Erdoğan, Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu Açılış Töreni'nde konuştu: (2)
"Türkiye'nin Suriye ve Libya politikaları ne bir maceradır ne de keyfekeder bir tercihtir"- "Şayet bölgemizde yaşanan güç değişimlerinde ülkemizi hakkı olan konuma oturtmazsak Allah göstermesin önümüzdeki dönemde bize bu topraklarda hayatı zindan ederler.
İZMİR (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Suriye ve Libya politikalarının ne bir macera ne de keyfekeder bir tercih olduğunu belirterek, "Şayet bölgemizde yaşanan güç değişimlerinde ülkemizi hakkı olan konuma oturtmazsak Allah göstermesin önümüzdeki dönemde bize bu topraklarda hayatı zindan ederler. Bunun için ülke ve millet olarak yeni bir istiklal mücadelesi verdiğimizi söylüyoruz." dedi.
Erdoğan, Menemen Gişeler'de düzenlenen Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, tarımda İzmir'e son 17 yılda yaklaşık 4,5 milyar lira hibe desteği verdiklerini, 6,6 milyar lira da orman ve su yatırımı yaptıklarını söyledi.
Kırsal kalkınma destekleri kapsamında 38 projeye 23 milyon liralık hibe ödemesi gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, tarıma dayalı ihtisas sera organize sanayi bölgesini İzmir Dikili'de kuracaklarını, organize sera bölgesiyle toplamda 1 milyar liralık yatırım yapacaklarını kaydetti.
Erdoğan, 2020 yılında İzmir ve ilçelerinde 46 tarım kredi kooperatif marketini hizmete açacaklarını, 70 bin 500 dekar alanda çalışma yaparak, 26 milyon fidanı toprakla buluşturacaklarını, 4 milyon fidan üreteceklerini dile getirdi.
Kemalpaşa Nazarköy'de ormanlık alanda 20 kilometre yürüyüş parkuru olan ve 3 bin yıllık Hitit anıtını ön plana çıkaran ekoturizm alanı açacaklarını, İzmir'e bir şehir ormanı, 8 mesire yeri ve 3 bal ormanı tesis edeceklerini ifade eden Erdoğan, bugüne kadar 28 baraj ve 3 gölet inşa ettiklerini, 14 barajın inşasının sürdüğünü aktardı.
Son 17 yılda yapılan sulama tesisleriyle 547 bin dekar araziyi sulamaya açtıklarını vurgulayan Erdoğan, "İzmir kısa bir süre önceye kadar susuz muydu, susuzdu. Biz Gördes Barajı'nı yaptık. Onunla İzmir'i suya kavuşturduk. Halbuki bu görev İzmir Büyükşehirindi. Ama yapmadılar, yapamadılar. Onu da biz gerçekleştirdik." diye konuştu.
Erdoğan, 3 yeni organize sanayi bölgesi, 2 endüstri bölgesi, 4 teknopark, 91 araştırma geliştirme merkezi, 29 tasarım merkeziyle İzmir'i cazibe merkezi haline dönüştürdüklerine işaret ederek, verdikleri teşviklerle ve kurdukları organize sanayi bölgeleri sayesinde son 17 yılda İzmir'de ilave 174 bin 400 istihdam sağladıklarını söyledi.
Endüstri bölgeleri tam kapasiteyle üretime geçtiğinde cari açığı yılda 2 milyar dolara yakın azaltacağına dikkati çeken Erdoğan, İzmir ve 25 ilçesine doğalgazı getirdiklerini, önümüzdeki dönemde bu yatırımların daha fazlasını İzmir'in hizmetine sunmayı sürdüreceklerini dile getirdi.
Meydanı dolduran vatandaşların "İzmir burada, Reis'inin yanında" tezahüratları üzerine Erdoğan, "Ben de sizlerin yanındayım. Unutmayın beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda, şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey sizi hatırlatıyor." dedi.
