Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Bingöl'de iftar programında konuştu:
"Diğer partiler, diğer birtakım genel başkanlar çok şeyler söylüyorlar. Ama vatandaşımız basiretli, ferasetli. Vatandaşımız bunların bu işlerin altından kalkamayacağını, kime güveneceğini gayet iyi biliyor. Gerçekten uyum içinde ne yaptığını bilen, dünyayı bilen bir ekibimiz var. Bu ekiple adım adım bu ülkemizi büyütmeye, büyümenin nimetlerini de tüm toplumla paylaşmaya devam edeceğiz"- "Eser ve hizmet siyaseti anlayışıyla yolumuza devam edeceğiz. Ülkemizin, ilimizin enerjisini kısır çekişmelerle geçirecek
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Diğer partiler, diğer birtakım genel başkanlar çok şeyler söylüyorlar. Ama vatandaşımız basiretli, ferasetli. Vatandaşımız bunların bu işlerin altından kalkamayacağını, kime güveneceğini gayet iyi biliyor. Gerçekten uyum içinde ne yaptığını bilen, dünyayı bilen bir ekibimiz var. Bu ekiple adım adım bu ülkemizi büyütmeye, büyümenin nimetlerini de tüm toplumla paylaşmaya devam edeceğiz." dedi.
Yılmaz, Bingöl'de AK Parti İl Başkanlığı tarafından bir düğün salonunda düzenlenen iftar programında, iş insanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, partililer ve vatandaşlarla bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, programda yaptığı konuşmada, Gazze'de yaşanan acı ve yüreği yakan hadiselerden dolayı bu yıl ramazan ayına buruk girdiklerini söyledi.
Her şeye rağmen ramazanın rahmetiyle, bereketiyle herkesi kuşatmasını ve Müslümanlar başta olmak üzere tüm insanlık için barışa, huzura vesile olmasını temenni eden Yılmaz, yüreklerinin depremzedelerle birlikte çarptığını, onları hiçbir şekilde yalnız bırakmadıklarını belirtti.
Millete efendilik değil, hizmetkar olma anlayışıyla gece gündüz koşturduklarını ifade eden Yılmaz, masa başında değil, alanda ve insanlarla birlikte olduklarını kaydetti.
Her an milletle iç içe olduklarını anlatan Yılmaz, Cumhur İttifakı olarak millete hizmetkar olmayı en büyük şeref olarak gördüklerini dile getirdi.
Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bu anlayışladır ki, 21 yıllık bir döneme asırlık hizmetleri sığdırmamız mümkün oldu. Eser ve hizmet siyaseti anlayışıyla da yolumuza devam edeceğiz. Ülkemizin, ilimizin enerjisini kısır çekişmelerle geçirecek vakti, lüksü yok. Bizim yapmamız gereken enerjimizi 100 yıllık bir Cumhuriyet olan ülkemizin Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşması için kullanmak. Çekişmeyle değil, birlikle, beraberlikle, kardeşlikle ülkemizi gelecek hedeflerine taşımak. Bunu yapacak her türlü altyapıya da sahibiz. Siyasi istikrarımız var çok şükür. 21 yıldır siyasi güven ve istikrar ortamında Türkiye yoluna devam ediyor."
Siyasi istikrarı ve güven ortamı olmaması halinde ekonominin ve kalkınmanın sağlanamayacağını vurgulayan Yılmaz, AK Parti'nin çok güçlü bir hareket ve parti olduğunu, yollarına devam ettiklerini aktardı.
Dünyanın, Türkiye'nin zor bir döneminden geçtiklerini kaydeden Yılmaz, "Kuzeyimizde savaş, güneyimizde çatışmalar, savaşlar diğer taraftan pandemi sonrası dünya hala tam olarak toparlanabilmiş değil. Bunların üstüne bir de tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Maalesef 11 ilimiz 14 milyon insanımız bu afetten etkilendi." ifadelerini kullandı.
Bütün bu ağır koşullara rağmen Türkiye'nin güçlü bir şekilde yoluna devam ettiğine vurgu yapan Yılmaz, geçen yıl dünya ekonomisinin yüzde 3 civarında büyürken, Türkiye'nin yüzde 4,5 büyümeyi başardığını vurguladı.
