Dışişleri Bakanı Fidan, İstanbul'da medya kuruluşlarının temsilcileriyle buluştu: (3)
"İsrail'in bölgedeki yayılmacı ve çatışmacı politikaları sadece bölge ülkelerinin değil uluslararası toplumun, uluslararası adaletin bir sorunu haline gelmiştir"- "Biz yabancı terörist savaşçı sıfatı niteliğinde olan Suriye dışından gelmiş aktörlerin, Türkiye'den Irak'tan, İran'dan ve Avrupa'dan gelmiş PKK'lıların ülkeyi terk etmesini istiyoruz"
İSTANBUL/ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail'in bölgedeki yayılmacı politikalarının sadece bölge ülkelerinin değil uluslararası toplumun ve uluslararası adaletin sorunu haline geldiğini söyledi.
Fidan, Türkiye'de yerleşik ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileriyle İstanbul'da bir araya geldiği toplantıda gündemi değerlendirdi.
İsrail'in Suriye'nin güneyindeki yayılmacı politikası nedeniyle Türkiye ile arasında doğrudan bir çatışma ihtimalinin bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Bakan Fidan, "İsrail'in bölgedeki yayılmacı politikaları, çatışmacı politikaları sadece bölge ülkelerinin değil uluslararası toplumun, uluslararası adaletin bir sorunu haline gelmiştir. Bu sorun tek başına Türkiye'nin bir sorunu değildir. İsrail'in ortaya koyduğu küresel çaptaki problemi, bölgesel çaptaki problemi, bölge müttefikleriyle, küresel aktörlerle, ortaklarımızla hep beraber karşılayacağız ve üstesinden geleceğiz." yanıtını verdi.
Fidan, Türk-Yunan ilişkileriyle ilgili soruyu cevaplarken, "Türkiye ile Yunanistan arasındaki özellikle liderler düzeyinde başlatılan olumlu ilişki, bizim yakın ve uzak dönemden miras aldığımız sorunları daha iyi bir şekilde çözmekte gerçekten iyi ortam sağlıyor ve bunu da devam ettirmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Yunanistan tarafında iç politik baskının mevcut sorunları yönetmede daha farklı bir zemin oluşturduğunu gördüklerini kaydeden Fidan, bu konuda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceklerini vurguladı.
Fidan, "Ben önümüzdeki günlerde Yunan kamuoyu-Türk kamuoyu bu sürece destek verdiği sürece olumlu mesafe alabileceğimize de inanıyorum. Önemli olan lider cesaretidir." değerlendirmesinde bulundu.
- "(Rusya-Ukrayna Savaşı) Burada artık gecikmiş bir barış var"
Rusya-Ukrayna Savaşı'yla ilgili soru üzerine Fidan, "Burada artık gecikmiş bir barış var. Sayın (Donald) Trump'ın kampından ortaya çıkan birtakım ifadelere baktığımız zaman da aslında maalesef iki sene önce bizim yaptığımız mekik diplomasisi neticesinde ortaya koyduğumuz parametrelerden daha farklı bir şey çıkmayacak." şeklinde konuştu.
Fidan, Gazze konusunda da devam eden arabuluculuk faaliyetlerinin olduğunu belirterek, "Birtakım uluslararası aktörlerin aslında anlaşmayı sağlamaktan ziyade İsrail için zaman kazanma yönünde diplomatik bir süreci işlettiğini de biz bu süreçte gördük." dedi.
- "27 ülkeli AB'de belli konularda Türkiye'yle ilgili konuların rehin alındığı görüyoruz"
Fidan, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde Türk tarafının tam üyelik perspektifine her zaman destek verildiğini ama AB tarafında bu desteği göremediklerini söyledi.
2025'te daha önemli kırılmaların yaşanabileceğinin emarelerinin şimdiden görüldüğünü belirten Fidan, şöyle devam etti:
"Buna dayanıklı bir bölgesel dayanışma, işbirliği istiyor muyuz? Bütün ortakları içeren temel önceliğimiz bu olmalı. Siyasi dilimizi, perspektifinizi bu yönde yeniden güncelleyebilecek miyiz? Türkiye, bunun mücadelesini gerçekten kendi içerisinde 20 yılda verdi.
