"Erken yaşta alınan alkol, prostat riskini 3 kat artırıyor"

ANTALYA (AA) - Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) üyesi ve kongre Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, ABD'de yapılan son bilimsel çalışmaya göre, erken yaşta az miktarda bile olsa alınan alkolün ileride prostat olma riskini 3 kat artırdığını ortaya koyduğunu bildirdi.

TTOD'un Antalya'daki Turizm Merkezi Belek'te düzenlediği "ICONS 2018 Tıp Kongresi", 14 ülkeden 200 bilim insanının katılımıyla başladı.

TTOD Başkanı Mahmut Gümüş, düzenlenen basın toplantısında, derneğin toplum sağlığı sorunu olan kanserle mücadele için kurulduğunu belirtti.

Kongrede, bölge için önemli olan mide, baş, boyun kanserleriyle ilgili gelişmeleri değerlendirdiklerini aktaran Gümüş, geleceğe dönük yapılacakları konuştuklarını ifade etti.

- "Alkolle ilgili endişe verici raporlar çıktı"

Kongre Başkanı Prof. Dr. Turhal da Amerika'da ya da Batı Avrupa'da geliştirilen çözümlerin Türkiye'de hastalara uygulamakta sıkıntılar olabileceğini anlatarak çevre ülkelerle el ele vererek kendi sorunlarına çözüm üretmek istediklerini bildirdi. Çevre ülkelerle geliştirilecek çözümlerin daha faydalı olduğuna işaret eden Turhal, alkol üzerine ABD'de son yapılan bilimsel çalışmayı anlattı.

"Az alkol sorun olmaz." gibi yayınlar olsa da kanserle ilgili arka arkaya endişe verici raporlar çıktığını vurgulayan Turhal, şunları söyledi:

"Alkolün, baş, boyun, mide, karaciğer ve pankreas kanseri yaptığını biliyoruz ama ABD'de yapılan son çalışmaya göre, erken yaşta az miktarda bile olsa alınan alkol ileride prostat olma riskini 3 kat artırıyor. 15 yaşından başlayarak haftada 7 ölçü içki kullanan kişilerin ileride prostat kanseri riskini üç kattan fazla artırdığını gösterdi. Miktar ya da daha az alkollü içki olduğu zaman bunun masum olduğu düşünülebiliyor ama bu araştırmalar bize birtakım ipuçları veriyor. Alkol düşündüğümüz kadar masum olmayabilir."

- "Kanser artık tedavi edilebiliyor"

Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özlem Er ise kanser farkındalığını artırmanın önemli olduğuna dikkati çekti. Kanserin tabu bir sözcük olduğunu ifade eden Er, TDK'de kanserin "amansız hastalık" olarak geçtiğini dile getirdi. Er, "Bu şekilde anılmasını istemiyoruz. Tanıda ve tedavide çok önemli gelişmeler var." dedi.

Kanserin artık tedavi edilebildiğini aktaran Er, "Dünyada ve Türkiye'de kadınlarda en sık meme kanseri görülüyor. Türkiye'de yılda yaklaşık 165 bin yeni kanser vakası tanımlanıyor. Bunların 20 bin kadarı meme kanseri. Erken tanı çok önemli. Meme kanseri erken tanılanabilen bir hastalık. Erken tanıda yüzde 95 tedavi edilebiliyor."

Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Mutlu Doğan ise kanser ve vitamin ilişkisinin önemine değinerek kolon ve meme kanserlerinin oluşması ve ilerlemesinin durdurulmasında D vitaminin önemi üzerine çalışmalar olduğunu kaydetti.