Edirne'de lösemiyi iki kez yenen down sendromlu, yaşama azmiyle ilham oluyor
Sağlık sorunlarına rağmen hayallerinden vazgeçmeyen Eren, ünlü bir ressam olma hayaliyle yaptığı resimlerle sergi açmaya hazırlanıyor- Anne Emine Karahan:- "Bazı aileler çocuklarını saklıyorlar, saklamalarına gerek yok. Onlar bizim pırlanta gibi çocuklarımız. Onların ellerinden tutalım"
CİHAN DEMİRCİ - Edirne'de yaşayan down sendromlu 15 yaşındaki Eren Karahan, lösemiyi iki kez yenerek ortaya koyduğu yaşam mücadelesi ve sanatıyla çevresine ilham kaynağı oluyor.
İlk lösemi teşhisini 3,5 yaşında alan Eren, ailesi ve doktorlarının desteğiyle zorlu süreci atlattı. 9 yaşındayken hastalığı nüks eden Eren, hastalığa karşı verdiği mücadeleyi bir kez daha kazandı.
Faika Erkurt Özel Eğitim İlkokulu öğrencisi Eren Karahan, hem hastanede hem de evde aldığı destekle eğitimine devam etti ve iyileşip iki yıl önce okuluna döndü.
Sanata olan tutkusuyla ünlü bir ressam olma hayali taşıyan Eren, yaptığı resimlerle de dikkati çekiyor.
Yaşam mücadelesinin yanı sıra yaptığı resimlerle de çevresine ilham kaynağı olan Eren, bugüne kadar yaptığı yaklaşık 25 resimle sergi açmaya hazırlanıyor.
Karahan, AA muhabirine, okulunu ve öğretmenlerini çok sevdiğini anlattı.
Resim yapmaktan hoşlandığını ve sergi açmayı planladığını belirten Karahan, "İleride ünlü bir ressam olmak istiyorum. Ağaçları, çiçekleri, doğayı, evleri çiziyorum. Okulda da evde de resim yapıyorum." dedi.
Karahan, kendisine destek olan öğretmenlerine teşekkür etti.
- Anne oğul aynı yıllarda kanserle mücadele etti
Annesi Emine Karahan da oğlunun lösemi tedavisi gördüğü sırada kendisinin de meme kanserine yakalandığını anlattı.
Bu süreçte hem oğluna destek olduğunu hem de kendi hastalığıyla mücadele ettiğini belirten anne Karahan, oğlu gibi kendisinin de kanseri yendiğini söyledi.
Karahan, Eren'in resimle hayata tutunduğunu ifade ederek, "Eve gelince ödevlerini yapar ardından resim yapmaya başlar. 'Anne resimlerimi sakla sergi açacağım' diyor. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Down sendromlu çocuğu olan aileler bilinçli olmalı. Çocuklarına sevdiği şeyleri yaptırsınlar. Aileler çocuklarıyla sosyalleşsinler, onlarla her yere gitsinler. Bunlar çocuğun özgüvenini de artırıyor. Bazı aileler çocuklarını saklıyorlar, saklamalarına gerek yok onlar bizim pırlanta gibi çocuklarımız. Onların ellerinden tutalım." diye konuştu.
Özel eğitim öğretmeni Seray Çil ise Eren'in mücadeleci yapısı sayesinde lösemiyi iki kez yendiğini anlattı.
Öğrencisinin hem arkadaşlarına hem de çevresine örnek olduğunu dile getiren Çil, "Eren kanseri atlatma sürecinde, Milli Eğitim Müdürlüğü sayesinde hem hastanede hem evde eğitimini aksatmadı." diye konuştu.
Resim öğretmeni Zeynep Değirmenci de Eren'in teneffüslerde ve okul sonrası resim atölyesinde çalışma yaptığını, bu yeteneğini geliştirmek için kendisinin de yardımcı olduğunu dile getirdi.
Kaynak:
Bu haber toplam 80 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.