Şu anda 27 ülkeli bir Avrupa Birliği'nde belli konularda Türkiye'yle ilgili konuların rehin alındığını biz açıkçası görüyoruz. Bu, tabii Avrupa Birliği'ndeki çeşitli mekanizmaların işletilmesinden dolayı küçük teknik sebeplerle büyük stratejik hedeflere ulaşılamadığını görüyoruz. Türkiye, AB üyeliğinde ortaya konan dar bakışlılıkla, kaybedilen stratejik kazanç neyse bugün üyelik dışı yapılacak işbirliği alanlarında da ortaya çıkartılan küçük engellemelerin aslında yine büyük stratejik çıkarları ve menfaatleri engellediğini görmek gerekiyor."
Fidan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyaretinde Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan'la bölgesel konuları derinlemesine ele aldıklarını, bunlardan birinin de Sudan'daki durum ve çatışmaların durdurulmasına ilişkin hususlar olduğunu söyledi.
Sudan'daki taraflar arasında arabulucuya ihtiyaç duyulduğuna dikkati çeken Fidan, işleyen bazı mekanizmaların olduğunu ama bunlara rağmen Sudan'daki çatışmaların durdurulamadığını ve ülkede ciddi bir insani krizin yaşandığını dile getirdi.
Fidan, "Ukrayna Savaşı'nda olduğu gibi yani devam ettirilen savaşlarda olduğu gibi şu anda geldiği nokta, bir an önce bunun durması. Nasıl duruyorsa dursun ki daha fazla insan kaybı önlenmeli ve daha fazla insanının yerinden edilmemesi gerekiyor." dedi.
Suriye için kurumlar arası koordinasyon mekanizması oluşturduklarını anlatan Fidan, Türkiye'deki bakanlıkların, devlet kurumlarının organize şekilde Suriye'deki altyapı sorunlarıyla ilgili çalışmalarının son hızla sürdüğünü söyledi.
Türkiye'nin koordinasyon çabalarıyla devam eden insani yardım faaliyetlerinin olduğuna işaret eden Fidan, Suriye'nin çok mahrum kalmış, ulaşılamayan bölgelerine, gıda sorunu yaşayan bölgelere belli miktarda gıdaların gönderilmesi konusunda süren bir trafiğin olduğunu vurguladı.
Fidan, Suriye'de kalkınmayla, altyapıyla ve elektrikle ilgili devam eden çalışmaların olduğunu belirterek, bu konuda birçok devlet ve uluslararası kuruluşun çalışmalarının bulunduğunu dile getirdi.
Kıbrıs meselesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Fidan, şöyle devam etti:
"Kıbrıs'ta hem Rum kesiminin hem Türk kesiminin, Yunanistan'ın, Türkiye'nin hep beraber sorunlarını çözdüğü, Ege'yi ve Akdeniz'i bir barış, kalkınma ve refah bölgesi haline getirdiği bir dünyayı görmek istiyorum açıkçası. Bunun da olmaması için hiçbir sebep yok."
- "Suriye dışından gelmiş PKK'lıların ülkeyi terk etmesini istiyoruz"
Fidan, Suriye'de kendilerine "Suriye Demokratik Güçleri" (SDG) ismini veren terör örgütü PKK/PYD'deki yabancı savaşçılara ilişkin şunları söyledi:
"Biz yabancı terörist savaşçı sıfatı niteliğinde olan Suriye dışından gelmiş aktörlerin, Türkiye'den, Irak'tan, İran'dan ve Avrupa'dan gelmiş PKK'lıların ülkeyi terk etmesini istiyoruz. Kalan Suriyelilerden de gerçekten iflah olmaz PKK'lı kadrolar var, onların da bir an önce terk etmesini istiyoruz. Geri kalanlarının Suriye'nin yeni ortamına entegre olmasını destekliyoruz. Suriye'nin milli güvenliği, birliği, bütünlüğü önemli. Parçalanmış bir Suriye'yi, gerek siyasal açıdan gerek toprak açısından kesinlikle görmek istemiyoruz."
Bakan Fidan, İmralı'daki PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’a ilişkin soruya, “Yani şu anda söz ettiğiniz şahısla ilgili herhangi bir değişiklik yok, İmralı’da devam ediyor." yanıtını verdi.
- Azerbaycan-Ermenistan barış görüşmeleri
Fidan, Karabağ'daki işgalin sonlanmasının bölgedeki kalıcı barışın sağlanması için önemine dikkati çekerek, "Burada artık bölgesel barışın kalıcı hale getirilmesi, kurumsallaştırılması gerekmekte. Kafkaslar'ın son 100 yıldır bir istikrarsızlık alanı olması, hiçbirimizin lehine olmadı." dedi.
Bölgedeki barışı daha ileriye taşımak için fırsat penceresinin bulunduğuna ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in bölgeyi ve Azerbaycan'ı kalkındırma konusundaki kararlı liderliğine işaret eden Fidan, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın da bu konuda olumlu ve cesur tavırlarının olduğunu söyledi.
Fidan, iki ülkenin kalıcı barışın sağlanması için üzerinde uzlaşılamayan maddelere dikkati çekerek, 2025'te barış anlaşmasının imzalanmasını diledi.
- "İran'ın farklı politika tercihlerini kullanabileceğine inanıyorum"
İran'la iyi komşuluk ilişkilerini sürdürmek ve ilişkileri ilerletmek istediklerinin altını çizen Fidan, "PKK ile mücadelemizde kendilerinin destek vermesini de açıkçası bekliyoruz. Bunu defaatle de kendilerine ilettik. İran'da farklı düşünen aktörler olabiliyor, PKK konusunda. Biz bunun farkındayız. İran'ın PKK'yla ilgili duruşunu çok fazla açıkta tartıştığımız bir konu yapmadık, ilişkilerimizin hassasiyetinden dolayı." ifadelerini kullandı.
Fidan, İranlı, Amerikalı, Avrupalı, Rus ve diğer aktörlerin, Türkiye ile silahlı düşmanlık problemi bulunan bir örgüte destek vermemesini beklediklerini vurgulayarak, "Biz, kimsenin silahlı düşmanına destek vermiyoruz. Kimse de bizim silahlı düşmanımıza destek vermesin veya kayıtsız kalmasın. Buna göre de ilişkilerimizi açıkçası gözden geçiriyoruz, takip ediyoruz." dedi.
Bakan Fidan, "İran'ın bölgedeki gelişmeleri belli alışkanlıklarla devam ettirmesi politikasından vazgeçeceğine inanıyorum. Yeni dönemde farklı politika tercihlerini kullanabileceklerine inanıyorum." diye konuştu.
- Devlet dışı aktörlerin güç kazanması
Birleşmiş Milletlerin (BM) işleyişinin güncellenmesi gerektiği konusundaki genel uzlaşıya işaret eden Fidan, mevcut sistemdeki başat aktörlerin güncellemeyi kendi lehlerinde yapmaya eğilimli olduklarına dikkati çekti.
Fidan, toplumun tarih boyunca genellikle dibe vurmadan yeniden yapılanma sürecine gitmediğini anlatarak, "Ya hikmetle ders alıp yolumuza devam edeceğiz, değişiklik yapacağız ya da musibetle." dedi.
Giderek güçlenen 190'dan fazla ulus devletin bulunduğu sistemin, büyük sermayeli teknoloji şirketleri gibi devlet dışı aktörlerin ortaya çıktığını söyleyen Fidan, şirketlerin sahip oldukları teknolojilerle dünya politikalarını, toplumsal gidişatı ve güvenlik dengelerini etkileyebilir hale geldiklerini kaydetti.
