"CHP, İP, HDP, FETÖ ve PKK boş durmuyor"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: (3)- "CHP, İP, HDP, FETÖ ve PKK boş durmuyor. Malum çete Türkiye'nin kuyusunu kazıyor, altını oyuyor. El birliği, güç birliği yapmışlar, söz birliği yapmışlar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ölüm fermanını hazırlıyo
ANTALYA (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP, İP, HDP, FETÖ ve PKK'nın boş durmadığını, Türkiye'nin kuyusunu kazdığını, altını oyduğunu belirterek, "El birliği, güç birliği yapmışlar, söz birliği yapmışlar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ölüm fermanını hazırlıyorlar." dedi.
Bahçeli, Antalya'daki bir otelde yapılan il başkanları ve belediye başkanları ortak toplantısında yaptığı konuşmada, partilerinin günden güne büyüyüp millete hizmet aşkıyla yükseldiğini söyledi.
Hiçbir zafere kolay yollardan varılmayacağını aktaran Bahçeli, muzaffer bir ruhun ortaya çıkmasının da tesadüfi olamayacağını, her zaferin bedel, sabır, akıl ve gönül istediğini, mücadele ve fedakarlık beklediğini dile getirdi.
Kutlu bir mücadele esnasında, nefesi kesilenlerin, nefsine esir düşenlerin, dünyevi menfaatlere yenilenlerin çıktığını, bundan sonra da çıkmalarının muhtemel olduğunu anlatan Bahçeli, insanoğlunun çiğ süt emdiğini, yanılması, yozlaşma akıntısına kapılıp yanlış istikametlere sürüklenmesinin beklenebileceğini ifade etti.
Hesap yapanlarla hasbi davrananları, davanın omzuna basanlarla davayı omuzlayanları tarif ve tefrik etmenin zorunlu olduğunu anlatan Bahçeli, hiç kimsenin davadan daha önemli olmadığını vurguladı.
"Ne yaptığımızı, neyi amaçladığımızı, nereye varmak istediğimizi dar ufkuyla, güdük aklıyla, çürük ahlakıyla sorgulayıp demagoji ve dedikodu çarkında dönenler yoldan çıkıp yolunu şaşıranlardır." diyen Bahçeli, yoldan çıkanın davanın önünde engel olduğunu söyledi.
"Ben" diyenlerin, sinsi plan ve tasarım yapanların samimiyetsizliğin emir eri olduğuna işaret eden Bahçeli, şunları kaydetti:
"Dava insanı akıldan önce adanmış bir yüreğe ihtiyaç duyacaktır. Yürek yoksa akıl rotasızdır, gönül yoksa gövde kupkurudur. Merhum Galip Erdem bakınız ne kadar ibret verici bir teşhis ve değerlendirmede bulunmuştu. 'Bizler davayı Ağrı Dağı'nın zirvesine çıkaracaktık. Yola koyulduk, bin zahmet ve emekle acılar çekerek dağa tırmandık. Zirveye vardığımızda sevincimiz sonsuzdu ama küçük bir noksanımız olduğunu fark ettik. Davayı dağın eteklerinde unutmuştuk. Meğer biz davayı değil, kendimizi zirveye çıkartmışız.' Milliyetçi Hareket Partisi zirveye çıkacaksa ki Allah'ın izniyle çıkacaktır, bireysel zirve arayışlarından, bireysel zafer tutkularından arınmak, kesinlikle uzak durmak asıldır, esastır."
Önce inanacaklarını, inanmanın başarmanın en muharrik, en müessir adımı olduğunu aktaran Bahçeli, "Başaracaksak, yapacaksak, direneceksek birlikte, mücadele edeceksek birlikte, vatan ve millet uğruna öleceksek de birlikte, fakat adam gibi öleceğiz. Ülke sevgimizden taviz vermeyeceğiz. Ülkü sevdamızdan asla vazgeçmeyeceğiz." dedi.
- "Kuru gürültüye asla pabuç bırakmayız"
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Hiçbir zaman umut kesmeyeceğiz, çalışacağız, memleketi kurtaracağız." sözünü hatırlatan Bahçeli, "Umutsuzluğa yer yoktur, yılgınlığa gerek yoktur, karamsarlık aşılayanlara müsamaha yoktur, davayı öne geçirmek yerine kendini öne çıkarmaya, kendi gizli gündemi için sinsi sinsi çalışana geçit yoktur, tahammül yoktur. Hiçbir şey saklı kalmaz, kalmayacaktır." diye konuştu.
