Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehir ve Güvenlik Sempozyumu'nda konuştu: (3)
"Kendi insanınıza ve size sığınanlara verdiğiniz değer ölçüsünde güvendesiniz demektir"- "200-250 bin şu anda mülteci, sınırımıza doğru hareket halinde. Şu an itibarıyla karşılıklı bazı tedbirlerle engellemeye çalışıyoruz ama iş kolay değil, zor. Karşınız
ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kendi insanınıza ve size sığınanlara verdiğiniz değer ölçüsünde güvendesiniz demektir. Bugün Türkiye'de, işte bu diğerleriyle birlikte 5 milyonu aşkın yabancı misafire rağmen hamdolsun şehirlerimizde kayda değer bir güvenlik sorunu yaşanmamıştır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Şehir ve Güvenlik Sempozyumu'nda bir konuşma yaptı.
Bugün dünyada teknolojinin tüm imkanlarının, özellikle de şehirlerin güvenliği için seferber edildiğini belirten Erdoğan, "akıllı şehir" diye bir kavramın ortaya çıktığını söyledi.
Erdoğan, "Bu yaklaşımla insan hayatını kolaylaştırmak, bunun için de geliştirilen teknolojik altyapı güvenlik riski öne çıktığında tam tersi yönde kullanılabilmektedir." ifadesini kullandı.
Güvenliğin elbette önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Terörizme ve suça karşı her türlü önlemi almak devletlerin vatandaşlarına karşı en önemli sorumluluğudur. Ama bu konuda ilkeli davranmak da en az mücadelenin kendisi kadar önemli olmalıdır. İstanbul sokaklarını kaosa sürüklemeye çalışanların yanında yer alırken aynı eylemler, Paris'te, Londra'da, Berlin'de, New York'ta yaşandığında kimsenin gözünün yaşına bakmazsanız kimse sizin samimiyetinize inanmaz." diye konuştu.
- "Keseleri dolu olabilir ama gönülleri çorak"
Bugün Batı demokrasisinin içine düştüğü en büyük açmazın, bu çifte standart olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aynı ilkesizliği mülteciler konusunda da gösteriyorlar. Türkiye 81 vilayetine dağılmış yaklaşık 4 milyonu Suriyeli olmak üzere 5 milyonun üzerinde kişiye kucağını açarken, kendi şehirlerinde yabancı istemeyenlerin insani duyarlılıklarının da inandırıcılığı kalmaz. Halbuki onlar, bu mazlumlara sahip çıkmak için gereken maddi imkanlara bizden çok daha fazlasıyla sahipler. Niye kapılarını açmıyorlar, niye buyur etmiyorlar? Onların işine gelmez. Ama biz, medeniyetimizin, inancımızın bize emri gereği bu konuda kapılarımızı açtık ve o varil bombalarından kaçanları şu anda misafir ettik."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun yanında İdlib'de olanların aynı şekilde devam ettiğine değinerek, "200-250 bin şu anda mülteci, sınırımıza doğru hareket halinde. Şu an itibarıyla karşılıklı bazı tedbirlerle engellemeye çalışıyoruz ama iş kolay değil, zor. Karşınızda kim var, insan var. Biz insana karşı bu noktada Batı'nın yaptığı gibi bariyerler veya dikenli teller oluşturamayız. Aynı şey bizim de başımıza gelebilir. Geldiği zaman ne yapacaksak, işte biz bunun çok daha adil olanını, insani olanını yapmak durumundayız. Son dönemde yaşananlar gösterdi ki onların keseleri dolu olabilir ama gönülleri çoraktır, çorak. Bunu böyle bilesiniz." değerlendirmesinde bulundu.
- "4 milyon mültecinin neredeyse kahir ekseriyeti tamamına yakını Arap"
Türk milletinin gönül zenginliği ile tüm Batı'ya, hatta Arap dünyasının önemli bir bölümüne insanlık dersi verdiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunu niye söylüyorum? İşte, Arap Ligi bir araya geldi, Türkiye'yi dışlayıcı kararlar aldılar. Biz kimi misafir ediyoruz? Şu anda ülkemize gelen 4 milyon mültecinin neredeyse kahir ekseriyeti tamamına yakını Arap, Suriye'den gelen Araplar. Bunların içinde 350 bin de Kürt var. Türkiye'de benim Kürt vatandaşlarımın temsilcisi olduğunu söyleyenlerin, bir defa Kürt vatandaşlarımın temsilcisi olmakla yakından uzaktan alakası yok. Onları da şu anda giydiren, bakan, yediren, içiren, sağlık imkanlarını sağlayan yine biziz. Aynı şekilde Arap kardeşlerimizle ilgili yine biziz. Ama utanmadan bu kararı Arap Ligi'nde alabiliyorlar. Niye? Çünkü dertleri başka, o detaylara girmeyeceğim. Kendi insanınıza ve size sığınanlara verdiğiniz değer ölçüsünde güvendesiniz demektir. Bugün Türkiye'de, işte bu diğerleriyle birlikte 5 milyonu aşkın yabancı misafire rağmen hamdolsun şehirlerimizde kayda değer bir güvenlik sorunu yaşanmamıştır."
- "Çünkü biz, Türkiye'yiz"
Bunu, baskının ve zorun değil, vicdanın ve merhametin gücüyle sağladıklarını anlatan Erdoğan, elbette sıkıntılar, zorluklar olduğunu ama hepsinin üstesinden gelecek imana da imkana da sahip olduklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü biz, Türkiye'yiz. Tek başına bu sıfat dahi bize, başka hiçkimsede olmayan bir güç ve üstünlük sağlamaya yeterlidir." dedi.
Bir şehre ait olmanın, hem şehrin maddi ve manevi bütün birikimlerine sahip çıkmayı hem de huzur ve güveni sürdürülebilir kılmak için sorumluluktan kaçınmamayı gerektirdiğini vurgulayan Erdoğan, "Hiçbir ünvanı olmayan, vatandaşından cumhurbaşkanına kadar bu mesuliyet zincirini kesintisiz olarak kurmadan hedeflerimize ulaşamayız." diye konuştu.
Bu sempozyumun da böyle bir anlayışla düzenlendiğini düşündüğünü aktaran Erdoğan, yarın akşama kadar sürecek programın şimdiden başarılı geçmesini ve hayırlara vesile olması dileğinde bulundu.
Erdoğan, konuşmasını "Malum, Mekke ile Medine arasındaki hukuk ne ise inanıyorum ki bu sempozyumda ortaya çıkacak olan hukuk da bu olacaktır. Emeği geçen herkesi bir kez daha tebrik ediyorum." sözleriyle tamamladı.
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 154 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.