CHP'li Özel'den Nobel Edebiyat Ödülü tepkisi:
"Bunu Nobel ruhuna uygun bulmuyoruz. Bir katliamcıyı öven, katliamı görmezden gelen, soykırımı masallaştıran, destanlaştıran ve bunu yapan kişiyi bir kahraman gibi gören birisi Nobel'e aday dahi olmamalıydı, olamamalıydı"
TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Yazar Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesine tepki göstererek, "Bunu Nobel ruhuna uygun bulmuyoruz. Bir katliamcıyı öven, katliamı görmezden gelen, soykırımı masallaştıran, destanlaştıran ve bunu yapan kişiyi bir kahraman gibi gören birisi Nobel'e aday dahi olmamalıydı, olamamalıydı." dedi.
Özel, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İnsan Hakları Günü'nde bir etkinliğe katıldığını anımsatarak, "İlan edilen OHAL ve sonrasında çıkarılan onlarca KHK, insanların yargı önünde kendilerini aklama haklarının ellerinden alınması, takipsizlik ya da beraatle sonuçlansa dahi kamu görevlerine iade edilmemeleri gibi sorunların yaşandığı ve seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyumların atandığı bir ülkede yürütmenin başındaki kişinin insan haklarından bahsetmesini son derece manidar ve trajikomik görüyoruz." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İngiltere, Almanya ve Fransa ile yapılan dörtlü zirveden bahsederken, "İngiltere, Almanya, Fransa ve şahsım dörtlü zirve yaptık" dediğini belirten Özel, "Bu daha önceki parti devleti eleştirilerini bir aşama öteye götürüp şahıs devleti noktasına geldiğimizin en önemli işaretidir." değerlendirmesinde bulundu.
Yazar Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesine de tepki gösteren Özel, "CHP olarak bunu Nobel ruhuna uygun bulmuyoruz. Bir katliamcıyı öven, katliamı görmezden gelen, soykırımı masallaştıran, destanlaştıran ve bunu yapan kişiyi bir kahraman gibi gören birisi Nobel'e aday dahi olmamalıydı, olamamalıydı." diye konuştu.
Vatandaş yapılan Suriyelilerin sayısına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun farklı zamanlarda yaptıkları açıklamalar arasında 28 bin fark bulunduğunu dile getiren Özel, "Uçakta, Trump'ın Erdoğan'a, 'Suriyelileri niye vatandaş yapmıyorsun' dediğini öğreniyoruz. Bu talimattan 25 gün sonra ilave 28 bin Suriyeli vatandaş yapılmıştır." iddiasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) kredi borçlarının silinmesinin gündemlerinde olduğuna ilişkin açıklamalarını hatırlatan Özel, kendilerinin bir seçim vaadinin daha Erdoğan tarafından benimsendiğini gördüklerini söyledi.
Konuya ilişkin AK Parti'nin kanun teklifinin bulunmadığını ancak CHP'nin kanun teklifinin Meclis'te beklediğini belirten Özel, "Hemen kanun teklifimizi bütçe görüşmelerinin ardından gündeme alıp geçirebiliriz. İlla 'bizimkiler versin. Bunu da AKP yapmış olsun' denilirse işte kuvvetler birliği, talimatla yasama, tek adamın kurşun askerlerinin yasama süreci. Bizim kanun teklifimiz duruyor. AK Parti Grubu'nun böyle bir derdi yok." görüşünü savundu.
Tank Palet Fabrikası'na ilişkin tartışmalara değinen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tank Palet Fabrikası hakkında Adalet ve Kalkınma Partisinin geçmişte partili genelkurmay başkanının bugünkü kravatlı, ceketli genelkurmay başkanının ifadeleri var. İfadeler, kabul edilebilir gibi değil. 'Armudun sapı, üzümün çöpüyle uğraşmayalım. Yabancı sermaye demiyor muyduk? Tank Palet'in sermayeye ihtiyacı vardı' deyip özelleştirmeyi savunuyor. Kendisinin ifadesiyle bu rakam 50 milyon TL, tank palet fabrikası toplam 20 milyar lira. Dörtyüzde biri kadar bir para için yıllarca kullanım hakkı vermek suretiyle özelleştirme ve Katar ordusuna bunun peşkeş çekilmesi...
