Çocukluk hayalinin peşinden giden müezzin ressam 2 sergi açtı
Kayseri'nin Develi ilçesinde görev yapan müezzin Süleyman Yücel, çocukken amcası sayesinde tanıştığı ve imkansızlıklar nedeniyle yapamadığı ressamlığı hobi olarak sürdürüyor- Yücel:- "Hem din görevlisi olmak hem resim yapmak çok güzel. Bunlar birbirini tamamlıyor, ruh tamamen temize çıkıyor, güzelleşiyor"
MÜZAHİM ZAHİD TÜZÜN - Kayseri'nin Develi ilçesinde müezzinlik yapan Süleyman Yücel, çocukluğunda amcasının renkli boyalarla yaptığı resimlerden etkilenip kurduğu ressamlık hayalini tuvale yansıttığı 100'ün üzerinde resimle gerçekleştirdi.
Çocukluğunda amcasının renkli boyalarından ve resimlerinden etkilenip ressamlığa ilgi duyan 51 yaşındaki Yücel, o yıllarda imkansızlıklar nedeniyle gerçekleştiremediği resim yapma hayalini müezzin olunca yerine getirmeye karar verdi.
Meslek hayatına 2007 yılında başlayan Yücel, daha sonra tayini çıktığı Madazı Mahallesi'nde yaklaşık 7 yıl önce resim yapmak için gerekli malzemelerini alıp ressamlığa ilk adımını attı.
Yeni Cami'de müezzin olarak görev yapan Yücel, deneme yanılma yöntemiyle resim yapmayı öğrenmek için birçok boya ve malzemeyi heba etse de ünlü ressamlardan Osman Hamdi Bey'in "Kaplumbağa Terbiyecisi" ve Jean Leon Gerome'nin "Halı Tüccarı" gibi tabloları atölyeye çevirdiği evinde tuvale yansıtmayı başardı.
Müezzinlikten geriye kalan zamanlarda tuvalin başına geçen Yücel, ibadetlerin yanı sıra resim yaparak da ruhunu dinlendirmeye çalışıyor.
Yücel, AA muhabirine, resim yapmanın kendisi için bir tutku olduğunu belirterek, "Amcam çok güzel resim yapardı. Biz onun izinden gitmeye çalıştık. İleride ben de resim yapacağım diye heves ettim ama bu sadece bir heves aşamasında kalmıştı. Resim malzemeleri pahalı olduğu için ancak maddi durumlar elverdiğinde resmin içerisine girmeye çalıştık." dedi.
Deneme yanılma yöntemiyle kendi imkanları sayesinde resim yapmayı öğrendiğini ifade eden Yücel, 2 sergi açmayı başardığını dile getirdi.
- "100'ün üzerinde çalışmam var"
Müezzinliğin yanında resim yapmanın da kendisini mutlu ettiğini anlatan Yücel, şöyle devam etti:
"İbadetlerden arta kalan zamanlarda televizyonun başında oturmaktansa resim yapmak daha cazip geliyor. Resim bir nevi terapi gibi. Bu zamana kadar 100'ün üzerinde çalışmam var. Allah-u Teala'nın huzurunda durup namazla huzura ererken aynı zamanda bir de işin dünyalık kısmında resim yaparken başka bir huzur, başka bir duygu içerisinde ruhu tamamen tatmin ediyoruz. Resmin böyle bir güzelliği var. Hem din görevlisi olmak hem resim yapmak çok güzel. Bunlar birbirini tamamlıyor, ruh tamamen temize çıkıyor, güzelleşiyor."
Yücel, ilk manzara resminin ardından daha çok sanatsal resimler çizmeye başladığını anlatarak, talep halinde camilere ücretsiz olarak hat sanatı da işlediğini sözlerine ekledi.
Kaynak:
Bu haber toplam 82 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.