CHP TBMM Grup Toplantısı
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu (2)- "(Trump) Günün 24 saati, saat başı bir tweet atıyor. Bizimkiler de izliyorlar, korkudan bir şey de söylemiyorlar. Nasıl bir devlet yönetimidir bu? Bunlar ülkenin çıkarlarını kesinlikle düşünmüyorlar. Onların özel çıkar
TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'ye yönelik sosyal medya paylaşımlarına ilişkin "Günün 24 saati, saat başı bir tweet atıyor. Bizimkiler de izliyorlar, korkudan bir şey de söylemiyorlar. Nasıl bir devlet yönetimidir bu? Bunlar ülkenin çıkarlarını kesinlikle düşünmüyorlar. Onların özel çıkarları ülke çıkarlarının üstündedir." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin AK Parti'li yetkililerin "savaş" tanımını kullandığını ancak başkaları bu ifadeyi kullandığında tepki gösterildiğini söyledi.
"Savaş" tanımını kullananlara yönelik soruşturma başlatıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Senin bakanın, yardımcın 'savaş' dedi. Onunla ilgili harekete geçen, bir şey söyleyen var mı? Hayır, yok. Suriye politikası, hanedana göre mi değişecek? Adamına göre mi söylem alacak? Birisi 'savaş' dediği zaman soruşturma, öbürü 'savaş' dediği zaman büyük bir sessizlik. Bu çifte standart. Beyefendi kalkıyor Suriye'nin fethinden söz ediyor. TDK sözlüğüne baktım, 'Fetih, bir ülkeyi ya da bir kenti savaşarak ele geçirme, alma.' diyor. Bir ülkenin en tepe noktasındaki koltuğu işgal eden bir kişi nasıl olur da Suriye'de fetihten söz eder? Bir kişi 'savaş' dedi diye soruşturma açıyorsunuz, 'fetih'ten söz edene ağzınızı bıçak bile açmıyor. Bu çifte standart neden?" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümete, Arap ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi ancak kavgalarına taraf olunmaması önerisinde bulunduklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Orta Doğu bataklığına müdahale etmeyin, dedik. Ama bugün geldiğimiz nokta; askerlerimiz orada. Siyaset kurumunun yanlış politikasını, Türkiye'nin geleceği açısından doğacak olan bütün yanlışları düzeltmek için orduya görev verdik. Yanlışları yapan kim? 17 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? 17 yıldır Türk Silahlı Kuvvetlerini adeta bir savaş ortamına götüren hangi politikalardır?
Her vatandaşım elini vicdanına koysun, akla davet ediyorum, 17 yıldır bu ülkeyi bu noktaya kim getirdi? Şehitlerimizin, gazilerimizin sorumlusu kim? Kahramanlık edebiyatı yapıyorlar? 17 yıldır bu ülkeyi bu hale nasıl, hangi yüzle getirdiniz? Anneler evlatlarını gönderdiler, bunun hesabını anneler soracak."
Hükümetin İhvan Kardeşler'in amblemini kendi amblemi haline getirdiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Tek bayrak, tek devlet... Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tek bayrağı var, 5 tane bayrağımız mı var? İhvan'ın işaretini, logosunu kullanmak için bir şeyler uyduruyorlar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu bir ilktir." ifadelerini kullandı.
- "Aklın durduğu, mantığın çalışmadığı yerdeyiz"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yandaşlardan ve akrabalardan büyükelçi atamalarının yapılmaması gerektiğini hükümete söylediklerini ifade ederek, "Dış politika bir ülkenin çıkarları üzerine inşa edilir. Bir ülkenin çıkarları üzerine değil de sarayın çıkarları üzerine inşa ederseniz Türkiye bu tür olumsuz tablolarla karşı karşıya kalır." diye konuştu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir." şeklindeki söz dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün hayatının büyük bölümünün savaş meydanlarında geçmiş bir komutan olduğunu anımsattı.
Kılıçdaroğlu, "17 yıl boyunca bu ülkeyi kimler yönetiyor? Yazık değil mi annelere, bu çocuklara?" ifadelerini kullandı.
Dış politikada tehdit dili kullanılmaması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, Kıbrıs Barış Harekatı'nın tehdit dili kullanılmadan hayata geçirildiğini kaydetti.
