CHP TBMM Grup Toplantısı
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: (2)- "Doğu Akdeniz'de bizim haklarımız var, haklarımızı sonuna kadar savunacağız, kimsenin bundan endişesi olmasın"- "(AB) Bize ahkam kesiyorlar, yaptırım uygulayacaklarmış; kabul etmiyoruz, şiddetle reddediyoruz. Ne yapar
TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin hakları olduğunu ve bunların sonuna kadar savunulacağından kimsenin endişesi olmaması gerektiğini belirterek, "(AB) Bize ahkam kesiyorlar, yaptırım uygulayacaklarmış; kabul etmiyoruz, şiddetle reddediyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, AB, Türkiye'ye uyguladığı çifte standarttan vazgeçmediği sürece, AB'nin bu topraklarda değeri yoktur." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Kurtuluş Savaşını yöneten Meclisin yetkilerinin "hangi gerekçeyle elinden alındığını" sordu. Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de bu ucube sistemi yaratan iki siyasi liderdir ve bu iki siyasi liderin Türkiye'ye vereceği hesap vardır." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, hafta sonu televizyon ve gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle toplantı yaptığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Ancak bu toplantıya sadece havuz medyası çağırılıyor. Hani milli birlikti? Sözcü Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi gayri milli gazeteler mi? Bunlar millidir, gayri milli olan sensin. Türkiye'nin en çok satan gazetesini, en çok izlenen televizyonunu niye davet etmiyorsun? İşine gelmiyor. Bir kişi 'milli' kelimesini kullanıp kendi vatandaşlarını ayırıyorsa, o milli değil gayri millidir." ifadelerini kullandı.
- "Libya'ya silah göndermekten vazgeçin"
Dış politikanın 180 derece değişmesi gerektiğini ve bu konuya ilişkin bazı uyarılarda bulunduklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, bunlara yeni uyarılar ekleyeceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, dış politikada kazansın deniliyorsa, bir, Erdoğan'ın ihvan kardeşliğinden vazgeçmesi lazım. Ne ihvanı? Biz Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz, Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarları, her şeyin üstündedir.
İki, Mısır ile barışacaksın. Mısır'la ortak tarihimiz, kültürümüz var. Hangi gerekçeyle kavga ediyoruz? Bu kavganın faturası Türkiye'ye ağır yansıyor. Mısır'a büyükelçi göndermeliyiz ve Mısır ile barışmalıyız. Elbetteki Mısır'ın demokratikleşmesi için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Siyasi idamlar olmasın, kardeş kanı dökülmesin, burada bir tereddütümüz yok ama bir ülkeyle, bir milletle kavga edilmez.
Üç, Suriye ile resmi düzeyde mutlaka en kısa sürede görüşme sağlanmalı. Şam'a niye büyükelçimizi göndermiyoruz? Niye dolaylı görüşüyorsun? Suriye'nin toprak bütünlüğü, Türkiye'nin çıkarınadır.
Dört, Libya'ya da silah göndermekten vazgeçin. Suriye'ye gönderdiniz, kardeşi kardeşe kırdırdınız. Akan Müslüman kanı. Libya'dan ne istiyorsunuz? Niye silah gönderiyorsunuz? Oraya aracı olup barış yapmak varken niye insanları birbirine kırdırıyorsunuz?"
"Orta Doğu Barış ve İş Birliği Teşkilatının" kurulması ve Türkiye'nin, buna öncülük etmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bunun toplantısı da Türkiye'de olmalı. Orta Doğu devletleri olarak kendi sorunlarımızı çözmekten aciz miyiz?" diye sordu.
- "Sen önce verdiğin sözü tut"
"Şimdi Doğu Akdeniz'de yalnız kaldık." diyen Kılıçdaroğlu, "maceracı, öngörüsüz dış politikanın; Türkiye'nin yalnızlığa itilmesinin faturasının ağır olacağını" söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Avrupa Birliği (AB) Doğu Akdeniz dolayısıyla bize yaptırım uygulama kararı almış. Doğu Akdeniz'de bizim haklarımız var, Doğu Akdeniz'deki haklarımızı sonuna kadar savunacağız, kimsenin bundan da endişesi olmasın." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"AB, Türkiye'ye hep çifte standart uygulamıştır, samimi olmamıştır. Dediler ki 'Kıbrıs'ta barışı sağlayacağız, Annan Planı'nı referanduma sunacağız. Eğer Kıbrıs'taki Türkler buna (evet) derse, sorun çözülecek. Rumlar (hayır) dediği takdirde KKTC ile oturup ticaret yapacağız.' Söz verdiler. Annan Planı'na Türkler 'evet' dedi, Rumlar 'hayır' dedi. Nerede peki bu Avrupa Birliği? Hani nerede bu doğrudan ticaret tüzüğü? Neden verdiğiniz sözleri yerine getirmiyorsunuz? Kalkmışlar şimdi bize ambargo uygulayacaklar. Sen önce verdiğin sözü tut, verdiğin sözün arkasında dur. Türkiye'nin çıkarları aynı zamanda Orta Doğu'nun çıkarları demektir. Eğer Türkiye, bölgede barış istiyorsa, siz bu barış talebine destek vermek zorundasınız. Kıbrıs Rum kesimini hangi gerekçeyle aldınız AB'ye? Sizin sözleşmenizde hükümler var 'sınır sorunu olanlar alınamaz' diye. Niye aldınız?
Bize ahkam kesiyorlar, yaptırım uygulayacaklarmış, kabul etmiyoruz, şiddetle reddediyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, AB, Türkiye'ye uyguladığı çifte standarttan vazgeçmediği sürece, AB'nin bu topraklarda değeri yoktur.
Sanılmasın ki ben bunu Türkiye'ye söylüyorum. AB'de görüştüğüm herkese, her yetkiliye bunu söyledim. Her yerde, herkese söyledim. En yetkilililere söyledim. 'Siz Türkiye'ye karşı çifte standart uyguluyorsunuz' dedim. Uygulamaya da devam ediyorlar."
- "Çiftçiyi niye kurtarmıyorsun?"
Ayda bin liranın altında emekli aylığı alanların olduğunu, bunun sonradan bin liraya çıkarıldığını ancak bin lira tamamlanana kadar gelecek zamların yansıtılmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Sosyal devlet bu mudur? Emekli bunu hak ediyor mu?" diye konuştu.
Yurt dışında çalışanların emekli olma şartlarının zorlaştırıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, hem prim ödeme gün sayısının hem de prim miktarının artırıldığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Yurt dışında çalışan bütün işçi kardeşlerime sesleniyorum: Senden sigorta pirimi dışında yüzde 13 de haraç alıyorlar. Haraç vermek istemiyorsan yapacağın tek şey var. Geleceksin CHP'ye oy vereceksin." dedi.
İşsizlik rakamlarının bugün açıklandığını, ekonominin durumunun "parlak olmadığını" savunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sanayicinin perişan vaziyette olduğunu, maliyetlerin şiştiğini öne sürdü.
İşsizlik rakamlarının "tam bir facia" olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "İşsizliği önlemek için 15 paket çıkartıldı. 15 paket sonunda işsizlik her seferinde biraz daha arttı. Bunlar memleketi yönetemiyorlar, yönetemezler de zaten. Yönetme güçleri ve kapasiteleri yok. Böyle bir niyet de yok. Ceplerini doldurmak istiyorlar. İsraf diz boyu. Milletin vergisini har vurup harman savuruyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı ve şehir hastanelerinin maliyetlerini soran Kılıçdaroğlu, "Niye açıklamıyorlar biliyor musunuz? Sizin torunlarınıza yükü yüklediler de onun için. Bunların paralarını siz ve sizden sonra torunlarınız ödeyecek. Bunu özellikle AK Partili kardeşlerim sorsunlar." ifadelerini kullandı.
Zor durumda olan bazı işadamlarını kurtarmak için "400 milyar lira para verileceğini" dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"400 milyar lirayı kim ödeyecek? Faturayı kim ödeyecek? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı. 400 milyarı bir avuç kişiye verecekler. Batırdıysan git, yerine başkası gelir. Batıranı kurtarıyorsun, peki çiftçi? Çiftçinin borcu 118 milyar lira. Çiftçiyi niye kurtarmıyorsun? Vatandaş borç batağında, 522 milyar lira borcu var. Vatandaşı niye kurtarmıyorsun? İşsizleri niye kurtarmıyorsun? Vatandaş 'yandaşı, sanayiciyi kurtarıyorsun, beni niye kurtarmıyorsun?' diye sormak zorunda."
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 99 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.