Eş Genel Başkan Pervin Buldan, HDP TBMM Grup Toplantısında konuştu:
"Çoklu baro sistemi diye ortaya bir öneri attılar. Amaçları avukatların bütünlüğünü bölmek, çoğunluğu temsil eden avukatların temsil hakkını kısıtlamaktır"- "Üç milletvekili arkadaşımızın Kovid-19 testi pozitif çıktı. Şu an genel sağlık durumları iyi ve t
TBMM (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "çoklu baro sistemi" adı altında bir öneri getirildiğini ifade ederek, "Amaçları avukatların bütünlüğünü bölmek, çoğunluğu temsil eden avukatların temsil hakkını kısıtlamak ve muhalif görülen sesleri bastırmaktır." dedi.
Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle uzun süredir grup toplantısı yapamadıklarını anımsattı.
HDP'li üç milletvekilinin Kovid-19 testinin pozitif çıktığını, şu an genel sağlık durumlarının iyi ve tedavilerinin sürdüğünü belirten Buldan, milletvekillerine ve Kovid-19 nedeniyle tedavi gören vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Bu konuda şeffaf olmaya ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceklerini ifade eden Buldan, koronavirüs salgınının hala can almaya devam ettiğini, tehlikenin geçmediğini ve tedbiri elden bırakmamak gerektiğini söyledi.
Buldan, "Bölge illerinde gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle vaka sayıları her geçen gün ne yazık ki artıyor. Normalleşme adı altında rakamları düşük tutmak için koronavirüs şüphesiyle hastaneye giden insanlarımıza yeterince test yapılmadığı bilgisini alıyoruz. Özellikle Cizre'de vaka sayısının artması endişe vericidir." diye konuştu.
Türkiye'nin her gün biraz daha kötüye gittiğini, siyasi, ekonomik ve toplumsal krizlerin giderek derinleştiğini, buna koronavirüs salgının eklendiği çok kötü günlerden geçildiğini öne süren Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün yaşadığımız tüm sorunlar dünün ve bugünün değil, AKP'nin 18 yıllık iktidar sürecinin yönetme anlayışının sonuçlarıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi daha doğrusu sistemsizliği iki yılını doldurmuş durumda ve bizce artık bu sistem ömrünü de doldurmuştur. 'Ekonomi uçacak' dediler, ekonomiyi değil vatandaşın cebindekini uçurdular. 'Demokratik standartlar yükselecek' dediler, işkencenin, yasakların, adaletsizliklerin standartını yükselttiler. 'Üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü' dediler, sarayın üstün hukukunu inşa ettiler. 'İşsizlik azalacak, enflasyon düşecek' dediler, işsizliği, enflasyonu ve doları yükselttiler. 'Milli gelir artacak' dediler, yandaşların gelirini arttırdılar. Neye el attılarsa çökerttiler, batırdılar ve kaynakları kuruttular. Demokrasiyi, adaleti çökerttiler. Barış iklimini yok ettiler. Toplumu kutuplaştırdılar, nefret iklimini ülkenin her yerine yaydılar. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, sefasını saray ve yandaşları sürmekte cefasını ise ne yazık ki halk çekmektedir."
Diyarbakır merkezli terör örgütü PKK operasyonuna değinen Buldan, "DTK, demokratik, toplumsal ve meşru bir platformdur. Halkın kongresidir, kongre de halkın ta kendisidir. DTK, geçmişte bu parlamentonun başkanı tarafından konferanslara resmi düzeyde davet edilmiş bir kurumdur. Kapısını kırdığınızı kurum, bu ülkede barış, çözüm, demokrasi için mücadele yürüten bir kurumdur." görüşünü savundu.
-"Önce darbenin siyasi ayağını ortaya çıkarmalısınız"
Güvenlik soruşturmasına ilişkin kanun teklifine değinen Buldan, "Güya güvenlik soruşturması teklifi darbecilere karşı alınan bir önlemmiş. Darbeye karşı önlem alacaksanız önce darbenin siyasi ayağını ortaya çıkarmak durumundasınız." diye konuştu.
Barolara ilişkin kanun teklifinin TBMM Başkanlığına sunulduğunu anımsatan Buldan, "Çoklu baro sistemi diye ortaya bir öneri attılar. Amaçları; saray güdümlü barolar oluşturmak, avukatların bütünlüğünü bölmek, çoğunluğu temsil eden avukatların temsil hakkını kısıtlamak ve muhalif görülen sesleri bastırmaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmasında ekonomiye de yer veren Buldan, Türkiye'de işsizliğin giderek arttığını, 13 milyon işsiz bulunduğunu, yoksulluğun Türkiye'nin yakıcı bir sorunu olduğunu söyledi.
Uluslararası Para Fonuna artık gerek kalmadığını dile getiren Buldan, "Yerli ve milli IMF olan AKP, Türkiye toplumunun gelecek on yıllarını borçlandırdı. Saray ve yandaşları hariç şu anda 82 milyon, borçlu durumdadır." görüşünü savundu.
Kaynak:
Bu haber toplam 305 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.