Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti 5. yılına girdi
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş:- "Sadece kendi evlatlarımız için değil, Türkiye'nin evlatları için nöbet tutuyoruz' diyen bu cesur analar, dünyada eşine az rastlanır bir mücadele ortaya koydular"- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün:- "Çocuklarınıza kavuşmak için gösterdiğiniz bu çaba, toplumsal barışın güçlenmesi açısından son derece kıymetlidir"
Dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti 5. yılına girdi.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi sürüyor.
Oturma eylemleri 5. yılına giren aileleri, düzenlenen programda, Türkiye'nin birçok ilinden evlatları dağa kaçırılan anne ve babalar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar yalnız bırakmadı.
Aileler, "Teröre Geçit Yok", “Annelerden Teröre Karşı Tek Ses Tek Yürek”, “Neredesiniz İnsan Hakları Savunucuları”, “Annelerin Sessiz Çığlığına Kulak Verin” yazılı dövizler taşıdı.
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün de evlat nöbetindeki aileleri ziyaret etti, onlara gül verdi.
Aktaş, burada yaptığı konuşmada, bu alanın artık tarihi bir alan olduğunu söyledi.
"Burası, Hacire ananın evlat feryadını duydu, o sese, o haykırışa şahit oldu." diyen Aktaş, 1462 gün önce PKK terör örgütüne kaptırdığı oğlunun isyanıyla evlat nöbetine başlayan Hacire Akar ile başlayan mücadelenin dalga dalga yayıldığını belirtti.
Hacire Akar'ın çığlığının terör örgütünün tuzaklarıyla evlatlarından koparılmış, yürekleri yaralı diğer analara cesaret verdiğini ifade eden Aktaş, şöyle dedi:
"Hacire ana ile başlayan evlat nöbetine 3 Eylül 2019'da diğer analar da katıldı, hep birlikte 'artık yeter' dediler. Bir damla ile başlayan ve giderek sel olan mücadeleniz sayesinde eli kanlı terör örgütü, meydanın boş olmadığını artık onları ölüme götüremeyeceğini anladı. 'Sadece kendi evlatlarımız için değil, Türkiye'nin evlatları için nöbet tutuyoruz' diyen bu cesur analar, dünyada eşine az rastlanır bir mücadele ortaya koydular."
- "Bu mücadele, yüreği yaralı, evlat hasreti çeken annelerin ortak mücadelesidir"
Annelerin evlat mücadelesinin Diyarbakır'dan, Şırnak'a, Hakkari'ye, Muş'a, Van'a, İzmir'e ve hatta Almanya'ya yayıldığını belirten Aktaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bölücü örgütün hiçbir tehdidine kulak asmadan, ellerinizde evlatlarınızın fotoğraflarıyla meydan okudunuz ve bu hainlerin evlatlarınızın kanı üzerinden kurdukları kirli düzeni bozdunuz. Sizin direnişiniz ve cesaretiniz neticesinde 45 ailenin evladı terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerimize teslim oldu. O kavuşma anlarını hep birlikte gördük ve sizin kararlılığınızın hainlerin dengelerini nasıl alt üst ettiğine tanıklık ettik. Sizler sadece ana olarak diğer analara güç vermediniz, aynı zamanda hiçbir silahın sizin sevginizden ve ana yüreğinden daha güçlü olamayacağını da bütün dünyaya gösterdiniz. Bu mücadele, yüreği yaralı, evlat hasreti çeken annelerin ortak mücadelesidir. Yürekten inanıyoruz ki, PKK terör örgütünün kanlı ellerinde, tek bir evlat kalmayıncaya kadar da devam edecektir."
- "Güvenlik güçlerimiz, teröristlere nefes aldırmıyor, göz açtırmıyor"
Aktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde sürdürülen terörle mücadelede en büyük dayanaklarından birinin de annelerin dirayeti, cesareti ve azmi olduğunu vurguladı.
