CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (2) - "(İnce'nin cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi) Beklemiyorlardı çünkü CHP'yi de kendileri gibi sanıyorlar. 'Orada yarış oldu. Biri diğerini mahvedecek.' Niye mahvedelim? Yıllardır beraberiz. Aynı kavgayı veriyoruz, aynı mücad

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin cumhurbaşkanı adayı olarak daha önce genel başkanlık yarışına da giren Yalova Milletvekili Muharrem İnce'yi göstermelerinin ezberleri bozduğunu belirterek, "Beklemiyorlardı çünkü CHP'yi de kendileri gibi sanıyorlar. 'Orada yarış oldu. Biri diğerini mahvedecek.' Niye mahvedelim? Yıllardır beraberiz. Aynı kavgayı veriyoruz, aynı mücadeleyi veriyoruz, aynı yolda yürüyoruz, aynı havayı teneffüs ediyoruz." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, partisinin cumhurbaşkanı adayı İnce'yle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Geçen hafta İnce'nin adaylığını açıkladıklarını ve "ezberleri yine bozduklarını" ifade eden Kılıçdaroğlu, "Beklemiyorlardı çünkü CHP'yi de kendileri gibi sanıyorlar. 'Orada yarış oldu. Biri diğerini mahvedecek.' Niye mahvedelim? Yıllardır beraberiz. Aynı kavgayı veriyoruz, aynı mücadeleyi veriyoruz, aynı yolda yürüyoruz, aynı havayı teneffüs ediyoruz." dedi.

Muharrem İnce'nin hem Türkiye'nin sorunlarını hem de bu sorunların kaynağını çok iyi bilen bir siyasetçi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, CHP'nin cumhurbaşkanı adayının demokrasiye bağlı, insan haklarını bilen, ayrımcılık yapmayan, 80 milyonu kucaklayan bir kişi olduğunu belirtti.

İnce'nin adaylığının açıklanmasının ardından yakasındaki parti rozetini kendisine emanet ederek, Türk bayrağı rozetini taktığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Yine akılları ermedi. 'Vay efendim nasıl yaparlar?' Biz en başından beri cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini söyledik. Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı, 80 milyonu kucaklamalı. Sadece CHP üyelerinin cumhurbaşkanı değil, CHP'nin önerdiği kişi 80 milyonun cumhurbaşkanı olmalı. Bu inançla ve görüşle yola çıkmalı dedik." ifadesini kullandı.

Muharrem İnce'nin kimlik, inanç, yaşam tarzı, bölge, parti ayrımı yapmayan bir siyasetçi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, böyle bir kişinin cumhurun başı olmayı hak ettiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, İnce'nin milleti bölmek değil tüm kesimleri kucaklaştırmaktan yana bir siyasetçi olduğunu anlattı.

-"Sen cumhurbaşkanı değilsin kardeşim"

Bir cumhurbaşkanının "Bana oy verenler makbul, vermeyenler münafık" anlayışı içinde olamayacağına değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Söylediği lafa bak, Allah aşkına. Ve bu adam ülkenin cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyor. Ülkenin nüfusunun yarısını vatan haini, yarısını münafık addediyor. Onun için diyorum; bu kişiden cumhurbaşkanı olmaz. Bir partinin genel başkanı olabilir ama cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturuyorsa 80 milyonun cumhurbaşkanı olmak zorundadır. 80 milyonun cumhurbaşkanı değilsen, kimse kusura bakmasın sen cumhurbaşkanı değilsin kardeşim."

-"Muharrem İnce bir öğretmen"

Muharrem İnce'nin herkesin huzur içinde yaşamasını, tartışmaların uygar düzeyde yapılmasını istediğini, diğer rakiplerinden de randevu talep ettiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, işsizliğin önlenmesini, üretimin, kazancın artmasını, adaletin sağlanmasını da isteğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ama onlar rahatsızlık duyuyorlar. 'Vay efendim nasıl Muharrem İnce'yi cumhurbaşkanı adayı gösterirsiniz?' Muharrem İnce'nin bir özelliği daha var. Muharrem İnce bir öğretmen. Bu ülkenin binlerce çocuğunu okuttu, ders verdi. Hayatı, geleceği, umudu, demokrasiyi, fiziği matematiği, kimyayı, Türkçe'yi, geometriyi öğretti onlara. Üniversitelerde ve bürokraside onun yetiştirdiği çok sayıda yönetici ve akademisyen var. Dolayısıyla öğretmenliğin ve öğretmenin ne olduğunu en iyi bilen birisidir. Muharrem İnce öğretmenlerin çilesini en iyi bilen kişidir. Çocuğunu okula gönderen anne ve babanın çilesini de en iyi bilen kişidir. O nedenle bütün anne ve babalara, bütün öğretmenlere sesleniyorum; siz Muharrem İnce'ye sahip çıkmak zorundasınız. Muharrem İnce'yi cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtmak zorundasınız."

İnce'nin çağdaş uygarlığın ötesine geçmenin tek yolunun eğitimden geçtiğini bildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, öğretmenleri baş tacı yapmayan bir toplumun geleceğinin karanlık olduğunu, İnce'nin de öğretmenleri baş tacı yapacağını kaydetti.

-"İnce sarayların değil, milletin evladıdır"

Kılıçdaroğlu, siyasetten önce de tanıdığı İnce'nin bir halk adamı olduğunu, milletvekilliğinden sonra da köyünden ve köylüsünden vazgeçmediğini, onlara ihanet etmediğini belirtti.