- "Orta vadeli programımızı hayata geçiriyoruz adım adım"
Bütün olumsuzluklara rağmen ihracatın 256 milyar doları bulduğuna dikkati çeken Yılmaz, turizm gelirinin 54 milyar doların üzerine çıktığını, istihdamın 32 milyon seviyesini aştığını ifade etti.
Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarihimizde ilk defa milli gelirimiz 1 trilyon dolar seviyesini geçerek 1,1 trilyonun da üstüne çıktı. Bütün bunlar Türkiye'nin geçen yıl sağladığı başarılar. Nerede sıkıntımız var? Enflasyonda. Reel ekonomide gerçekten çok iyiyiz. Üretim, ihracat, büyüme ve turizm gelirlerimiz artıyor. Sıkıntımız fiyat istikrarında. Bu noktada da yeni planlarımızı, programlarımızı yapmış durumdayız. Orta vadeli programımızı hayata geçiriyoruz adım adım. İnşallah, o konuda da sonuçlar alacağız. Yıllık bazda sonuçların alınması biraz zaman istiyor. Bu mayıstan sonra, haziran, temmuz gibi, yaz döneminde yıllık bazda belirgin bir düşüşü hep birlikte göreceğiz inşallah. Mayısa kadar biraz yıllık seviye yüksek kalacak. Mayıstan sonra haziran, temmuz gibi yıllık bazda düşüşleri göreceğiz. 2025 yılında orta vadeli programımıza göre yüzde 15'lere düşecek. 2026'da ise Allah'ın izniyle yeniden tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşacağız. Bu bir süreç."
Plan ve programı yaptıklarını, adım adım bunu hayata geçirdiklerini bildiren Yılmaz, gündelik, haftalık birtakım hadiseler olabileceğini, önemli olanın siyasi istikrar, planlı, programlı hareket etmek olduğuna işaret etti.
Bunlar yapıldığı sürece sonuç almamak diye bir şeyin söz konusu olamayacağını anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Bu sonuçları aldıkça toplumun geniş kesimleriyle, emeklilerimiz başta olmak üzere, çalışanlarımızla bunun nimetlerini de bugün, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da paylaşmaya devam edeceğiz. Halkımız niçin bize güveniyor? Bizim siyasetteki anlayış şudur, yapamayacağımız şeyi söylememek, söylediğimiz şeyi yapmak. Güven dediğimiz şey de böyle oluşur zaten. Söylediğini yapmayana yapamayacağını söyleyene kimsenin güveni olmaz. Diğer partiler, diğer birtakım genel başkanlar çok şeyler söylüyorlar. Ama vatandaşımız basiretli, ferasetli. Vatandaşımız bunların bu işlerin altından kalkamayacağını, kime güveneceğini gayet iyi biliyor. Gerçekten uyum içinde ne yaptığını bilen, dünyayı bilen bir ekibimiz var. Bu ekiple adım adım bu ülkemizi büyütmeye, büyümenin nimetlerini de tüm toplumla paylaşmaya devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Olabilir, depremdir, başka faktörlerdir. Tam olarak her konuda istediğimizi yapamıyor olabiliriz ama Türkiye bu ağır deprem yükünün altından kalktıkça ekonomisi büyüdükçe toplumumuzun geniş kesimlerine çok daha farklı hizmetleri ulaştıracaktır. Programımıza güvenin her geçen gün arttığını görüyoruz. Bütçe açıklarımız tahminlerden çok daha düşük seviyede. Merkez Bankamızın rezervleri, geçen yıl mayısa göre oldukça yüksek düzeyde, 130 milyar dolarlar civarında. CDS dediğimiz ülke risk primimiz 700'lerden, 300'lere kadar gerilemiş durumda. Diğer yandan kredi derecelendirme kuruluşları da Türkiye'nin notunu arttırmaya başladılar. Niye bunu yapıyorlar? Siyasi güven ve istikrar var. Etkili politikalar uygulandı. Bu işin sonucunu onlar da görüyorlar. Dolayısıyla şimdiden notları arttırmaya başladılar. Programımız hayata geçtikçe bunların devamı da gelecektir."