Dış politikanın iç politikaya malzeme yapılmaması gerektiği yönünde öneride bulunduklarını da aktaran Kılıçdaroğlu, ancak hükümetin dış politikayı iç politikalarının malzemesi olarak kullandığını ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu, ordunun harekatına herkesin destek verdiğini, her askerin evine huzur içinde dönmesini istediklerini vurgulayarak, "Bu memleket hepimizin. Orada görev yapan, şehit düşen ve gazi olan, hayatını bu memleket için, çocuklarımız, evlatlarımız için harcayan herkese şükran ve minnet borçluyuz. Ama birileri bütün bu dramları yaşarken hala acaba 'Ben buradan partime nasıl çıkar sağlarım?' arayışı içinde. Aklın durduğu, mantığın çalışmadığı yerdeyiz." dedi.
Barış Pınarı Harekatı Koordinasyon Toplantısı düzenlendiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı. Senin orada ne işin var? Savunma Komisyonu Başkanı İsmet Yılmaz; Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı zaten orada. AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Mahir Ünal, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik. Sizin ne işiniz var orada? İşte bu parti devletidir, 'hanedan devleti' dediğimiz işte budur. Yaptıkları işin yanlış olduğunu onlar da biliyorlar. Cumhurbaşkanlığının sitesine koyuyorlar ama Numan Kurtulmuş, Ömer Çelik, Mahir Ünal ve Hayati Yazıcı'nın adını yazmıyorlar. Fotoğrafı koyuyorlar, görünüyor zaten. İnsan utanır biraz. Utanmak için de ar damarı gerekiyor."
- "AK Parti'ye militan toplamaya çalışıyorsun"
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuvvetler ayrılığı ilkesiyle yönetildiğini ifade ederek, bu kuvvetlerin halkın çıkarı için beraber çalışabileceklerini ancak birbirlerini denetlemeleri gerektiğini belirtti.
Söz konusu koordinasyon toplantısına ilişkin fotoğrafın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir kişinin iki dudağı arasına hapsedildiğini ortaya koyduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, bunu kabul edemeyeceklerini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, harekata ilişkin açıklamalarda bulunduğunu belirterek, "Toplantıda 'Milletimizin her bir ferdini AK Parti'nin saflarına katılmaya davet ediyoruz.' Düşünebiliyor musunuz? Ordu savaşta, bu ülkenin bekası için mücadele ediyor. Sen bunu kullanarak AK Parti'ye militan toplamaya çalışıyorsun. Bu, Türkiye'nin yönetilmediğini, savrulduğunu gösteriyor. Akılcı bir yönetimin olmadığını, kişisel çıkar üzerine inşa edilen bir devlet yönetimini, hanedanlık, saray düzenini, halktan kopuk bir düzeni gösteriyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Millet İttifakı'na yönelik açıklamalarına ilişkin de Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye nerede, bu Beyefendi nerede? Türkiye'de gencecik fidan gibi çocuklarımız cephede mücadele ediyor, bu Beyefendi Millet İttifakı'nı nasıl dağıtırım, onunla uğraşıyor. Kendi, koltuğu, sarayın çıkarı peşinde. Hayatımda böyle bir devlet yönetimiyle hiç karşılaşmadım. Nasıl bir anlayıştır? Nasıl bir akıldır, mantıktır? Milli birlikten, beraberlikten, Türkiye'nin çıkarlarından söz etmemiz lazım. Beyefendi kalkmış 'Nasıl koltuğumu korurum' diye uğraşıyor. Al koltuğu başına çal kardeşim. Millet İttifakı için 'Milletten nasibini almamış.' diyor. Milletten nasibini almayan sensin. Biz Ankara, İstanbul, Antalya, Adana, Mersin'i aldık."
Kılıçdaroğlu, herkesin milli politika çerçevesinde hareket etmesi, bir partinin çıkarları üzerine milli politika oluşturulmaması gerektiğine işaret etti.
Hükümetin dış politikada yanlışlar yaptığını ve yapmaya devam ettiğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Kendi çocuğunu askere göndermezsin, garibanın çocuğunu askere gönderirsin." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin, "Yurtta barış, dünyada barış." söylemine sahip olmasına rağmen dış politikada yalnız kaldığını savunan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin dost bildiği ülkelerce de yalnız bırakıldığını ileri sürdü.
ABD Başkanı Donald Trump'ın sosyal medya paylaşımlarına da değinen Kılıçdaroğlu, "Günün 24 saati, saat başı bir tweet atıyor. Bizimkiler de izliyorlar, korkudan bir şey de söylemiyorlar. Nasıl bir devlet yönetimidir bu? Bunlar ülkenin çıkarlarını kesinlikle düşünmüyorlar. Onların özel çıkarları ülke çıkarlarının üstündedir."
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 113 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.