DOSYA HABER/KAYIP UMUTLAR: 30 YILI AŞAN EVLAT ARAYIŞI - "Oğlunun hastanede kaybolduğuna" inanan acılı annenin en büyük arzusu evladına kavuşmak
Ankara'da 1984'te doğum yaptıktan sonra bebeği öldüğü söylenen Melek Demirtaş, oğlunun yaşadığına inanıyor- Anne Demirtaş:- "Eğer yaşıyorsa, alan kişide de Allah korkusu varsa benim çocuğuma anlatsın, çocuğum gelsin. Ben 60 yaşındayım, ölmeden önce çocuğumu görmek istiyorum"
AYŞE ŞENSOY BOZTEPE - Ankara'da 1984'te doğum yaptıktan 40 gün sonra "bebeğiniz öldü" denilen Melek Demirtaş, yaşadığına inandığı çocuğunu görmek istiyor.
Anadolu Ajansının (AA) "Kayıp Umutlar: 30 Yılı Aşan Evlat Arayışı" başlıklı dosyasının üçüncü haberinde, 60 yaşındaki Melek Demirtaş, 1984'te doğum yaptıktan sonra "hastanede kaybedildiğini" iddia ettiği oğluna duyduğu hasreti anlattı.
Acılı anne Melek Demirtaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk çocuğunun 1982'de Yozgat'ta dünyaya geldiğini, 1984'te ikinci çocuğuna 6,5 aylık hamileyken Ankara'ya geldiğini söyledi.
Ankara'ya geldiği gün rahatsızlandığını, Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını ifade eden Demirtaş, kendisine düşük yapma ihtimali olduğunu söylediklerini, gece saatlerinde hastanede doğum yaptığını anlattı. Melek Demirtaş, şöyle devam etti:
"Hemşire aldı götürdü bir daha çocuğumun yüzünü görmedim. Ertesi gün 'Ziyaretçin geldiğinde çocuğunu Sami Ulus Hastanesine götürsün' dediler. Ablam ve babam çocuğu Sami Ulus Hastanesine götürdü. Bir hafta sonra benden mama istediler. Mamayı götürdüğümde hemşirelere, 'Hangisi benim çocuğum, girip göreyim' dedim. 'Giremezsin, yasak' deyip çocuğumu göstermediler. Bir hafta sonra tekrar gittim, yine mama istediler. Mamayı götürdüm, yine göremedim. Bebek için kan lazım dediler. Abimi çağırdım, bir kere o kan verdi. Devamlı muhatap olduğum hemşire 'iki kere de ben kan verdim' dedi."
Yaklaşık 10 gün sonra tekrar Yozgat'a gittiğini ve hastaneyi aradığında, "bebeğiniz mamasını yiyor, keyfi yerinde" dediklerini söyleyen Demirtaş, şunları kaydetti:
"Ama 40 gün sonra çocuğumun öldüğünü söylediler. Çocuğumu almaya gittim. 'Ölüsünü alayım' dedim, vermediler. 'Biz çocuğu ilaçladık, sardık, gömeceğiz. Siz karışmayın' dediler. Hayır ben çocuğumu görmek istiyorum. Açın bakacağım' dedim. Morgdan bir bebek çıkardılar, başı ve ayakları bantlı. 'Yüzünü açın, görmek istiyorum' dedim göstermediler. 'Kimsesizler mezarlığına gömeceğiz' dediler ama yerini söylemediler."
Çocuğunun ölmediğine, hastanede kaybettiklerine inandığını söyleyen Melek Demirtaş, "O zaman annemi kaybetmiştim. 'Çocuğun öldü' dediklerinde bunalıma girdim. İntihara bile kalkıştım. Ayrıldığım eşim çok da sorumlu bir insan değildi. O zamanlar üzerine düşemedik." dedi.
Yıllar sonra bir televizyon programında kendi yaşadığına benzer bir olay gördüğünü ve kanalı aradığını, herhangi belgesi olmadığı için yardımcı olamadıklarını dile getiren Demirtaş, "Gelinim başka bir kanalda 92 çocukla ilgili bir haber izlemiş. 'Anne sana müjde, Ümit abim yaşıyor, Ümit abimi de bulacağız' dedi. Eğer yaşıyorsa, alan kişide de Allah korkusu varsa benim çocuğuma anlatsın, çocuğum gelsin. Ben 60 yaşındayım ölmeden önce çocuğumu görmek istiyorum." diye konuştu.
Kaynak:
Bu haber toplam 37 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.