"Endoskopiyi eğitimini alan uzmanlar yapmalı"
Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor:- "Endoskopiyi bu konuda eğitim görmüş olanlar yapmalıdır. Gastroenteroloji uzmanları 3 yıl boyunca endoskopi eğitimi görürler ve bu alanda en iyi eğitilmiş hekimlerdir"
BURSA (AA) - Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, endoskopi işleminin bu konuda eğitim görmüş uzmanlar tarafından yapılması gerektiğini belirterek, "Gastroenteroloji uzmanları 3 yıl boyunca endoskopi eğitimi görürler ve bu alanda en iyi eğitilmiş hekimlerdir." dedi.
Bursa'da, Türk Gastroenteroloji Derneğinin toplumsal farkındalık projeleri kapsamında "Farkında ol, geç kalma" sloganıyla "Sindirim Sistemi Hastalıkları Bilgilendirme Programı" düzenlendi.
İncirli Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki etkinlikte konuşan Dernek Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, derneğin 903 üyesi bulunduğunu aktardı.
Türkiye'de yaklaşık 1500 gastroenteroloji uzmanına ihtiyacı olduğunu söyleyen Bor, "Bu kadar az sayıda gastroenteroloji uzmanının 78 milyon 750 bin kişilik ülke nüfusumuzun gastroenterolojik sorunlarını ve endoskopi ihtiyaçlarını karşılayamayacağı açıktır. Bu nedenle daha gerçekçi planlamalar yapılması gerekmektedir. Bu planlamalar yapılırken ihtiyacı olan her hastanın bu işlemlere erişim hakkı ile yapılan işlem kalitesi arasında bir denge olması da şarttır." ifadelerini kullandı.
Bor, modern tanı ve tedavi yöntemleri arasında önemli bir yer tutan endoskopik girişimlerin çok önemli olduğunu vurguladı.
Endoskopinin, kimin yaptığına, nerede ve nasıl yapıldığına, deneyimli bir yardımcı ekibinin olup olmamasına göre farklılık gösterdiğini anlatan Bor, "Endoskopiyi bu konuda eğitim görmüş olanlar yapmalıdır. Gastroenteroloji uzmanları 3 yıl boyunca endoskopi eğitimi görürler ve bu alanda en iyi eğitilmiş hekimlerdir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkiye'nin yüzde 23'ü reflü, yüzde 9'u kabız"
Prof. Dr. Serhat Bor, Türkiye’de gastroentorolojiyi ilgilendiren pek çok hastalık olduğunu belirtti.
Sivil toplum kuruluşlarının bir görevinin de hastalıkların sıklığını ölçmek olduğunu dile getiren Bor, "Örneğin Türkiye'nin yüzde 23'ü reflü, yüzde 9'u kabızdır. Türkiye'nin yüzde 3,3'ü altına büyük abdestini kaçırır. Bunu kimse bilmez, kimse konuşmaz. Dehşetli bir gizliliktir bu. Aslında bizim çok kolay çözdüğümüz bir sorundur." diye konuştu.
Hastaların sorunlarına çözüm üretmek için internet sitesi kurduklarını ifade eden Bor, bu sayede 400'e yakın soruyu 2 ila 4 dakikalık videolarla cevaplandırdıklarını sözlerine ekledi.
- Reflüye karşı "Akşamları çikolata yemeyin" önerisi
Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Kıyıcı da reflü hastalarının "Kanser olacaksın." diye korkutulmasının doğru olmadığını, bu hastalıktan ölüm oranlarının son derece düşük olduğunu bildirdi.
Çikolatanın reflüyü artırıcı özelliği olduğuna değinen Kıyıcı, "Özellikle akşam saati çikolatadan uzak durmalıyız. Türk kahvesi olağanüstü bir kahvedir. Günde 2-3 tane kahvenin yağlı karaciğeri azalttığı, kanseri bile önlediği ileri sürülmektedir." bilgilerini paylaştı.
Kaynak:
Bu haber toplam 270 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.