EYDEP tanıtım toplantısı
Başbakan Yıldırım: (1)- "Önümüzde yeni bir dönem var, bu dönem sanayi 4.0 ve sanal gerçeklik. İnsan faktörünün devreden çıktığı daha fazla bilişimin, teknolojinin, yazılımın, alın teri yerine akıl terinin daha fazla kullanılacağı bir döneme giriyoruz"- "T
ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Önümüzde yeni bir dönem var, bu dönem sanayi 4.0 ve sanal gerçeklik. İnsan faktörünün devreden çıktığı daha fazla bilişimin, teknolojinin, yazılımın, alın teri yerine akıl terinin daha fazla kullanılacağı bir döneme giriyoruz." dedi.
Yıldırım, Savunma Sanayii Müsteşarlığınca, JW Marriot Otel'de düzenlenen Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Projesi'nin (EYDEP) tanıtım toplantısına katıldı.
Başbakan Yıldırım burada yaptığı konuşmada, önce projenin ne olduğunu anlamak gerektiğini belirterek, "Herhalde yetkinlik, bu işi yapabilir mi yapamaz mı? Kabiliyeti var mı, yok mu? Önce firmaları incelemeden geçirip, 'sen şu işi yaparsın şöyle kenara gel bakalım, sen yapamazsın, işine bak.' Envanter tespiti bitince bunlara görev verilecek. Kim ne iş yapacak, hangi alanda uzmanlaşacak, bir nevi bunlara hocalık yapılacak. Hani futbol takımlarının çalıştırıcıları olur ya onun gibi Savunma Sanayii Müsteşarlığımız da bunlara hocalık, ağabeylik yapacak ve onların hangi alanlarda ilerlemeleri gerektiğine karar verecek, destek olacak. Benim mevzudan anladığım bu." ifadesini kullandı.
Savunma sanayisinin, bölgede yaşanan olaylara bakıldığında gittikçe daha önemli hale geldiğini söyleyen Yıldırım, bunun terörle mücadele harekatlarında, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında görüldüğünü dile getirdi.
Bu durumun yakın tarihte ilk olarak 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda görüldüğünü belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"Ben de o zamanlar gemi inşa tahsili yapan, mühendis adayı biriydim. Daha sonra çalıştığım tersanelerde, bizim savunma sanayisi konusunda yetkinliğimizin, yeterliliğimizin olmadığını o zaman acı tecrübelerle yaşadık. En ufak, hiçbir teknolojik üstünlüğü olmayan ufak çıkarma tekneleri bile maalesef ambargo kapsamına alındı ve Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra savunma sanayisinde yerli ve milli imkanlardan yoksun olduğunu gördü. Esasen orada yaşanan olumsuz tecrübe üzerine rahmetli Özal, Savunma Sanayii Müsteşarlığının kuruluşunu gerçekleştirdi ve burada ilk adımları attı."
Yıldırım, AK Parti iktidarına kadar savunma sanayi alanında çalışmalar yapıldığını, bunun yok sayılamayacağını ancak zaman odaklı, zamanı etkin kullanan çalışmaların yapılamadığını söyledi.
- "Biriken projeleri, hızlı bir şekilde hayata geçirmeye başladık"
Savunma sanayisinin 1985'ten beri gündeminde çıkarma gemileri, sahil güvenlik botları ve muhriplerin bulunduğunu ifade eden Yıldırım, "En az 10, 15 sene hep gündemde olmaya devam etti. Bir türlü bunlar hayata geçmedi ancak 2002'de AK Parti iktidarı Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde savunma sanayisine özel bir önem verdik. Biriken bu projeleri hızlı bir şekilde hayata geçirmeye başladık." diye konuştu.
