açığını kontrol altına aldık, deprem yaralarını sarıyoruz, Maastricht kriterini tutturacağız, borç sorunumuz yok, cari açık sorununu önemli ölçüde çözdük.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Şu anda fiilen enflasyon yüzde 50'nin altına inmiş, reel sektörün enflasyon beklentileri hala önümüzdeki 12 ay için gerçekleşen enflasyon düzeyinde. Finansal piyasalar 'önümüzdeki 12 ayda enflasyon yüzde 27'ye düşecek' diyor ama reel sektör hala yüzde 47 civarında bir enflasyon bekliyor, bu gerçekçi değil." ifadelerini kullandı.
Şimşek, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) tarafından Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi stratejik ortaklığıyla düzenlenen Turizm Yatırım Forumu'na katıldı.
2025'te enflasyonda düşüş yaşanacağını ifade eden Şimşek, para politikasındaki sıkılaşmanın gecikmeli etkisinin olacağını, maliye politikasının 2025'te bu seneye göre daha sıkı olacağını, bunun sonucu olarak bütçe açığının düşeceğini ve bütçe açığındaki düşüşün dezenflasyonu destekleyeceğini anlattı.
Şimşek, şunları kaydetti:
"Gelirler politikasında da daha makul bir patikaya doğru evrileceğiz. Yönetilen, yönlendirilen fiyatlarda da yani devletin kontrol ettiği fiyatlarda, mümkün olduğunca, bütçenin bize alan sunduğu oranda, hedef enflasyon paralelinde bu konularda adım atacağız. Dolayısıyla dezenflasyon süreci sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada da zaman alıyor. Enflasyonun şok öncesine dönmesi ortalama 3,4 yıl alıyor, ilk yılı geride bıraktık. Önümüzdeki 2-2,5 yıl içerisinde enflasyonu kalıcı bir şekilde şok öncesi kalıcı tek hanelere düşüreceğiz.
Bütçe açığında deprem çok önemli bir harcama kalemi. Geçen sene deprem hariç bütçe açığı milli gelire oran olarak yüzde 1,6 idi. Gelişmekte olan ülkelerde bütçe açığı ortalama geçen sene yüzde 5,5'ti. Türkiye'nin kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 26'ya düştü. Dolayısıyla bizim bütçe açığını düşünmemizin 3 sebebi var. Bir, dezenflasyonda Merkez Bankasını desteklemek. İki, dönüşüme, yapısal dönüşüme kaynak ayırmak. Üç, şoklara karşı mali alan oluşturmak. Bizim hedefimiz bütçe açığını kalıcı bir şekilde tekrar yüzde 3'ün altına düşürmek. Kurda, daha doğrusu TL'deki oynaklıkta ciddi bir azalma var. Program öncesinde (OVP) gelişmekte olan ülkeler bandının oldukça dışında bir oynaklığa sahiptik. Şimdi gelişmekte olan ülkelerle neredeyse aynı, yani bandın orta noktalarında olacak şekilde TL'deki oynaklık azalmıştır."
- "Yapısal reformlar bizim potansiyelimizi harekete geçirmek için olmazsa olmaz önceliğimiz"
Konuşmasında yapısal reformlar hakkında da bilgi veren Şimşek, "Yapısal reformlar bizim potansiyelimizi harekete geçirmek için, şu ana kadar elde ettiğimiz kazanımları kalıcı hale getirmek için olmazsa olmaz önceliğimiz." dedi.
Şimşek, Türkiye'nin sanayi kültürü, sanayi birikimi olarak kendisine benzer ülkelerden çok daha iyi durumda olduğuna işaret ederek, katma değer zincirinde daha yukarı çıkmak için yapılması gerekenlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Daha yüksek teknoloji, daha orta yüksek teknoloji ürünler üretilmesi gerektiğini dile getiren Şimşek, bunun için hayata geçirilen "HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı" başta olmak üzere, sanayide dönüşümü sağlamak için hayata geçirilen projeler hakkında bilgi verdi.
Mehmet Şimşek, "Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi'nden (YTAK) turizm sektörünü de yararlandıracak noktaya getireceğiz, onun da çalışmasını yapıyoruz." dedi.
- "Kararlılıkla dezenflasyon programını uygulayacağız ve sonunda da başaracağız."
Türkiye için en kritik alanın enerjide dönüşüm olduğunun altını çizen Şimşek, "Çünkü son 20 yılda 900 milyar dolardan daha fazla bir parayı biz enerji ithalatına ödemişiz. Dolayısıyla enerjide dönüşüm, yeşil dönüşüm Türkiye için bir lüks, moda değil, zarurettir." ifadesini kullandı.
Bakan Şimşek, insana yatırım, yatırım iklimini iyileştirmek, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm gibi alanlarda çok sayıda çalışma yaparak, verimliliği, rekabet gücünü artırıp, Türkiye'nin büyüme potansiyelini yükseltme hedefinde olduklarını belirtti.
2025'te tüm bu çalışmaları daha da hızlandıracaklarını aktaran Şimşek, şunları söyledi:
"Kötümser olmanız için hiçbir sebep yok. Bütçe açığını kontrol altına aldık, deprem yaralarını sarıyoruz, Maastricht kriterini tutturacağız, borç sorunumuz yok, cari açık sorununu önemli ölçüde çözdük. Kalıcı bir şekilde çözüm için yapısal reformları konuşuyoruz. Bütün bu kazanımları kalıcı hale getirecek yapısal dönüşüm esas gündemimiz. Geriye ne kalıyor? Hayat pahalılığı, enflasyon kalıyor. Milletimizin bu konudaki kaygılarını anlıyoruz, şikayetlerini dinliyoruz, duyuyoruz. Evet, enflasyon önemli bir sorun ama kolaycı bir çözüm yok. Kolaycı bir çözüm olsaydı, ülkeler zaten keşfetmiş olurdu. Maalesef sabırla ve kararlılıkla bu işin üzerine gitme dışında hiçbir seçeneğimiz yok. Onun için biz de sabırla kararlılıkla bu dezenflasyon programını uygulayacağız ve sonunda da başaracağız."
Şimşek, bu sayede reel sektörün önünün açılacağını, makul maliyetlerle finansmana erişileceğini, uzun vadeli sermaye piyasası enstrümanları üzerinden yatırımlarının finanse edileceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Zaten siz bunu istemiyor musunuz? Onun için sizden destek istiyoruz. Şu anda fiilen enflasyon yüzde 50'nin altına inmiş, reel sektörün enflasyon beklentileri hala önümüzdeki 12 ay için gerçekleşen enflasyon düzeyinde. Finansal piyasalar 'önümüzdeki 12 ayda enflasyon yüzde 27'ye düşecek' diyor ama reel sektör hala yüzde 47 civarında bir enflasyon bekliyor, bu gerçekçi değil. Dolayısıyla enflasyon gerçekten düşüyor, düşmeye de devam edecek ve 2025'te bu düşüş hızlanacak. 2025'e ilişkin makroekonomik görünüm, dezenflasyonist görünüm, bütçe görünümü bütün bunlar olumlu. En önemlisi reformları hızlandıracağız. Kazanımları kalıcı hale getirmenin, verimliliği, rekabet gücümüzü artırmanın başka bir yolu yok."
Bakan Şimşek, turizm sektörünün mevcut durumu hakkında da değerlendirmelerde bulunarak, sektörde büyük bir potansiyel bulunduğunu, Türkiye'nin turizmde önemli mesafe aldığını sözlerine ekledi.
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 24 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.