"Birilerinin yaptığı gibi 'Yırtık ayakkabıyla siyasete girdim, sarayda oturuyorum, 3 bin kişi beni koruyor', Muharrem İnce bunları reddeder ve bunları hakaret addeder." diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"3 bin kişiyle gezen cumhurbaşkanı mı olur? Kendi halkından korkan cumhurbaşkanı. Buyrun bakalım. Kahveye gidemiyor, vatandaşın arasına giremiyor, Meclise geliyor, milletvekillerinden korkuyor. Bugün gelirken baktım, etraf polis kaynıyor. 'Bir şey mi oldu' dedim. 'Erdoğan burada' dediler. Helikopterler havada, her taraf polis kaynıyor. Kimden korkuyorsun arkadaşım? Milletinden korkan cumhurbaşkanı olur mu? Muharrem İnce ne diyor? '3 bin kişilik polis ordusunu kaldıracağım. Ben milletin arasına gireceğim. Ben halk adamıyım' diyor. Muharrem İnce sarayların değil, milletin evladıdır. Ayrıca Muharrem İnce tek adamlığa oynamıyor. 'Demokrasiye, güçler ayrılığına, güçlü bir parlamenter sisteme inanıyorum. Demokrasisi gelişmiş bir Türkiye istiyorum' diyor. O bir öğretmen, o bir baba. Bunları kabul etmez. O, halkıyla milletiyle birlikte yola çıkmak istiyor. Muharrem İnce'yi cumhurbaşkanı adayı seçtik, beyefendide şafak attı. Vay efendim nasıl olurmuş? Olur efendim, bal gibi olur. Senden çok, çok, çok, çok daha iyi olur."

-"Kemal kardeşine haber ver, hemen yanında olacağım"

İktidarın başarısızlıklarına bahane olarak dış güçleri ve Türkiye'nin beka sorununu gösterdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, hükümete bu dış güçlere karşı neden dik duramadıklarını, neden onların oyuncağı olduklarını sordu.

Kılıçdaroğlu, "Hangi dış güçler geldi de ne yaptı? Çık bir anlat bakalım millete, biz de öğrenelim. Eğer dış güçler Türkiye'ye karşı bir oyun oynuyorlarsa Kemal kardeşine haber ver, hemen yanında olacağım. Hiç endişe etme." dedi.

AK Parti iktidarının 15 yılın sonunda ülkeyi beka sorunuyla karşı karşıya getirdiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, bunları sekiz madde halinde sıraladı.

Ülkenin beka sorunuyla karşı karşıya kalmasına yol açan nedenlerden birincisinin devlette liyakat sisteminin yok edilmesi olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, iktidarın liyakatı yok edip kendisine sadakati kriter olarak ortaya koyduğunu savundu.

İkinci nedenin devlet yönetiminin keyfileşmesi ve kişiselleşmesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, her kararın "saray" tarafından verildiğini, kanunların, yönetmeliklerin çalışmadığını, devletin temel kurumlarının fonksiyonlarını yok ettiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, üçüncü nedenin ise tek kişinin her konuda tek belirleyici olmasından kaynaklanan bürokrasinin çalışmaması olduğunu dile getirerek, dördüncü nedeni ise "sarayın" aşırı yetkilendirilmesi olarak ifade etti.

Beşinci nedenin, yanlış dış politika olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bunun yol açtığı bir başka olumsuzluğun da Suriyeli sığınmacıların durum olduğunu kaydetti.

Kılıçdaroğlu, "30 milyar dolar Suriyelilere harcandı. Ne oldu? İtibar sahibi mi olduk? O Suriyeliler Türkiye'ye niye geldi? Senin yanlış politikaların yüzünden. Bu Suriyelilerin bir kısmı yarın öbür gün yeraltı dünyasına kayacaklar. Geçinmek istiyorlar. Ve bizim vatandaşımız Suriyeliler karşısında ikinci sınıf vatandaş. Doktor önce onları muayene eder, sonra bizim vatandaşımızı. Bizim vatandaşımız vergi verir, o dükkan açar vergi ödemez. Ben bunları söylediğim zaman da bana kızıyorlar 'Niye söylüyorsun?' diye. Gerçekleri söyleyeceğim." diye konuştu.

Türkiye'de beka sorununun altıncı nedeninin ihbar mekanizması olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ihbar mekanizmasının izlenecek politikalarda belirleyici bir unsur olarak ortaya çıktığını, kimin kimi ihbar ettiğinin belirsiz olduğunu, üstelik buna, devlet yöneticilerinin halkı ihbarcılığa sevk etmesinin yol açtığını savundu.

Yedinci unsurun yolsuzluk, sekizinci unsurun ise medyanın kontrol altına alınması ve halkın doğru bilgilenmesinin engellenmesi olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Şimdi vatandaşlarıma açık, net söylüyorum: 8 maddeyi saydım. Allah aşkına bunların hangisini dış güçler yaptı? Yönetemiyorlar, kendi kabahatlerini örtmek için de 'Bunu dış güçler yapıyor.' diyorlar. Dış güçler aleyhine bir şey yapıyorsa haber ver kardeşim, söz hep beraber mücadele ederiz. Biz Kuvayımilliyeciyiz, dış güçlere pabuç bırakmayız." dedi.

(Sürecek)


Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 106 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler