Down sendromlu bireylerin aileleri omuz omuza vererek çocuklarını topluma kazandırıyor
Down sendromlu oğlu olan Ensar Öztürk'ün kendisi gibi ebeveynlere destek için 7 yıl önce kurduğu dernek, halk oyunları ve tiyatro gibi faaliyetlerle down sendromluların sosyalleşmesini sağlıyor- Trabzon Down Sendromu Derneği Başkanı Öztürk:- "Çocuklarımız burada mutlu oluyor. Bizim çocuklarımız hep evlere kapalı. Aslında onları ne kadar sosyal faaliyetlere katarsak çocuklarımızın gelişimi o kadar güzel oluyor"
DUYGU AVUNDUK - Trabzon'da down sendromlu oğlu olan Ensar Öztürk'ün girişimleriyle 7 yıl önce kurulan Trabzon Down Sendromu Derneği, aileleri bir araya getirerek çocuklarının sosyalleşmesini sağlıyor.
İstanbul'da yaşayan Öztürk ailesi, 30 yıl önce dünyaya gelen oğulları Köksal'ın down sendromlu olduğunu öğrendi. Çocuğunun gelişimi ve eğitimi için mücadele eden baba Öztürk, emekli olduktan sonra 2010'da ailesiyle memleketi Trabzon'a döndü.
Down sendromlu çocuğu olan aileleri tek çatı altında bir araya getirmek için girişimlerde bulunan 65 yaşındaki Öztürk, 2017'de Trabzon Down Sendromu Derneğini kurdu. Kendisiyle aynı durumdaki ailelerle gönül birliği yapan Öztürk, özel bireylerin gelişimi için kamu kurumlarıyla işbirliği yaparak çalışmalar yürütüyor.
Dernek çatısı altında kurulan halk oyunları ve tiyatro ekibinde görev alan down sendromlular, Trabzon'un yanı sıra İstanbul ve Samsun'da gösteri düzenledi.
Zafer Özel Eğitim Uygulama Okulunda eğitim alan özel bireyler, derneğin girişimleriyle bazı iş yerlerinde de çalışmaya başladı.
İki çocuk babası Öztürk, AA muhabirine, ilk çocuğu Köksal'ın doğumunun ardından down sendromlu olduğunu öğrendiğini söyledi.
O güne kadar hastalığın ne olduğunu bilmediğini dile getiren Öztürk, "Ne olduğunu araştırdığımda 'Genetik bir farklılık' dediler, testlerini yaptırdık, normal bir çocuk gibi değildi. 5 yaşında yürüdü. Şu güne kadar hala net olarak konuşamıyor, Köksal'la hayatımız bu şekilde başladı. 2010'a kadar eğitimleri İstanbul'da devam etti. Emekli olunca Trabzon'a geldik." dedi.
Öztürk, oğlunun eğitimine Trabzon'da devam ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Okulda diğer ailelerle tanıştık, dernek var mı, yok mu, araştırdık. 'Niye derneğimiz olmasın?' diye kurucu başkan olarak derneğimizi kurduk. Derneğimizle güzel işler yaptık, halk oyunları, tiyatro gösterileri ve sosyal etkinlikler yaptık. Çocuklarımız burada mutlu oluyor. Bizim çocuklarımız hep evlere kapalı. Aslında onları ne kadar sosyal faaliyetlere katarsak çocuklarımızın gelişimi o kadar güzel oluyor."
- "Ailelerimizin bize ulaşmasını istiyoruz"
Down sendromlu ailelerle çocukları sayesinde tanıştıklarını dile getiren Öztürk, "Biz, burada diğer ailelerle Köksal'ın, Cihan'ın veya Gülcan'ın sayesinde tanıştık. 'Damdan düşenin halini damdan düşen anlar.' diye bir atasözümüz vardır. Onun gibi bir şey. Down sendromlu çocuklarımız bize yük değil. Benim evimin gülü Köksal veya Cihan da öyle, Gülcan da öyle ailelerini tanıyorum. Bunlar bizim için sıkıntı değil." ifadesini kullandı.
Öztürk, dernekte tiyatro ve folklor grupları olduğunu kaydederek, yakında "down kafe" açılacağını ve çocuklarının orada çalışacağını anlattı.
Down sendromlu çocuğu olanlara seslenen Öztürk, "Ailelerimizin bize ulaşmasını istiyoruz. Biz onlara yardımcı oluyoruz. Yeni doğan çocuğu olan ailemiz internetten bizi bulabiliyor. Onlara da hastanede yardımcı oluyoruz, bizim yaşadıklarımızı yaşamıyorlar. Aileler bize ulaşırsa bütün sosyal faaliyetlerden de faydalanırlar." diye konuştu.
Derneğin yönetim kurulu üyesi Hakan Bahçekapılı ise oğlunun down sendromlu olduğunu belirtti.
Trabzon'daki diğer derneklerle ortak projeler yürüttüklerini ifade eden Bahçekapılı, şunları söyledi:
"Çocukların tanınması, sokakta rahat hareket etmesi, ailelerin onları sahiplenmesi noktasında etkinliklerin yararlı olduğu düşüncesindeyim. Bu çocuklar her şeyimiz. Topluma kazandırılmaları adına, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler çok önemli. Hepimizin bir zorunluluğu var ve o zorunluluk bizi bir araya getirdi. Sorunlarımız ve çözüm noktalarımız aynı."
24 yaşındaki down sendromlu Cihan Bahçekapılı da ailesinin kendisine destek olduğuna işaret ederek, "İyiyim, çok mutluyum. Evde her gün spor ve diyet yapıyorum. Dernekte arkadaşlarım var. Tiyatro da var, ben de inşallah oyuncu olacağım. Arkadaşlarımla dernekte halk oyunları oynuyorum." dedi.
Kaynak:
Bu haber toplam 119 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.