Uçan saray geldiğinde, 'bayram değil seyran değil. Katar emiri bizi neden öptü, bunu neden verdi' demiştik. Tank Palet Fabrikası verildikten sonra anlaşılıyor ki bu, dünya siyaset tarihinin en büyük rüşvetiymiş. Devletin kasasına bir şey girmeden bu kadar stratejik bir yeri Katarlılara peşkeş çekenlerin, karşılığında kendilerine uçan sarayı hediye ettirip bu devleti yönetenlerin karşılığında Tank Palet Fabrikası'nı vermeleri son derece manidardır. Hulusi Akar, bu tutumunuzun arkasındaysanız size söylenecek bir tek şey var; sizin yapacağınız iş, devletin sırlarının bulunduğu Kozmik Oda'yı özelleştirme kapsamına alın. Emin olun en yüksek teklif Türkiye ile en çok derdi olanlardan gelir."
- "Eski siyaset arkadaşlarına sulhnameler"
Özel, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Milletvekili araçlarına trafikte bazı ayrıcalıklar getirildi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Özel, konuya ilişkin önergenin altındaki imzalara ve Genel Kurulda yapılan elektronik oylama sonucuna bakılması gerektiğini belirterek, kendilerinin Genel Kurulda olduklarını ve "hayır" oyu kullandıklarını söyledi.
Bir basın mensubunun, "Feyzullah Kıyıklık'ın, bir grup AK Parti'li ile yeni parti kuran Davutoğlu'nu ziyaret etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yanıtlayan Özel, gazeteci Fehmi Koru'nun Pensilvanya'ya gönderildiğini, seçimler öncesi Abdullah Gül'ün adaylı konuşulduğunda ona ziyaret yapıldığını, şimdi de bu ziyaretin yapıldığını anlattı. Özgür Özel, "Şimdi bir ziyaretin de diğer parti oluşumuna yapılacağı denilmektedir. Orada ne konuşurlar bilmiyoruz ama Recep Tayyip Erdoğan, aracılar yollayarak eski siyaset arkadaşlarına sulhnameler, adaylıktan çekilin, lütfen parti kurmayın yaklaşımında bulunuyor." dedi.
Özgür Özel, MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız'ın FETÖ ile mücadeleye ilişkin yaptığı açıklamaların anımsatılması üzerine, "Aslında MHP, kendini AKP'nin ittifak ortaklığından bağımsızlaştırabilse çok kayda değer şeyler söyleyecek. Bunlar basın toplantılarında, genel merkezlerinde, bazen Twitter başında doğru söylüyorlar, Meclis Genel Kurul Salonuna girince şaşıveriyorlar. FETÖ'cü hakimlerin delilleri kendileri tarafından üretilen davalar var. Bu davaların yeniden görülmesi lazım. Feti Bey, 'FETÖ'nün siyasi ayağı soruşturulsun' diyorsa, ittifak ortağıyla birlikte el kaldırmayacak, bizlerle birlikte el kaldıracak." diye konuştu.
Bazı milletvekillerinin de girdiği arabuluculuk sınav sonuçlarıyla ilgili bir soruya da Özel, "Bana sorsalar AKP'nin milletvekillerine özellikle bu sınava girmemelerini tavsiye ederdim. Sınavı kazansalar geçmiş sabıkalarına da atfen soruların mı verildiği şüphesiyle karşılaşacaklar, sınavı kaybettiklerinde, 'milletin vekillerinin hukuk bilgisi bu kadar mıymış' eleştirileriyle karşılaşıyor. Bu sınava özellikle iktidar milletvekillerinin girmesi iki uçlu siyasi bir hatadır. Ben tüm partilerdeki milletvekilleri açısından da bu tip sınavlara girme işini milletvekilliği görevinden sonraya bırakmalarını tavsiye ederim." karşılığını verdi.
Kaynak:
Bu haber toplam 153 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.