Yufka yüreklilerle çetin yolların aşılamadığını, bundan sonra da aşılamayacağını anlatan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Zaman kaybına, oyalanmaya, bayat taktiklere, bayağı ayak oyunlarına dayanmamız, katlanmamız, hatta alttan almamız söz konusu bile değildir. Kuru gürültüye asla pabuç bırakmayız. İpini una serenlere, ipte cambazlık yapanlara, toprakta izi olmadan harmandan pay isteyenlere hoşgörüyle bakamayız, bunlara hiçbir şart altında izin veremeyiz. Türkiye'nin gerçeklerini şuurla kavramalıyız. Millet bize görev yüklüyor. Vatan bizden hizmet bekliyor. Merhum Cemil Meriç diyor ki 'Her zafer bilhassa onu hak etmeyenler için ağır bir yüktür.' Yükü kaldırmaya talip olanlar, sağına soluna bakmadan, oflayıp puflamadan zorluklara onurluca dayananlar müstesna nitelikli bir mükafata layık olan dava insanlarıdır. Böylesi dava insanları, böylesi mümtaz ve muhterem inanç abideleri Milliyetçi Hareket Partisi'nin yüz aklarıdır, iftihar burçlarıdır, yüce isimleridir."
Hedeflerinin Kızılelma olduğunu ancak bunu pazarda alınıp satılan kırmızı elma sananlara da acı acı gülüp, geçtiklerini ifade eden Bahçeli, "Ülküsü olmayanın çamurdan farksız olduğuna inandık. Gaye varsa güç vardır, güç varsa istikrar vardır, istikrar varsa tutarlılık vardır, bunların hepsi varsa gelecek güvendedir." dedi.
Dün ne söyledilerse bugün de aynı çizgide olduklarına değinen Bahçeli, dün nerede duruyorlarsa bugün de aynı noktada olduklarını bildirdi.
Köklerinden uzaklaşmadıklarını, özlerinden ayrılmadıklarını vurgulayan Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi için duraklama ve durgunluk son bulmuştur. 1 Kasım sonrası dalga dalga üzerimize gelen huşunet ve husumet akını püskürtülmüş, hatta bozguna uğratılmıştır. Çöküşümüzü bekleyenler baltayı taşa vurmuşlardır. Bitişimizi umanlar şoke olmuşlar, çözülmemizi planlayanlar vurgun yemişlerdir. Türk milleti bitti demeden bu dava bitmez, Türklüğün ziyası sönmeden milliyetçi-ülkücü hareket sönmez, sönmeyecektir. Hangi çılgın bize kefen biçecek kadar aklını kaybetmiştir? Hangi kudurmuş önümüzü kesmeye cüret edecek kadar şaşırmıştır?" ifadelerini kullandı.
"Milliyetçi Hareket Partisi Cumhuriyet'in yüzüncü yıl dönümünün güvencesi, gelecek Türk asırlarının güvenli limanıdır." diyen Bahçeli, Türk milletiyle birlikte güçlü olduklarını anlattı.
Türkiye'nin tarihi bir dönemden geçtiğine değinen Bahçeli, Türkiye Cumhuriyetinin milli iradenin hakimiyet ve heyecanıyla üçüncü evresine girdiğini söyledi.
- "Kendi söküğümüzü bizzat kendimiz diktik"
Bahçeli, yeni hükümet sisteminin Türkiye'nin ayağına vurulan prangaları kıracağını, devlet mekanizmasındaki tıkanıkları açacağını belirterek, şunları kaydetti:
"Başka çare de kalmadı. Çünkü Türkiye düşmanları sürekli tahkimat yapmakta, sürekli güç toplamakta, sürekli açığımızı ve zaaf anımızı kollamaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bütün kurum ve kurallarıyla olgunlaşmalı, tam olarak oturmalıdır. Geçiş sürecinde çıkan veya çıkması muhtemel pürüzler zamanında yapılacak müdahalelerle bertaraf edilmelidir. Türkiye'nin yükselişi, 2023'ün lider ülke hedefine ulaşması Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin gücüne, yerleşmesine ve tesir düzeyine doğrudan bağlıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türk milletinin başarısıdır. Hiçbir dış tazyik ve yönlendirme olmadan, hiçbir telkin ve baskı yaşanmadan hükümet sistemi cumhurun bizzat irade ve isteğiyle değişmiştir. Kendi kaderimize çok şükür kendimiz yön verdik, kendi söküğümüzü bizzat kendimiz diktik."
