Eker'den "AB Türkiye Raporu" değerlendirmesi

Eker'den "AB Türkiye Raporu" değerlendirmesi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Eker:- "AB'nin Türkiye raporunun Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditleri ve karşılaştığı mücadeleleri görmemezlikten gelen, önyargılı ve dengesiz argümanlar içeren ve Türkiye-AB ilişkilerini de yanlış yorumlayan bir ta

ANKARA (AA) - AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, "AB'nin Türkiye raporunun Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditleri ve karşılaştığı mücadeleleri görmemezlikten gelen, önyargılı ve dengesiz argümanlar içeren ve Türkiye-AB ilişkilerini de yanlış yorumlayan bir tarzda hazırlanmış olduğunu büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı ile müşahede etmekteyiz." ifadesini kullandı.

Eker, yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa Birliği Komisyonu 2018 Türkiye Raporu'nun her yıl 10 Ekim'de yayınlanırken bu yıl ilk defa 17 Mart'ta yayınlandığına dikkati çekerek, Komisyonun raporunda Türkiye'deki son gelişmeleri vurgularken gerçeklerden çok uzak bir yaklaşım sergilediğini kaydetti.

Mehdi Eker, "AB'nin Türkiye raporunun Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditleri ve karşılaştığı mücadeleleri görmemezlikten gelen, önyargılı ve dengesiz argümanlar içeren ve Türkiye-AB ilişkilerini de yanlış yorumlayan bir tarzda hazırlanmış olduğunu büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı ile müşahede etmekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Akıl tutulmasından vazgeçip gerçekleri görmeli"

Türkiye'nin teröre karşı ciddi bir mücadele verdiğini ve tüm müttefiklerinden DEAŞ, PKK/PYD ve FETÖ terör örgütlerine karşı dayanışma içinde olmasını beklediklerini ifade eden Eker, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin tüm çabalarına ve sunmuş olduğu bilgi ve belgelere rağmen Avrupa Komisyonu Raporu, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin faillerini FETÖ terör örgütü olarak değil, sadece 'Gülen Hareketi' olarak tanımlamıştır. Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da Avrupa Komisyonu akıl tutulmasından vazgeçip gerçekleri görmeli ve tavrını netleştirmelidir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin, ülkemizin, FETÖ terör örgütü tarafından girişilen 15 Temmuz darbe teşebbüsü yanı sıra PKK ve DEAŞ terör örgütlerinin sürekli saldırılarına maruz kalmasına karşı vatandaşlarının güvenliğini sağlamak üzere istikrarlı ve etkin önlemler alması kaçınılmazdır. Ülkemiz, Avrupa Birliği, Venedik Komisyonu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Konseyi dahil tüm ilgili uluslararası ortaklarla, özellikle de vatandaşlarımızın demokratik haklarını ve özgürlüklerini korumak için OHAL kapsamında alınan önlemler konusunda şeffaf bir işbirliğini sürdürmektedir. Tüm önlemler, güvenlik ve yasal çerçeve dahilinde ele alınmaktadır. OHAL uygulamasının vatandaşlarımızın günlük yaşamlarını etkilemek için değil, FETÖ unsurlarını devlet kurumlarından en verimli şekilde temizlemeyi hedeflediğini bir kez daha vurgulamak istiyorum."

- "Türkiye, AB ile süregelen işbirliğinin devamını ummaktadır"

PKK'nın tutarlı bir şekilde terör örgütü olarak tanınmasından dolayı Avrupa Komisyonu’na teşekkür eden Eker, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin aldığı güvenlik önlemlerinin sadece Türkiye'nin ulusal güvenliği için değil aynı zamanda Avrupa'nın da güvenliği ve geleceği için olduğunu hatırlattı.

PKK/PYD/YPG ve FETÖ terör örgütlerinin AB ülkelerinin güvenliği ve kamu düzeni için ciddi bir tehdit oluşturduğunu kaydeden Eker, "Türkiye ve AB, göçmen krizinde birlikte hareket etmekte ve Suriye'deki savaştan kaçan çok sayıda mülteciye sığınak sağlamışlardır. Türkiye şu anda açık kapı politikasının gereği olarak 3,5 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapmakta ve mülteci konusunda Avrupa Birliği ile süregelen işbirliğinin devamını ummaktadır. Türkiye ve AB uzun yıllardır işbirliği içerisinde hareket etmektedirler ve Türkiye, Avrupa Birliği üyeliğini stratejik dış politika hedefi olarak görmeye devam etmektedir." ifadelerine yer verdi.

Raporun, Türkiye-AB ilişkilerini bir bütün olarak yansıtmadığına ve Türkiye'nin AB üyeliği için anlamlı bir yol sağlamadığına değinen Eker, "Rapor Türkiye'deki gelişmelere ilişkin gerçek resmi yansıtmamaktadır. Şunu net olarak ifade edeyim ki vatandaşlarımız temel insani haklarını yerine getirirken herhangi bir kısıtlama ve zorlukla karşılaşmamaktadır. Son olarak şunu ifade etmek isterim ki Türkiye, kendisini diğer Avrupa veya Balkan ülkeleriyle rekabet içinde görmemekte ancak AB'nin aday ülkeler arasında eşit ve adaletli bir yol izlemesini beklemektedir." yorumunu yaptı.

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 95 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler