Erdoğan, AK Parti Siyaset Akademisi açılış dersinde konuştu: (4)
"Libya'da daha önce Hafter lehine olan yapıyı tersine döndürdük. İdlib'de de gelişmeler şu anda lehe döndü"- "Yüz binlerce vatandaşını öldüren Esed'i kalkıp dost olarak görmek mümkün değil. Varsın o, Bay Kemal'in dostu olsun, bizim dostumuz olamaz"- "İdli
ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Libya'da daha önce Hafter lehine olan yapıyı tersine döndürdük. İdlib'de de gelişmeler şu anda lehe döndü." dedi.
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde Siyaset Akademisi açılışı dersinde konuştu.
Erdoğan, şehir hastaneleriyle sağlıkta hizmet standartlarını dünya ortalamasının çok üzerine çektiklerini söyledi.
Adalet hizmetlerinin daha iyi yürüyebilmesi için hakim ve savcı sayısını 9 bin 349'dan 20 bin 616'ya, yardımcı personel sayısını 26 binden 72 bine çıkartırken, 267 yeni hizmet binasıyla da altyapıyı geliştirdiklerini ifade eden Erdoğan, "Şimdi Bay Kemal hakimlere, savcılara veriyor veriştiriyor. Niye verip veriştiriyorsun? Onlar da hizmetini yapıyor. Dert başka, adaletin tecellisi beyefendiyi rahatsız ediyor." diye konuştu.
Erdoğan, kanunları yenileyip vatandaş lehine pek çok ilave hak arama yolu getirerek hukuk devleti ilkesinin en güçlü şekilde hayata geçmesini sağladıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölünmüş yol uzunluğunu 27 bin 181 kilometreye, otoyol uzunluğunu 1714 kilometreden 3 bin 100 kilometreye, kara yolu tüneli uzunluğunu 50 kilometreden 515 kilometreye, köprü, viyadük uzunluğunu 311 kilometreden 657 kilometreye çıkardıklarını belirtti.
Yurt genelinde 307 bini aşkın polis, 188 bini aşkın jandarma, 4 bin 500'ü aşkın sahil güvenlik personeliyle günün 24 saati millete hizmet verdiklerini kaydeden Erdoğan, askerle, polisle, jandarmayla, güvenlik korucularıyla, bekçilerle terör örgütlerine göz açtırmadıklarını söyledi.
Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) 400 bin kadrolu ve yükümlü asker mevcuduyla hem sınırların korunmasında hem de sınır ötesi operasyonlarda adeta destan yazdıklarının altını çizdi.
Demir yollarını hızlı tren hatlarıyla tanıştırıp şu ana kadar 1213 kilometrelik kısmını hizmete açtıklarını ve diğer demir yollarının tamamına yakınını modernize ettiklerini anımsatan Erdoğan, büyük şehirlerdeki metro hatlarının önemli bir bölümünü hükümet olarak yaparak milletin hizmetine sunduklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, havalimanı sayısını 26'dan 56'ya çıkardıklarına dikkati çekerek, "Şu anda neredeyse Türkiye'de artık havalimanı uzaklıkları evlerimize yarım saat, 45 dakika. Böyle bir noktaya geldik. Lüks otobüslerle gitme yerine artık benim vatandaşım neyle gidiyor? Uçakla gidiyor. Bu hale geldik. Batı'da bu var da Türkiye'de niye olmasın? Oldu mu? Oldu." dedi.
Terminallerin yolcu kapasitesini yılda 60 milyon kişiden 317 milyon kişiye yükselttiklerine işaret eden Erdoğan, "Yurt dışında 60 noktaya uçan 150 uçaklı hava yolu filosundan, 546 uçakla 126 ayrı ülkede 328 noktaya uçuş yaparak dünya liderliğine oturan bir ülke olduk." bilgisini verdi. Erdoğan, İstanbul'da hizmete giren yeni havalimanının kendi alanında dünyanın en iyilerinden biri olduğunu söyledi.
Deniz taşımacılığında yılda 190 milyon ton yük taşıma kapasitesinden 460 milyon tona ulaşıldığını anlatan Erdoğan, bilgi ve iletişim teknolojilerinde 3 bin olan geniş bant internet abone sayısının 77 milyonun üzerine, 23 milyon olan mobil telefon abone sayısının 83 milyona, daha önce hiç olmayan elektronik devlet üye sayısının 45 milyona, fiber abone sayısının da 3 milyonun üzerine çıktığını kaydetti.
Erdoğan, satın alma paritesine göre, Türkiye'nin milli gelirini dünyada 17'nci sıradan 13'üncü sıraya yükselttiklerini, ekonomik göstergelerde bütünüyle 2002'ye göre çok ileride bir yere ulaştıklarını ifade etti.