15 Temmuz ihanetine birlikte karşı koyduklarına dikkati çeken Bahçeli, kansız, kavgasız ve krizsiz bir sistem değişikliği olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin mimarının Cumhur İttifakı olduğuna işaret eden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Cumhur İttifakı Türkiye'nin güvenlik zırhıdır. Cumhur İttifakı milli birlik ve dayanışma şuurudur, Türkiye'nin kendisi, Türk milletinin ruh köküdür. 15 Temmuz sonrası Yenikapı ruhuyla temeli atılan, 16 Nisan halk oylamasıyla çatısı örülen, 24 Haziran seçimleriyle genişlik ve derinlik kazanan Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyetinin sistemsel açmaz ve ihtiyaçlarını telafi ederek muhasım odaklara set çekmiş, sur örmüştür. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 95 yıllık Cumhuriyetimizi gelecek asırlara kuruluş esaslarına bağlı kalarak taşıma, daha da güçlendirme ve geliştirme amacına kilitlenmiştir. Yeni hükümet sisteminden geriye dönüş yoktur."
Türkiye'nin bütün meselelerini, bütün talep ve eksikliklerini yeni sistemin sunduğu imkanlar kapsamında çözüme kavuşturacağına değinen Bahçeli, ülke yönetiminin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne uygun teşkiliyle planlanan uyum sürecinin istikrarlı şekilde devam ettiğini söyledi.
Şayet önlem alınmazsa, yeni sistemin henüz emekleme safhasındayken öldürücü bir darbe yiyeceğine dikkati çeken Bahçeli, "Bununla da kalmayacak, kaotik tartışmalar tırmanacaktır. Türkiye belirsizliğe sürüklenecek, en başta hükümetin meşruiyeti sorgulanacaktır. Sokaktan medet uman, kargaşadan geçim sağlayan, bozgunculuktan yarar bekleyen zillet ittifakı kaldırdığı hançeri Türkiye'nin sırtına indirmek üzere tetikte beklemektedir." diye konuştu.
- "CHP, İP, HDP, FETÖ ve PKK boş durmuyor"
Bahçeli, şöyle devam etti:
"CHP, İP, HDP, FETÖ ve PKK boş durmuyor. Malum çete Türkiye'nin kuyusunu kazıyor, altını oyuyor. El birliği, güç birliği yapmışlar, söz birliği yapmışlar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ölüm fermanını hazırlıyorlar. YPG'yi terör örgütü görmeyen sadece ABD, sadece HDP değildir, CHP de bu kervanın içindedir. PKK'lı Demirtaş'a el sallayan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin haksız, hadsiz, hukuksuz, mesnetsiz ve menfi kararından memnun olan yalnızca CHP ve HDP değildir, İP de bunlar arasına kaydını yaptırmıştır. PKK lobisi işbaşındadır, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne çoktan nüfuz etmiştir. PKK'lı Demirtaş ile ilgili çamur ve çirkin karar rezilliktir, ancak Türkiye'nin haklı tezlerini, meşru iddialarını gölgelemeye yetmeyecektir. 15 Temmuz'a tiyatro diyenler, vatan, millet ve din düşmanı FETÖ'yü aklamaya çalışanlar aynı merkezden kumanda edilen, aynı mihraklarca yönetilen siyasi şeytan üçgeninde hevesle buluşan köksüzlerdir. Sevr muhipleri canlıdır. Mondros hayranları ayaktadır."
PKK-FETÖ ortaklığının işbaşında olduğunu vurgulayan Bahçeli, yıkım ekibinin faal olduğunu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni devirmek, emperyalizmin alkışını kazanmak, 15 Temmuz'da yarım kalan işgali fillen tamamlamak isteyen alçakların son kozlarını 31 Mart'ta sahaya süreceklerini dile getirdi.
Bu oyunu gördüklerini ifade eden Bahçeli, gelişmeleri okuduklarını, işbirlikçilerin niyet ve hedefini açıkça idrak ettiklerini bildirdi.
"Neysek oyuz, ne dediysek onu yaparız. Su akar Türk bakar diyemeyiz, olayları akışına bırakamayız. Ne olur olmaz, çalıyı dolaşmakta yarar var demeyiz, nemize gerek, aman belaya bulaşmayalım düşüncesinde olamayız." diyen Bahçeli, konu vatan, beka, Türklüğün varlığı olduğunda aslı geri adım atmadıklarını kaydetti.
Türkiye Cumhuriyetinin tarihsel hak ve hukukunu sonuna kadar müdafaa edeceklerini ifade eden Bahçeli, "Yok öyle üç kuruşa beş köfte yemek. Yok öyle tilki ininde yatıp aslan pozu vermek. Yok öyle karanlığa saklanıp aydınlığa taş atmak." dedi.
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 133 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.