Fidan, bu yeni gelişmelere cevap verecek sahici bir arayış içinde olmaları gerektiğini fakat hiç kimsenin kendi menfaatini kaybetmek istemediğini dile getirerek, "Bir krizle karşı karşıya kalıp, bedelini insanlık olarak ödeyip ondan sonra belli bir iyileştirmeye gidilecek. Bugüne kadar tarih hep böyle cereyan etmiş." diye konuştu.
- Rusya ile Suriye'deki yeni yönetim arasındaki ilişkiler
Rusya'nın talep üzerine daha önce Suriye rejimine askeri olarak destek verdiğini anımsatan Fidan, 2017'den itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki ilişkinin ortaya koyduğu ivmeyle Astana Süreci'ni işletme konusunda önemli adımlar attıklarını söyledi.
Fidan, Rusya'nın esas itibarıyla rasyonel bir kararla Suriye'nin devrik lideri Beşşar Esed'i desteklemenin ülkeye veya bölgeye fayda getirmediği kanaatine vardığını dile getirerek, "Benim tahminim bu kanaati onlar çok önceden görmüşlerdi ama Halep'in ele geçirilmesinden sonraki süreç bunu biraz daha tetikledi diye düşünüyorum. Yoksa Rusların askeri kabiliyeti vardı, bu askeri kabiliyeti kullanabilirdi ama kullanmamayı tercih ettiler. Bu konuda yoğun temaslarımız oldu." ifadelerini kullandı.
Rus üslerinin Suriye'deki geleceğinin, Suriye'deki yeni yönetimle Moskova yönetiminin yapacağı görüşmelerle şekilleneceğini kaydeden Fidan, "Ruslar, Şam'ın düşüşü esnasında yapılan zımni mutabakat gereği duruma müdahale etmediler. Devrimciler de Rus birliklerinin güvenli şekilde kendi üslerine geri dönmesini temin ettiler ve üslere saldırı düzenlemediler." dedi.
Fidan, Suriye'deki Rus üslerinde bulunan uçak ve gemilerin büyük oranda ayrıldığını söyledi.
- Yeni ABD yönetimi
Gazze'de ateşkes için mesafe katedildiğini, geçen hafta bir anlaşma olabileceği umudunun doğduğunu belirten Fidan, gelecek hafta veya bugünlerde de bu umudu devam ettirme temennisini dile getirdi.
Fidan, ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın ateşkes konusundaki arzusunu desteklediklerini ve olumlu bulduklarını kaydederek, "Söylediği cümlelerin, yaptığı tehditlerin bir an önce ateşkes sağlanmasıyla ilgili olduğunu, kendisi geldiği zaman bu konularla artık ilgilenmeyip başka konulara yoğunlaşma isteğinin olduğunu görüyoruz." dedi.
Trump ve ekibinden, başta Türkiye-ABD ilişkileri olmak üzere İsrail-Filistin meselesi, Rusya-Ukrayna barışı, Orta Doğu'daki kalıcı barış ve Balkanlar'daki barış konularının beraber çalışılarak ilerletilmesini beklediklerini ifade eden Fidan, şunları kaydetti:
"Trump ve ekibi bizi önceki dönemden biliyor. Pozisyonumuz hiçbir zaman için değişmiyor. Bizim gizli bir gündemimiz de yok, gayet açık ve şeffafız. Sadece kendi çıkarlarımızı önceleyen bir durumda da değiliz, kendi partnerlerimizin da çıkarlarını hesaba katan politikaları ortaya koyuyoruz. Bizim beklentimiz bu yöndeki çalışmaların devam etmesi, bu noktada bir farkındalığın olması."
Fidan, Amerika sistemini çok büyük bir dış politika değişikliğinin beklediği değerlendirmesinde bulunarak, "Bu değişiklik içerisinde onlar için nüans, bizler için ana unsur olarak görülen bölgedeki bazı hususlar gözden kaçabilir. Bunun belki çabasını göstermek gerekiyor." dedi.
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 27 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.