Projeleri hayata geçirirken, aynı zamanda yerlilik oranını artırdıklarını vurgulayan Yıldırım, şöyle dedi:
"Yüzde 24'teydi, şimdi yüzde 65'in üzerinde hesap ediliyor. Her şeyi yüzde 100 yerli de yapabilirsiniz, problem yok ama bu işin ekonomisi önemli. Dünyada hiçbir ülke her şeyi kendim yapacağım hevesinde değil. O, kapalı ekonomilerde mümkün yani ticari, iktisadi, ekonomik hayatın tamamen devletin elinde olduğu, 1950'den önceki devlet eliyle kalkınma modelinde her şeyi yapmaya çalışıyorduk. Mesela fabrikalarımız vardı, ihtiyacı olan cıvatayı da kendileri yapıyordu. Nasıl yapıyor? Piyasada daha 1970'li yıllara kadar devam eden, piyasada 10 kuruş bizde maliyet 10 lira ama ne var, 'Biz yapıyoruz.' Bu alışkanlıklar artık gitti."
Türkiye'nin savunma sanayisi alanında dünya ölçeğinde şirketleri bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, şunları söyledi:
"Savunma Sanayii Müşteşarlığı, Savunma Sanayii Güçlendirme Vakfı altında şirketlerimiz, Milli Savunma Bakanlığına bağlı fabrikalarımız, tersanelerimiz var. Esasında geçmişten gelen bir altyapımız var ama bu altyapıyı değişen dünya şartlarına, değişen teknolojik gelişmelere uyumlu hale getirmek, bu dönüşümü gerçekleştirmek şu anda bu şirketlerin geleceğini, kaderini belirleyecek. Acaba bunlar yine o kamu anlayışıyla zaman odaklı olmayan, maliyet odaklı olmayan, rekabetçi anlayışı yerleştirmeyen şekilde çalışmaya devam mı edecekler yoksa dünyadaki emsalleriyle yarış halinde hem teknolojik gelişmelerini tamamlamış hem de zaman, fiyat bakımından rekabetçi hale mi gelecekler?"
- "Sözleşmelerin ne zaman ne de fiyat bakımından tutturulduğuna şahit olmadım"
Bir süre kamu tersanelerinde çalıştığını anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Orada yapılan sözleşmelerin ne zaman ne de fiyat bakımından tutturulduğuna hiç şahit olmadım. En son da bu sözleşmeleri yapanlara dedik ki 'Niye bu kadar kendimizi yoruyoruz? Kavga, niza sonuçta hiçbir şey olmuyor.' Bir cümle yazalım, 'Kaça mal olursa ne zaman biterse.' En doğrusu bu. Şaka değil, uzun süre böyle gitti. Niye? Çünkü karşılarında onu zorlayacak kimse yok, başka kuruluş yok ama şu anda tersanecilikte, gemi inşasında Türkiye çok büyük mesafe aldı. Türkiye belirli alanlarda marka konumuna geldi. Büyük ölçekli yat yapımında, küçük ve orta ölçekli kimyasal tanker yapımında, servis botları dediğimiz özel amaçlı tekneler konusunda Türkiye ihracat ağırlıklı çalışıyor. Ciddi ilerlemeler katettik hele tamir bakımda müthiş bir kapasiteye ulaştık. Şimdi önümüzde yeni bir dönem var, bu dönem sanayi 4.0 ve sanal gerçeklik. İnsan faktörünün devreden çıktığı, daha fazla bilişimin, teknolojinin, yazılımın, alın teri yerine akıl terinin daha fazla kullanılacağı bir döneme giriyoruz. Eğer sanayi 4.0'ı bundan sonraki süreçte üretim alanımıza hızlı bir şekilde uygularsak bu konuda elde ettiğimiz katma değeri en az 2,5 kat artırma imkanımız var."
- Zeytin Dalı Harekatı başarıyla tamamlandı
Zeytin Dalı Harekatı'nın başarıyla tamamlandığını belirten Yıldırım, "Şu anda temizlik yapılıyor. Maalesef terör unsurları giderken, EYP'lerle her tarafı tuzaklamışlar. Bunların temizliğiyle uğraşırken maalesef kayıplarımız da oluyor. Bugün 3 şehidimiz var. El yapımı patlayıcı temizliği yaparken şehit oldular. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz." dedi.
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 103 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.