- "Sanayi altyapımızın büyük payı var"
Son dönemde maruz kaldıkları tüm sıkıntılara rağmen hedeflere doğru kararlılıkla ilerlediklerini belirten Erdoğan, ihracatın 181 milyar dolara, hizmet ihracatının 54 milyar dolara, turist sayısının da 52 milyon kişiye yükseldiğine dikkati çekti.
Erdoğan, organize sanayi bölgeleriyle, araştırma geliştirme merkezleriyle, teknoparklarla, sanayi siteleriyle Türkiye'yi dünyanın önde gelen üretim merkezlerinden biri haline getirdiklerini söyledi. Erdoğan, "Bugün Çin'de yaşanan sorunlar sebebiyle alternatif olarak gözler hemen Türkiye'ye çevriliyorsa bunda geçtiğimiz 17 yılda yüksek teknoloji ve ihracat odaklı olarak güçlendirdiğimiz sanayi altyapımızın büyük payı var." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde enerjide toplam 32 bin megavatı bulmayan kurulu gücü 91 bin megavatın üzerine çıkarmak suretiyle bire üç katladıklarını anlatarak, şöyle devam etti:
"Karanlıktan geçilmiyordu ülkemiz. Şimdi bunu büyük oranda bitirdik. Ülkemizin su, güneş ve rüzgar temelli enerji kaynaklarını harekete geçirme yanında Akdeniz'de yürüttüğümüz sondaj faaliyetleriyle enerjide yeni bir dönemin kapılarını açıyoruz. Bizim sondaj gemimiz, sismik araştırma gemimiz böyle şeylerimiz yoktu. Dünyadan yalvar yakar acaba şöyle bir sismik araştırma getirebilir miyiz? Sondaj gemisi getirebilir miyiz? Bir tane şöyle yarım yamalak bir gemi bir yerden bulmuşlardı onunla beraber dolaşıyorlardı. 'Bizim işte böyle bir sismik araştırma gemimiz var.' diyorlardı. Ama şimdi onların hepsi tarih oldu."
- "Sen siyasetin cahilisin"
Şimdi iki tane sismik araştırma gemisi ve üç tane de sondaj gemisi olduğunu bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kendi denizlerimizde bütün bu araştırmaları yapabileceğimiz gibi şimdi başka denizlerde de gidip araştırma yapabiliriz. Bu imkana kavuştuk. İşte şu anda Libya ile yaptığımız anlaşmada malum çevreleri çıldırtan da bu. Şu anda Libya iyi gidiyor. O malum gayrimeşru bir Hafter var ya, o bir yerlerden malum asker desteği alıyor, güvenlik desteği alıyor ve biz de Libya'da askeri eğitim noktasında verdiğimiz destekle, eğitimini alan askerlerle beraber şu anda Libya'da daha önce Hafter lehine gelişen yapıyı hamdolsun tersine döndürdük. Aynı şekilde İdlib. İdlib'de de gelişmeler şu anda lehe döndü. Üç şehidimiz var, mekanları cennet olsun. Fakat onun yanında tabii rejim güçlerinin kaybı çok büyük, onları tek tek anlatmama gerek yok ve mücadele orada hala devam ediyor, edecek. Ruslarla görüşmeler devam ediyor, edecek. Fakat biz şunu söylüyoruz, diyoruz ki biz Adana mutabakatıyla İdlib'deyiz. 911 kilometre sınırımız var. Bu sınırları Bay Kemal çizmedi. 'Orada ne işiniz var?' diyor. Sen anlamazsın bu işlerden, sen siyasetin cahilisin. Bizi taciz eden kim olursa olsun tepesine bineriz. Akıl veriyor, 'Esed ile gidip, görüşsünler' diyor. Sen Esed'i tanımazken ben onunla görüşüyordum. Onun karakterinin ne olduğunu biliyorum. Çok seviyorsan sen git görüş. Zaten adamların görüşüyor. Aldıkları neticeler ortada. Ama şu anda Esed'in nasıl bir katil olduğunu, nasıl kendi vatandaşlarını haince öldürdüğünü görmüyorsan sana ne diyelim? Şu anda Rusya'nın desteği olmasa, İran'ın desteği olmasa Esed'in ayakta durması mümkün değil. Terör örgütleri destekli olarak ne yapıyor? Bir mücadele yürütüyor. Kim var arkasında? YPG, PYD, PKK. Biz ise Suriye ulusal milli ordusuyla oradayız. Askerlerimizle dayanışma içindeler ve bu şekilde mücadeleyi orada sürdürüyorlar. Biz bu bölgede terör istemiyoruz. En batısından en doğusuna bu topraklar huzur toprağı olsun istiyoruz. Yüz binlerce vatandaşını öldüren bir Esed'i kalkıp da dost olarak görmek mümkün değil. Varsın o Bay Kemal'in dostu olsun ama bizim dostumuz olamaz."
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 141 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.