Geçmişten miras hat sanatı usta elde geleceğe taşınıyor
Hat sanatına ilgisini akademik boyuta taşıyarak 13 yılda yaklaşık 500 eser ortaya koyan Ebubekir Altıok, sanatın gelecek nesillere aktarılması için Düzce Üniversitesi Kaynaşlı Meslek Yüksekokulu Geleneksel El Sanatları Bölümünde eğitim veriyor- Kültür ve Turizm Bakanlığı Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı hattat Ebubekir Altıok:- "Geleneksel usulde bu bayrağı nasıl aldıysam bir şey eksiltmeden, değiştirmeden o mesuliyet bilinciyle genç nesillere devretmeye, öğretmeye, aktarmaya çaba gösteriyorum"
GÖKSEL CÜNEYT İĞDE - Düzce'de gönül verdiği hat sanatında 13 yılda yaklaşık 500 eser ortaya koyan Ebubekir Altıok, ecdat yadigarı sanatı gelecek nesillere aktarmak istiyor.
Görsel sanatlara merakı çocukluk yıllarında başlayan 42 yaşındaki Altıok, Düzce İmam Hatip Lisesinde okurken hat ve kaligrafi sanatıyla tanıştı.
Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Bölümündeki lisans eğitiminin ardından Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Geleneksel Türk Sanatları Anasanat Dalında yüksek lisans eğitimini tamamlayan Altıok, 2010 yılından bu yana Düzce Üniversitesi Kaynaşlı Meslek Yüksekokulu Geleneksel El Sanatları Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışıyor.
Hat sanatçıları İsa Yaprak ve Turan Sevgili'den eğitim alan Altıok, İstanbul'da 2011'de İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezinde (IRCICA) hat sanatı icazetini aldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının "Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı" ünvanını 2017 yılında alan Altıok'un 13 yılda ortaya çıkardığı 500'e yakın eserden bazıları, yurt içinde ve yurt dışında sergilendi.
- "Ölene kadar da yapmayı düşünüyorum"
Ebubekir Altıok, AA muhabirine, resim yeteneğinin babasından geldiğini belirterek, "İlkokulda resmim çok iyiydi. O da babamdan geliyor. Babam polis memuruydu, iyi kara kalem çizerdi. Ailemizde de benim görmediğim ama anlatılan, yazısı güzel insanların olduğunu biliyorum." dedi.
Lise yıllarında İslam kültürüyle ilgilenmeye başladığını anlatan Altıok, "Kur'an-ı Kerim, hadis gibi derslerde kitapların kenarlarında, sayfalarda güzel yazılmış tuğra ve hadislerden oluşan hat örneklerini görünce hat sanatına ilgi duymaya başladım. Bunun yanında kaligrafiye de başlamış oldum." diye konuştu.
Altıok, geleneksele bağlı kalarak klasik eserler ortaya çıkardığını dile getirerek, "Bunun yanı sıra Hilye-i Şerif dediğimiz Peygamberimizin şekil ve şemailinin anlatıldığı levhaları hattatlar olarak çokça yazıyoruz. Ben de bu konuya eğildim ve 50 kadar da klasik dışında bu alanda modern tasarımlarım var. Bunların hepsi Ankara, İstanbul ve yurt dışında çeşitli koleksiyonlarda bulunuyor. Hilye-i Şeriflerimle Washington, Londra, Dubai, Katar gibi birçok şehir ve ülkede hat sanatıyla ilgili karma sergilere katıldım." ifadelerini kullandı.
Hat sanatını geleneksele bağlı kalarak el yapımı, uzun ömürlü kağıtlara uyguladığını aktaran Altıok, şöyle devam etti:
"Yazdığımız yazı ayet, yani Allah'ın kelamı ve Peygamberin hadisi olduğu için malzemeler de özel oluyor. Kağıdımız, mürekkebimiz, kalemimiz, yazı yazarken ki manevi halimiz hepsi özel. Abdestsiz yazmamaya gayret gösteriyoruz. İçerisinde İslam olan bir işi yapmaktan son derece mutluyum, huzurluyum, seviyorum ve ölene kadar da yapmayı düşünüyorum. Bu benim hayat gayem."
Altıok, İslam kültürünün bir parçası, ecdat yadigarı hat sanatını bir yandan da üniversite öğrencileriyle tanıştırdığı belirterek, "Düzce Üniversitesi Kaynaşlı Meslek Yüksek Okulu Geleneksel El Sanatları Bölümümüz var. Burada bu eğitimleri veriyorum. Haricinde kampüsümüzde Sürekli Eğitim Merkezinde açılan kurslarımız var. Geleneksel usulde bu bayrağı nasıl aldıysam bir şey eksiltmeden, değiştirmeden o mesuliyet bilinciyle genç nesillere devretmeye, öğretmeye, aktarmaya çaba gösteriyorum." şeklinde konuştu.
Kaynak:
Bu haber toplam 120 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.