Düzce'de öğrenciler tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğini yerinde öğreniyor
İl Milli Eğitim Müdürlüğünce yürütülen "Sevgi Saygı Köprüsü" projesi kapsamında eğitmenler eşliğinde tarlaya giren öğrencilere, çeşitli tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesi, sağlığa etkileri ile geleneksel tarım, ata tohumu ve yetiştirilmesi konuları anlatılıyor- Proje sorumlusu Özge Çeltik:- "Çocuklarımızın, toprağın ne kadar değerli olduğunu, toprağa saygı duyup sevgi gösterdiğimizde bize ne gibi mucizeler verdiğini öğrenmelerini istedik"
ÖMER ÜRER - Düzce Milli Eğitim Müdürlüğünce hayata geçirilen "Sevgi Saygı Köprüsü" projesi kapsamında tarlaya giren ortaokul öğrencileri, hasat aşamasına kadar inceledikleri "mucize bitki", "Altın Baharat" safran ile tıbbi ve aromatik bitkileri yerinde tanıma imkanı buluyor.
Bu yıl Milli Eğitim Bakanlığınca "Köklerden Geleceğe" düsturuyla başlatılan "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"ne entegre edilen projeyle, çocukların toprağı ve üretimi sevmesi, doğayı sevip toprağa dokunmasını sağlamak amacıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından "Sevgi Saygı Köprüsü" etkinliği başlatıldı.
Projede ilk ve ortaokul düzeyindeki çocuklar, tıbbi ve aromatik bitkilerin yanında geleneksek tarım, ata tohumu ve yetiştirilmesi gibi konuları arazide toprağa dokunarak öğreniyor.
Bu kapsamda Kaynaşlı ilçesinde girişimci Selami Gündoğdu tarafından yetiştirilen safranı tanıyan çocuklar, bitkinin ekiminden hasadına kadar her aşamasını deneyimleme fırsatı buluyor.
Bugüne kadar kent merkezindeki okullardan yaklaşık 5 bin öğrencinin lavanta, kekik, yaban mersini, domates, biber, hünnap gibi ürünlere ilişkin tarlalarda uygulamalı eğitim aldığı projede, ilçelerdeki okullar da dahil olmak üzere 15 bin öğrencinin üretim sürecine dahil edilmesi planlanıyor.
- "Bizim kökümüz tarıma dayanıyor"
İl Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE Birimi görevlisi ve proje sorumlusu Özge Çeltik, AA muhabirine, çocukların tarımla ve toprağa dokunarak büyümesinin, emeği görüp emeğe saygı göstermesinin çok önemli olduğunu dile getirdi.
Proje kapsamında safranın bugüne uzanan tarihini anlatıp, çocukların hasat yapmasını sağladıklarını aktaran Çeltik, "Çocuklarımızın, toprağın ne kadar değerli olduğunu, toprağa saygı duyup sevgi gösterdiğimizde bize ne gibi mucizeler verdiğini öğrenmelerini ve bu bitkileri tanımalarını istedik." dedi.
Çeltik, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" kapsamında başlatılan projede "Köklerden Geleceğe" düsturuyla çocukların köklerine bağlı kalmalarını sağlamaya çalıştıklarını vurguladı.
Çocukları beceri ve zanaat atölyelerinde bir araya getirdiklerinden bahseden Çeltik, şöyle devam etti:
"Bizim kökümüz tarıma dayanıyor. Tarım bir milletin en önemli değerlerinden. Küçük yaşlarda kazanılan davranışlar da ömür boyu devam ediyor ve alışkanlık haline geliyor. Biz bunları yaparken çocuklarımıza da kök değerlerimize sahip çıkmayı öğretmeyi hedefliyoruz. Burada da 'Sevgi Saygı Köprüsü' adı altında toprağı sevelim, saygı gösterelim anlayışıyla çalışma gerçekleştiriyoruz."
Projeye katılan ilköğretim öğrencisi 9 yaşındaki Ecrin Adar, ilk defa safran bitkisi gördüğünü ve kokusunu sürekli merak ettiğini, bu deneyimden ötürü çok mutlu olduğunu söyledi.
Safran üreticisi Selami Gündoğdu da çocukların tarlasına gelip hasat yapmalarından dolayı çok mutlu olduğunu dile getirerek, "Artık biz belirli yaşlara ulaştık ama çocuklarımız bu değerli ürünü erken yaşta tanımaları bana ayrı mutluluk verdi. Çünkü bu altın baharat. Bu üründe İran'ı geçebilirsek ne mutlu bize. Geleceğimize örnek olabiliyorsak, liderlik yapabiliyorsak ne mutlu bize." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Bu haber toplam 41 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.