Aktaş, "Sizlerden aldığımız manevi güçle birlikte kahraman güvenlik güçlerimiz, teröristlere nefes aldırmıyor, göz açtırmıyor. Artık kafalarını bile kaldıramıyor, eleman devşirmek için sinsi planlar yapamıyor, mevcut elemanlarını saflarında tutamıyor, giderek güç kaybedip yok oluyorlar. Sizlerin cesaretle verdiğiniz bu mücadelenin de büyük katkısıyla, terör örgütüne katılım, geldiğimiz nokta itibarıyla durma noktasına gelmiştir. Maskelerini düşürdünüz ve artık gençlerimizi kandıramıyorlar. Çok az kaldı. Terörün kökünü bu topraklardan tamamen kazımaya çok az kaldı. Bu milletin birliği ve bütünlüğüne kast eden tek bir terörist kalmayıncaya kadar, mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir." diye konuştu.
Evlatları bu kirli tuzaktan korumak için devletin bu onurlu mücadelede, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da her daim ailelerin yanında olacağını dile getiren Aktaş, çocuklarını terör örgütünden kurtaran aileleri tebrik etti.
- "Terör örgütü ve destekçileri, en büyük insan hakları ihlallerini gerçekleştirmekte"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yenigün de 2019'dan bu yana cesur ve kararlılıkla yürüttükleri mücadelelerinden dolayı Diyarbakır annelerini kutlayarak, devletin tüm kurumlarıyla annelerin yanında olmaya devam edeceğini belirtti.
Yenigün, "Terör örgütü ve onun destekçileri, en büyük çocuk, kadın ve insan hakları ihlallerini gerçekleştirmektedir. İnsan hakları savunucusu olduklarını söyleyen kimi ulusal ve uluslararası kuruluş ile devletlerin çoğu seslerini dahi çıkartmamaktadır." ifadelerini kullanarak, Diyarbakır annelerinin sesine kulak vermek ve yaşadıkları acıyı paylaşmak adına geldiklerini kaydetti.
Bakanlık olarak ailelerin yanında olduklarını ifade eden Yenigün, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çocuklarınıza kavuşmak için gösterdiğiniz bu çaba, toplumsal barışın güçlenmesi açısından son derece kıymetlidir. Diyarbakır annelerine ve tüm benzeri acıları yaşayan annelere destek olmayı, acılarına ortak olmayı sonuna kadar sürdüreceğiz. Biliyoruz ki, kadınlarımız olmadan, siz değerli annelerimiz olmadan yeni bir medeniyet inşa etmek mümkün değildir. Yeni Türkiye Yüzyılı inşasında siz Diyarbakır annelerinin direnişi bizlere yol göstermekte, ilham olmaktadır. Bizler devlet ve millet olarak, tek yürek büyük bir aileyiz. Acınız acımız, hüznünüz hüznümüzdür. Hep birlikte yaşadığımız zorlulukların üstesinden geleceğimize inanıyorum."
- "Eylemimizde kararlıyız, burayı terk etmeyeceğiz"
Eylemde yer alan annelerden Sariye Tokay ise yıllardır çocuğuna hasret olduğunu söyledi.
Evladının HDP ve terör örgütü PKK tarafından kandırılarak dağa götürüldüğünü anlatan Tokay, "Buradan tüm dünyaya sesleniyorum, gelin hepimiz tek ses tek yumruk olalım, evlatlarımızı PKK'nın elinden kurtaralım. PKK ve HDP'ye geçit vermeyelim, yeter artık. HDP bunu çok iyi bilsin ki biz anne ve babalar olarak eylemimizde kararlıyız, burayı terk etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 10 yıl önce 15 yaşındayken dağa kaçırılan ve temmuz ayında terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan Zübeyde Koç'un annesi Esmer Koç ise kızına kavuşmasında emeği geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile tüm yetkililere teşekkür etti.
Koç, yaşadığı mutluluğu diğer ailelerin de yaşamasını temenni etti.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman da programda bir konuşma yaptı.
Programa, Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su, İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya, Sur Kaymakamı Asım Solak, Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu, AK Parti İl Başkanı Muhammet Şerif Aydın, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
Kaynak:
Bu haber toplam 106 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.