Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Vaizler ve Manevi Danışmanlar Hizmet İçi Eğitim Semineri'nde konuştu:
"6 Şubat depremlerinden sonra yaklaşık 15 bin arkadaşımızın manevi rehberlik eğitimi aldıktan sonra deprem bölgesinde hizmet etmelerini sağladık. Manevi ilk yardım ismini ilk defa kullandık"
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden sonra yaklaşık 15 bin din görevlisinin deprem bölgesinde hizmet etmelerini sağladıklarını ve "manevi ilk yardım" ifadesini ilk defa kullandıklarını belirtti.
Diyanetten yapılan açıklamaya göre Erbaş, Ankara Rıfat Börekçi Dini İhtisas Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Vaizler ve Manevi Danışmanlar Hizmet İçi Eğitim Semineri"ne katıldı.
Burada konuşan Erbaş, son yıllarda toplumdan ve farklı kurumlardan gelen talepler doğrultusunda manevi danışmanlık ve rehberlik alanında önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.
Erbaş, şunları söyledi:
"Bireysel ve toplumsal ölçekteki manevi kriz ve ihtiyaçlara doğru yöntem, sahih dini bilgi ve tecrübeyi merkeze alarak rehberlik etmekteyiz. 6 Şubat depremlerinden sonra yaklaşık 15 bin arkadaşımızın manevi rehberlik eğitimi aldıktan sonra deprem bölgesinde hizmet etmelerini sağladık. Manevi ilk yardım ismini ilk defa kullandık. Alanında uzman, tecrübeli, nitelikli ve özverili kadrolarımızla toplumumuzda nerede ihtiyaç varsa oraya koşmamız gerekiyor."
Erbaş, üniversite gençliğine verilen manevi danışmanlık hizmetlerine değinerek, "Gençlik bir milletin geleceğidir. Ülke olarak en büyük zenginliğimiz ve imkanımız gençlerimizdir. Bunun için gençlerimize yönelik hizmetlerimize özel önem veriyoruz. Gençlerimize, çocuklarımıza ne kadar iyi rehberlik yapabilirsek, millet olarak geleceğimiz o kadar güzel olacaktır. Bunun için temel amacımız gençlerimizin inanç ve medeniyet değerlerimizle buluşmasıdır." diye konuştu.
Dijital dünyanın daha çok insana ulaşma, daha çabuk bilgi edinme gibi pek çok alanda sayısız fayda sağlasa da bireysel ve toplumsal boyutta birçok probleme de zemin teşkil ettiğine dikkati çeken Erbaş, şöyle devam etti:
"Birçok terör ve suç örgütü, menfur emellerini bu dijital ortamlarda gerçekleştiriyor. Marjinal pek çok yapı kendi kirli emelleri doğrultusunda insanların inanç ve tasavvurlarını en çok buralarda suiistimal ediyorlar. Gençlerimizin ve nesillerimizin tertemiz duygu ve düşünceleri en çok buralarda istismar ediliyor. Diğer taraftan bu mecralarda algı maalesef hakikatin önüne geçiyor. Sanal olan gerçeği baskılayabiliyor. Görselliğin öne çıkarıldığı bu dünyada görmek, izlemek ve görünmek adeta varoluşun gayesi haline geliyor."
Vaiz ve manevi danışmanlara dijital dünyanın imkan ve risklerinden haberdar olmaları tavsiyesinde bulunan Erbaş, "İslam'ın hakikatlerini, değerlerini ve güzel ahlaklı ilkelerini tüm insanlığa etkili bir şekilde ulaştırmak için bu alanın ilmine ve işleyişine mutlaka vakıf olmalıyız." dedi.
Kaynak:
Bu haber toplam 95 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.