- "Tam anlamıyla yeni bir istiklal harbi"
"Türkiye'nin terörden ekonomiye kadar geniş bir alanda verdiği mücadele kelimenin tam anlamıyla yeni bir istiklal harbidir." ifadesini kullanan Erdoğan, İzmir'in düşman mezalimine uğramış, özgürlüğü için savaşmış, bedeller ödemiş, sonuçta da zafere ulaşmış bir şehir olarak bu mücadelenin anlamını gayet iyi bildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dönem değiştiği için mücadalenin biçimi de değişmiştir. Gençler artık kimse öyle karşınıza dikilip sizinle alenen savaşmıyor. Nice sinsi yol ve yöntemle sürdürülen kuralsız bir mücadeleyle karşı karşıyayız. Milletimiz hamdolsun bu durumun farkındadır ve tüm gücüyle yanımızdadır. Ülkemizde iç siyaset ile dış politika arasında bir ilişki her zaman olmuştur. Bizim vesayete, terör örgütlerine, sınırlarımızın kuşatılması girişimlerine, ekonomimize yönelik saldırılara karşı verdiğimiz mücadelelerin hepsinde de karşımızda bir ittifak vardır. Bu ittifakın bir ayağı içerdeydi, bir ayağı dışardaydı.
Ülkemizde Gezi olaylarından beri yaşanan hiçbir hadise kendi tabii mecrasında gelişerek ortaya çıkmamıştır, hepsinin gerisinde bir senaryo, bir tuzak, bir taktik vardır. Bugün de benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. Türkiye Suriye'de, Libya'da, Akdeniz'de gerçekten kritik bir mücadele verirken, bir anda içerde hiçbir dayanağı olmayan tartışmaların başlatıldığını görüyoruz. Bu tartışmaların amacı asla ülkemizin demokratik, ekonomik ve güvenlik mücadelesine katkıda bulunmak değildir. Tam tersine bu tartışmalarla Türkiye'nin enerjisi heba edilmek isteniyor. Bu oyunlara gelmeyeceğiz, kendi işimize bakacağız."
- "Hodri meydan"
Erdoğan, ülke sorunlarını çözme, devleti güçlendirme, milletin refahını arttırma tartışmalarına kesintisiz devam edeceklerini, boş tartışmalarla geçirecek tek bir anlarının bile olmadığını belirterek, "Ortaya atılan her iddiaya, ithama, iftiraya gereken cevapları verirken asıl işlerimize de dört elle sarılacağız." dedi.
İzmir'de güzel manzaranın kendilerine verdiği mutluluğu, hiçbir polemiğe, hiçbir art niyetli tartışmaya değişmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Kamil odur ki koya dünyada eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser." dizelerini hatırlattı.
Erdoğan, bugüne kadar hep eserleriyle konuştuklarını, bundan sonra da yine eserleriyle konuşmaya, yaşamaya devam edeceklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Varsa bizimle eser konusunda, proje konusunda, icraat konusunda yarışacak birileri, buyursun çıksın karşımıza hodri meydan diyoruz. Ama ömrü boyunca ortaya tek bir eser koyamadıkları halde sadece ve sadece dedikoduyla, iftirayla, yalanla, hakaretle varlık gösterenlere de meydanı boş bırakmayacağız. Zaten meydanda siz varsınız. Hem onların ağızlarının payını vereceğiz hem de yatırımlara son sürat devam edeceğiz."
- "Ne bir macera ne de keyfekeder bir tercih"
Erdoğan, Türkiye'nin Suriye ve Libya politikalarının ne bir macera ne de keyfekeder bir tercih olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Şayet bölgemizde yaşanan güç değişimlerinde ülkemizi hakkı olan konuma oturtmazsak Allah göstermesin önümüzdeki dönemde bize bu topraklarda hayatı zindan ederler. Bunun için ülke ve millet olarak yeni bir istiklal mücadelesi verdiğimizi söylüyoruz. Bu mücadelede ülkemizin çıkarları ile diğer güçlerin çıkarları zaman zaman çatışıyor. Gerekirse tek başımıza adımlar atarak, ülkemizi doğru hedeflerine götürmeye çalışıyoruz. Hamdolsun artık Türkiye'nin gücü ve kapasitesi bağımsız siyaset izlemeye ve bunu sahada hayata geçirmeye yeterlidir. Yürüttüğümüz mücadelelerde hem siyasi ve diplomatik hem de gerektiğinde askeri gücümüzü en üst düzeyde kullanıyoruz. Masada ve sahada olayların gidişatını değiştirebilmek için ne gerekiyorsa onu yapıyor, tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz."
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 173 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.