Down sendromlu ve otistik bireylerin sorunlarını araştırma komisyonu
Tiyatro Yönetmeni Nedim Saban:- "Bazı markalar konu otizm olunca uzak duruyorlar. 'Sağlıklı Türk kuşağı algısı' markaları açısından çok önemli. Hepimiz Kıvanç Tatlıtuğ olamayız"- Engelli annesi Jale Ürer:- "Kızımın 27 yaşına kadar gerçek bir arkadaşı olma
TBMM (AA) - Tiyatro Yönetmeni Nedim Saban, "Bazı markalar konu otizm olunca uzak duruyorlar. 'Sağlıklı Türk kuşağı algısı' markaları açısından çok önemli. Hepimiz Kıvanç Tatlıtuğ olamayız." dedi.
Down sendromlu, otistik ve diğer gelişim bozukluklarına sahip bireyler ile ailelerinin sorunlarının tespiti, problemlerin çözümü için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Antalya Milletvekili Kemal Çelik başkanlığında toplandı.
Çelik, komisyonun araştırma gezilerine başlayacağını, bu şekilde farkındalığın artırılmasını hedeflediklerini söyledi.
Kırşehir'de gerçekleştirdikleri toplantıda toplumun farkındalık düzeyinde önemli ölçüde artış olduğunu fark ettiklerini belirten Çelik, komisyonun Kayseri, Manisa, Bursa, Kocaeli ve İstanbul'a da ziyaret gerçekleştireceğini bildirdi.
Çelik, komisyonun Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile bir araya gelmeyi istediğini, Selçuk'un bu talebi kabul ettiğini dile getirerek, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya da ziyarette bulunmak istediklerini anlattı.
Sanatın toplum üzerindeki etkisine dikkati çeken Çelik, farkındalık yaratılması için sanata ihtiyaç olduğunu vurguladı.
- "Süper İyi Günler"
Tiyatro Yönetmeni Nedim Saban, komisyona, otistik bir gencin başrolde olduğu tiyatro oyunu "Süper İyi Günler" hakkında bilgi verdi.
Londra'da izlediği oyunu, 7 ayda Türkiye'ye uyarlayabildiğini belirten Saban, 38 yıllık meslek yaşamında kendisini bu kadar etkileyen başka bir oyun olmadığını dile getirdi.
Oyunda izleyicilere, otizmli bir bireyin iç dünyasının içinden deneyim yaşattıklarını anlatan Saban, "didaktik değil eğlenceli" olarak nitelendirdiği oyunun birçok ödüle layık görüldüğünü ancak henüz yeterince ses getirmediğini söyledi.
Sponsorluk için birçok firma ile görüştüğünü belirten Saban, "Bazı markalar konu otizm olunca uzak duruyorlar. 'Sağlıklı Türk kuşağı algısı' markaları açısından çok önemli. Hepimiz Kıvanç Tatlıtuğ olamayız. Keşke olsaydık. Böyle bir algı yaratılmak isteniyor. Devlet Tiyatroları'nda da otizm hastalık olarak görülüp bu tür oyunlar sahnelenmiyor." ifadelerini kullandı.
Saban, Kültür ve Turizm Bakanlığının oyuna yönelik desteğinin azaltıldığını bildirerek, "Bakanlığın bu oyuna sahip çıkmasını istiyoruz. Bu oyunun birçok ilde perde açmasını istiyoruz. Hedef kitlemiz gençler tiyatroya gitmiyorlar. Oyunu 360 derece çekerek 3 boyutlu gözlüklerle izlenebilmesi için CD olarak dağıtmak istiyoruz. Anadolu'da oyuna gelemeyen çocuklara izletelim. Tır projemiz var. Tırın içinde de çocuklara izletebiliriz." diye konuştu.
Oyunun 16 Kasım Cumartesi akşamı Şinasi Sahnesi'nde başkentlilerle buluşacağını belirten Saban, oyunu için destek talep etti.
- "Parayla arkadaş tutmak istiyorsunuz..."
Komisyon daha sonra özel gereksinimli bireyler ve aileleri dinledi.
Hafif düzeyde zihinsel engelli kız çocuğu annesi olan Jale Ürer, 27 yaşındaki kızının yaşam öyküsünü paylaştı.
Ürer, kızının eğitimi sırasında devlet veya özel sektörde bu konuda eğitimli personel bulunmadığı için zor günler yaşadığını dile getirdi. Eğitimcilerin özel gereksinimli bireylere davranışları konusunda eğitim alması gerektiğine dikkati çeken Ürer, ailesinin kızının eğitim konusunda bazı sıkıntılar yaşadığını da söyledi.
Kızının bugün üniversite eğitimi aldığını belirten Ürer, "2012 yılında kaydımızı yaptık ancak hala 1. sınıftayız. Akademik seviyesi düşük ama 10 dersi geçti. Mezuniyet 2030 yılını bulur gibi geliyor." diye konuştu.
Kızının en önemli sorununun sosyalleşme olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kızımın 27 yaşına kadar gerçek bir arkadaşı olmadı. Yalnızlığı içimi burkan bir konu. Parayla arkadaş tutmak istiyorsunuz. Ama o da bunu hissettiriyor. Son 6 aydır PDR'de okuyan bir üniversite öğrencisi var, onunla arkadaşlık kurdu. Toplumda normal bireylerin farkındalığı artırılırsa, diğer çocuklar benim kızım gibi çocukları aralarına alırlar oyun oynarlar. Kızım bir kere bile başka bir çocuğun doğum gününe çağrılmadı. Törenlerde görev verilmedi. Doğduğu günden beri evimiz eğitim kampüsü gibi. 27 yıldır eğitim alıyor."
- Milletvekilleri EKPSS sorusu çözmeye çalıştı
Kızının engeli nedeniyle özel sektörde istihdam edilmesinin kolay olmayacağına dikkati çeken Ürer, Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (EKPSS) zihinsel engellilerin de yanıtlaması için yöneltilen iki soruyu komisyona aktardı. Ürer, "Zihinsel engelli bir kişinin bu soruyu anlamasını bekleyemezsiniz." dedi.
Bu sırada milletvekillerinin geçen yılki EKPSS sınavında yöneltilen bir matematik sorusunu çözmeye çalışması salonda gülüşmelere yol açtı.
Komisyon Başkanı Çelik, bu konuyu Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmede dile getirileceklerini söyledi.
Çelik, engelli çocuğunun eğitim gördüğü okulda öğretmeni tarafından dövüldüğünü, söz konusu öğretmenin ceza alması için konuyu Bakanlığa taşıdığını belirterek, "Maaş kesilmesi cezası verildi ama orada duruyor. Orada olmaması lazım. Bir de özel eğitim uygulayan yer. Eğitimciye eğitim şart." diye konuştu.
Kaynak:
Bu haber toplam 106 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.