CHP'nin Anayasa Mahkemesinden beklentisi

TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, seçim kanununa ilişkin iptal istemlerini yarın esastan görüşecek olan Anayasa Mahkemesinden tek beklentilerinin, seçimi güvenli kılması olduğunu belirterek, "Seçimleri iptal etmelerini asla istemiyoruz." dedi.

Özkoç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin, bundan sonraki yaşam ve yönetim biçimini belirleyecek çok önemli bir seçime gittiğini belirtti.

Laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzyıla yakın zamandır, eksikliklerine rağmen hukuk devleti olarak ayakta durduğuna işaret eden Özkoç, yasaların, kendilerine hak ve sınırları söylediğini anımsattı.

Özkoç, TRT Kanunu'nun 5. maddesine göre, TRT'nin tek yönlü, taraf tutan yayın yapamayacağını, bir partinin, grubunun çıkar çevresinin inanç ve düşüncesinin menfaatlerine alet olamayacağını ifade etti.

"TRT bugüne kadar böyle mi davrandı?" diyen Özkoç, bir RTÜK üyesinin, 2004'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, yasalara uymadığı gerekçesiyle TRT'yi şikayet ettiğini anlattı.

Özkoç, TRT'nin, cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'a 3 günde 5 saat 26 dakika, diğer adaylara ise hiç yer vermediğini, bunun üzerine YSK'nin önce 5, ardından 7 program durdurma cezası verdiğini kaydederek, "Bu, TRT'nin daha önce de Erdoğan'dan yana tarafsızlığını bozduğunun kanıtıdır." diye konuştu.

Hukuk karşısında Erdoğan'ın da Muharrem İnce'nin de aday olduğunu, TRT'nin 14-24 Mayıs tarihinde ekranlarda Erdoğan'a 28 saat 28 dakika, İnce'ye 2 saat 51 dakika yer verdiğine işaret eden Özkoç, "Adalet, eşitlik, hak ve hukuk bunun neresinde? Siz İnce'nin görünür olmasından, İnce'yi bütün insanların sevgi seliyle kucaklamasından, bundan sonra milletin, cumhurbaşkanı olarak İnce'yi görmek istemesinden korkuyor olabilirsiniz. Ama siz yasalara, hukuka aykırı davranamazsınız." ifadesini kullandı.

- "Tayyip Erdoğan Radyo Televizyon Kurumu"

TRT Genel Müdürü'ne seslenen Özkoç, TRT'nin açılımının, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu olduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sen bunu anlamak istemiyorsun, sen sanıyorsun ki halen kurumun adı Tayyip Erdoğan Radyo Televizyon Kurumu. Cep telefonu, elektrik, dolaylı vergiden, bütün insanların alın terinden senin maaşın, TRT'nin giderleri ödeniyor. Sen Cumhuriyetin bürokratısın, Erdoğan'ın değil. Herkese eşit yaklaşmalısın. Böyle yapmazsan bu millet hesabını sorar. İnce, 'milletin televizyonu, milletin insanını göstermiyor, eğer böyle yaparsa onbinlerle TRT'nin önüne gideriz, bunun hesabını millet kendi adına sorar' dedi. Bunu gerçekten yapar mıyız; evet. Hakkımızı, hukukumuzu aramak için yasal yollara çıkıp kilometrelerce yürümüşsek, TRT'ye de gider, milletin hakkını, hukukunu korumak için orada oluruz.

RTÜK üyelerimiz, YSK'ya başvuracak, suç duyurusunda bulunacaklar, yasalara uymadığı gerekçesiyle TRT'ye ceza verilmesini talep edecekler. Genel Müdüre sesleniyorum; sen siyasetçi değil, devletin memurusun. Erdoğan'a değil, millete hizmet etmen gerekiyor. Siyaset yapmak istiyorsan istifa edip siyasete gireceksin. Yoksa millete adam gibi hizmet edeceksin."

Özkoç, bugünlerde "Korkuyoruz" sözünü çok duyduklarını aktararak, korkması gereken birileri varsa bunların, millete ihanet edenler, milletin alın terinden maaşını alıp da millete ihanet edenler ve milletin yüzünü millete göstermemek için çaba sarf eden TRT Genel Müdürü olduğunu savundu.

-"Seçimi iptal edin demiyoruz"

Anayasa Mahkemesinin, CHP'nin, seçim kanununa ilişkin iptal istemini yarın esastan görüşeceğinin anımsatılarak, seçimlerin iptalinin söz konusu olup olmayacağına yönelik soru üzerine Özkoç, Anayasa Mahkemesine ve YSK'nin daha önceki uygulamalarına karşı milletin güvensizliğinin bulunduğunu kaydetti.

Özkoç, seçimi iktidarın istediğini, kendilerinin ise yasalara uygun, yolsuzluk, hırsızlık yapılmadan Türkiye'nin itibarını koruyarak seçimin yapılmasını talep ettiklerini bildirdi.

Hem YSK'nin kararları hem de yeni çıkan yasaların, seçimin güvenilir şekilde uygulanmasını tehlikeye soktuğunu, bununla ilgili olarak da CHP'nin başvuruda bulunduğunu anlatan Özkoç, "Seçimi iptal edin" demediklerini, yarışmaktan, onlarla mücadele etmekten, seçime gitmekten asla korkmadıklarını vurguladı.

Engin Özkoç, "Gelin millet iradesini sandığa yansıtalım. Birlikte hem dünyanın takdirini kazanalım, hem de ülkede insanlar, 'Bu ülkede halen hak, hukuk, adalet var' desinler." dediklerini anlattı.

İptal beklemediklerini, devam etmek istediklerini belirten Özkoç, şöyle konuştu:

"Biz milletimizin karşısına çıktık, alnımız ak, yüreğimizi onlara açtık. Yarın orada alınacak karardan bir tek beklentimiz var; seçimi güvenli kılın. Seçimi güvenli kılmayan yasalarla ilgili tedbirleri alın. Biz aldığınız tedbirlerle bu milletin karşısına çıkar, mücadele ederiz. Yeter ki seçimlere gölge düşürmeyin.Yasal düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz. Eğer bu yasal düzenlemeler yapılırsa, sıkıntı görmüyoruz. Seçimi erteleyebilirler. '3- 4 ay sonrasına biz böyle yapacağız' diyorlarsa böyle bir erteleme kararı çıkıyorsa.... Böyle bir kararı çıkartabilirler. Seçimi iptal etmek, seçimi yok saymak başka şeydir. 'Bunlar yasalara aykırı, eşit şekilde yarışmanın önünü kesen düzenlemelerdir, AKP parlamentoda sayısal çoğunluğuyla ilgili böyle karar almıştır, yasal düzenleme için 15, 20, 30 gün içinde bu düzenleme yapılıp, seçimlere devam edilecektir' diyebilirler. O, onların takdiri. Biz bu seçimlerin güvenli bir seçim olmasını talep ettiğimiz için müracaat ettik, seçimleri iptal etmelerini asla istemiyoruz. Daha fazla bu ülkeyi bataklığa sürüklemelerini, doların alıp başını gitmesini, insanların yoksullaşmasını istemiyoruz. Bir an önce iktidardan gitmelerini talep ediyoruz. Bunun için millet iradesinin yasaya, hukuka uygun şekilde sandığa yansımasını istiyoruz."

Bir soru üzerine Özkoç, Muharrem İnce'nin kanıtlayamayacağı hiçbir şeyi bugüne kadar meydanlarda söylemediğini ifade ederek, "Eğer Fetullah Terör Örgütü ile organik bir bağ aranıyorsa, tek bağ Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bunu da açıklayan tek kişi kendisidir. Sen ispat etsene gitmediğini. Bank Asya'yı kim açtı?" diye sordu.

İstanbul'un fethinin 565. yıl dönümünde yayımlanan mesajlarda, Bizans benzetmesi yapıldığının anımsatılması üzerine Özkoç, bunun bir "hainlik" olduğunu kaydetti.