Erzurumlu ahşap ustası, atadan kalma malzemelerle mesleğini icra ediyor
Tortum ilçesinde aile mesleğini 4. kuşak temsilci olarak sürdüren Aşur Taş, atölyesinde ahşaptan tabak, fincan, tepsi, masa ve beşik gibi birçok ürünü imal ediyor- Ahşap oyma ustası Taş:- "Babama amcasından kalmış, ona da babasından kalmış ahşap malzemeleri kullanıyorum. Bu aletleri gözüm gibi koruyorum"
TEVHİD FURKAN NEHRİ - Erzurum'da 10 yıl önce şehir hayatını bırakıp köyüne dönen Aşur Taş, evinin altında kurduğu ahşap atölyesinde atadan kalma malzemelerle ağaçları milim milim oyarak ürüne dönüştürüyor.
Tortum ilçesine bağlı kırsal Alapınar Mahallesi'nde yaşayan 64 yaşındaki Aşur Taş, 10 yıl önce Erzurum'da aşçılığı bırakarak şehirden doğduğu köye taşındı.
Aile mesleğini 4. kuşak temsilci olarak köyünde devam ettiren Taş, evindeki ata yadigarı planya (bir tür rende), kösüre (bileği taşı), el rendesi, nakış aleti gibi malzemeleri ahşapları oymak için depodan çıkardı.
Zamanla evinin altını atölyeye çeviren Taş'ın ürettiği ürünler ilgi görmeye başladı.
Yörede ünü zamanla yayılan Taş, 10 yıldır mesleğini icra ediyor.
Ahşaptan tabak, fincan, tepsi, masa ve beşik gibi birçok ürün imal eden Taş, el işçiliğiyle yaptığı bu ürünleri siparişlerin haricinde evinin altında sergileyip satıyor.
Aşur Taş, AA muhabirine, babasının eski ustalardan olduğunu, kendisinin de onlardan esinlenerek çocukluğundan itibaren ahşap işine ilgi duyduğunu söyledi.
Yemek sektöründe çalıştıktan sonra 10 yıl önce köyüne döndüğünü anlatan Taş, ilk önce bir kız çocuğuna beşik yaptığını, insanlar beğenince de tabak ve kepçe oyarak çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
Mesleği bırakmadan devam ettiğini dile getiren Taş, "Ahşap benim için aşkı ifade ediyor. Buna tutulduğun zaman bırakmıyorsun. Bir tabak yaptığında o gece yastığa kafanı koyduğun zaman, ahşaptan bir şey ürettiğin zaman mutlu oluyorsun. Ölene kadar bırakamazsın, sevdalanıyorsun." dedi.
- Ata yadigarı malzemelerle oymacılık yapıyor
Atölyesinde kullandığı malzemelerin çok eski olduğunu söyleyen Taş, "Babama amcasından kalmış, ona da babasından kalmış ahşap malzemeleri kullanıyorum. Bu aletleri, gözüm gibi koruyorum. Bu malzemelerle yapmazsam, bu kadar güzel olmuyor çünkü bunların hepsi elle yapılan ürünler." ifadelerini kullandı.
Yıllanmış ağaçları kullanmanın malzeme kalitesini artırdığını ve ömürlük olduğunu vurgulayan Taş, eski yapılardan atıl duruma dönüşen 200-300 yıllık ahşapları da alarak ürüne dönüştürdüğünü belirtti.
Mesleği çoğu zaman tek, bazen de arkadaşlarının desteğiyle sürdürdüğünü anlatan Taş, "Bu işi tanıtmak istiyorum. Eski geleneklerimiz unutulmasın, bunun çabasındayım. Bu sanatı gelecek nesillere aktarayım istiyorum. Bu sanatın kaybolmaması için çıraklar yetiştirmek istiyorum." diye konuştu.
Kaynak:
Bu haber toplam 132 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.