- "Spekülasyonlara, manipülasyonlara hiçbir şekilde prim vermeyin"
Türkiye'nin çok daha iyi günlere adım adım gideceğini belirten Yılmaz, "Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Bazıları tezvirat yapıyorlar. Efendim bu seçimlerden sonra şu olacak, bu olacak. Ülkede şöyle şeyler değişecek. Bunlara hiçbir şekilde prim vermeyin. Spekülasyonlara, manipülasyonlara hiçbir şekilde prim vermeyin. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediğine, bizlerin söylediğine, yetkili kurumların ifadelerine bakın. Yetkin bilim adamlarının, analistlerin söylediklerine bakın. Sosyal medyada dedikodularla ekonomik politikalarımıza gölge düşürmeye çalışanlara lütfen itibar etmeyin." ifadelerini kullandı.
Orta vadeli programlarını ilan ettiklerini, arkasında da büyük bir siyasi irade olduğunu kaydeden Yılmaz, programın açık ve şeffaf olduğunu aktardı.
Bu yol haritasını kararlı ve güçlü bir şekilde hayata geçirmeye devam edeceklerini bildiren Yılmaz, ülkenin her karışına hizmet ettiklerini, Bingöl'e de AK Parti döneminde çok büyük hizmetler olduğunu, Bingöl'deki yapı stokunun yüzde 75 yenilendiğini aktardı.
31 Mart'taki seçimlerle ilgili değerlendirmede bulunan Yılmaz, "Seçim yerel seçim. Sonuçta genel bir seçim yapmıyoruz. Meclisimiz burada ve çoğunluğumuz var. Sayın Cumhurbaşkanımızı seçtik, 5 yıl başımızda. Dolayısıyla genel politikalar itibariyle yerel seçimden sonra bir değişim beklemek hiçbir şekilde temele sahip değil. Hiçbir şekilde gerçekçi değil. Bunun altını özellikle çizmek isterim." değerlendirmesinde bulundu.
Yerel demokrasinin ve yerel kalkınmanın savunucuları olduklarını vurgulayan Yılmaz, dolayısıyla belediyeciliği AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın bildiğini dile getirdi.
Yılmaz, "Sayın Cumhurbaşkanımızın 90'lı yıllarda oluşturduğu belediyecilik modeli bugün de hepimize ışık tutuyor. Gerçek belediyecilik diyoruz biz buna. Bunun anlamı ne? Belediyeyi halka hizmet etmek için kullanmak. Kendi şahsi menfaatiniz, şanınız, şöhretiniz veya ideolojik bir takım saplantılarınız için değil. Belediyeyi halka hizmet etmek için kullanmak. Gerçek belediyecilik budur." diye konuştu.
AK Parti'nin Bingöl Belediye Başkanı adayı Erdal Arıkan'ın 5 yıl kente hizmet ettiğini anımsatan Yılmaz, vatandaşların desteği, duası, ekibiyle birlikte, gönül ve akıl birliğiyle 5 yıl daha hizmet etmesini istediklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hepimiz bir gün bu makamlardan ayrılacağız. Bu dünyadan da ayrılacağız. Önemli olan arkanızda güzel hizmetler bırakmaktır. İnsanların, 'Allah razı olsun.' sözünü hak etmektir. Bunu yapabildiğimiz sürece ne mutlu bize. Yerel yönetimlerde de genel yönetimlerdeki anlayışımızı aynen devam ettiriyoruz. Sözümüzün eri olmak durumundayız ve bunu bütün belediyelerimizle, Türkiye'nin dört bir yanında inşallah başaracağız. 31 Mart'ta tabi ki, takdir milletimizindir. Milletimizin takdiri başımızın üstünde. Ona hiçbir sözümüz yok. Ama biz inanıyoruz ki, milletimiz sayın Cumhurbaşkanımızın modelini oluşturduğu gerçek belediyecilik, Türkiye Yüzyılı, yerel yönetimle merkezi yönetimin uyum ve birlik içinde çalıştığı, bereketli hizmetler yaptığı yeni bir dönem diyecek."
Kaynak:
Bu haber toplam 147 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.