CHP Grup Başkanvekili Özel gündemi değerlendirdi:
"CHP'nin ifade ettiği demokrasi ittifakı, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu ve şu an toplumun içinde bulunduğu bütün sıkıntılardan kurtulması için bir partiyi değil bir anlayışı tarif eden bir ittifak modelidir"- "Şüpheleri artırmaya, ayıklanmış HTS kayıtlarını
TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "CHP'nin ifade ettiği demokrasi ittifakı, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu ve şu an toplumun içinde bulunduğu bütün sıkıntılardan kurtulması için bir partiyi değil bir anlayışı tarif eden bir ittifak modelidir." dedi.
Özel, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bugün TBMM Genel Kurulu'nda "liyakatsiz partili büyükelçi atamalarına" ilişkin grup önerilerinin görüşüleceğini belirten Özel, Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun'un atanmasıyla birlikte bir tartışmanın yeniden Türkiye'nin gündemine geldiğini söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti'ni temsile yetkili ve aracında Türkiye Cumhuriyeti bayrağını taşıyacak üç kamu görevlisinin bulunduğunu, bunların cumhurbaşkanı, valiler ve büyükelçiler olduğunu ifade eden Özel, "Ülkücü camia Ozan Ceyhun'un neler yaptığını biliyor ama o özgül olayda biz tartışmayı kendi içlerinde bırakıyoruz. Hep öyle yaptık. Biz, 'Ozan Ceyhun şunun, bunun katilidir' demedik ama Ozan Ceyhun'un, Türkiye'nin itibarının katili bir atamanın ürünü olduğunu da her zaman ifade ettik. Bu son derece önemli." diye konuştu.
Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun'un önce Avusturya'da sığınmacı olduğunu sonra Almanya'ya geçtiğini ifade eden Özel, "Viyana'da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil edecek. Kriptolar okuyacak, yazacak ama herkes biliyor ki Ceyhun'u Avusturya hükümetine sığındığında, Avusturya istihbarat örgütü sorguladı. Alman istihbarat örgütü sorguladı. Bu irtibatın ne zaman kesildiği ya da kesilip kesilmediği merak konusu." dedi.
Türkiye'nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Kavakçı'nın ABD vatandaşı olduğunu söyleyen Özel, ABD vatandaşlarının ettiği yemini okuyarak, "Türkiye'nin egemenliğini reddetmiş bir kişi Türkiye'nin dış politikasında önemli bir görev alıyor. Diğer yandan Egemen Bağış'ı ve giysi torbasını hatırlamadan geçmemek gerekiyor. Şaban Dişli'nin Hollanda'da Türkiye'yi temsil edeceğini hatırlamak lazım." değerlendirmesinde bulundu.
-"Süt liman olmayanlarla samimi bir mücadele bekliyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bakü dönüşü uçakta HTS kayıtlarına ilişkin yaptığı açıklamalara işaret eden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Recep Tayyip Erdoğan'ın şantaj siyasetinden bizim gocunduğumuz bir şey yok. Yarından tezi yok HTS kayıtları... Kemal Kılıçdaroğlu'nun nerede olduğu belli. CHP'lilerin nerede olduğu belli. Bizim o gün Meclis'ten kaçta ayrıldığımız, misafirhanemize kaçta gittiğimiz, kaçta genel merkezde toplandığımız arada da siyasi muhataplarımızla ne telefon görüşmeleri yaptığımız belli. Genel Başkanımızı kaç kere aradığımız, ne zaman konuştuğumuz, AK Parti Meclis Başkanvekillerine ne mesajlar verdiğimiz, grup başkanvekillerine ne cesaretler verdiğimiz, 'o Meclisi açmalıyızı' nasıl dediğimiz belli. Recep Tayyip Erdoğan, acaba 'günü gelince açıklanacak' dediği şantajı kimlere yapıyor? Eski, yeni hangi siyaset arkadaşlarıyla ilgili neleri kastediyor onları hemen açıklasınlar. 'Ortalık süt liman değil' kelimesine dikkati çekiyorum. O kelime şudur; sütten çıkmış AK Parti değiliz, sütten çıkmış ak kaşık değiliz diyor. Biz de biliyoruz süt liman değil. Bu süt liman olmayanlarla samimi bir mücadele bekliyoruz.
Şüpheleri artırmaya, ayıklanmış HTS kayıtlarını işine geldiği zaman konuşmaya değil, bir an önce hukukun, yargının üzerindeki baskıları ortadan kaldırıp, bu konuda Meclisin içinde, gözetiminde olduğu bir sürecin bir an önce başlatılmasını söylüyoruz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Adana Mutabakatı ile ilgili söylediklerinin "enteresan olduğunu" savunan Özel, "Adana Mutabakatı, Türkiye ile Suriye arasında yapılmış, o ülkenin içindeki terörist unsurların sınır aşması ya da sınır ötesinde yapılanması durumunda taraflara hak veren bir mutabakat. Terörle mücadeleyle ilgili mutabakat. İdlib'de rejim ile karşı karşıya geldiğinde sen tutup da 'Adana Mutabakatı' diyemiyorsun. 'İdlib'deki varlığımızı Adana Mutabakatına dayatıyoruz' demek güç getirmez. Dış politikada tezinizi çökertir, mahcup duruma düşersiniz ve ciddiyetiniz kalmaz." şeklinde konuştu.
- "S-400'ler kutuda kaldı"
Rusya'dan alınan S-400 hava savunma sistemlerinin kutuda kaldığını savunan Özel, "Tehlike var mı? Hava sahasında var. S-400'ü Rusya'ya karşı kullanabilir misin? S-400'ler kutuda kaldı. Patriot talep ettiler, ABD 'vermem' dedi. Nasıl olacak bu iş? Hani Trump ile çok iyi ilişkiler içindeydiniz? Ona posta koymak için S-400 aldınız, onlar kutuda kaldı." değerlendirmesinde bulundu.
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda, "Bugün Suriye ile olan 911 kilometrelik sınırımızın ötesinde verdiğimiz her mücadeleyi yarın kendi topraklarımızda bugünkünden 10 kat, 100 kat fazla büyük kayıplarla yürütmek zorunda kalacağız" dediğini anımsatarak, bunun kabul edilebilir bir açıklama olmadığını, bu konuda Meclise bilgi verilmesi gerektiğini ve resmi girişimde bulunacaklarını söyledi. Özel, "Hangi işgalden korkuyorsun? Bununla ilgili gördüğün risk, tarif ettiğin süper güç kimdir? Bu konuda açıklama bekliyoruz." dedi.
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gezi olaylarını kendi zihninde, kafasında mahkum ettiğini, isyanının ise kendi kafasındaki mahkumiyete yargının iştirak etmemesi olduğunu ileri sürdü. Gezi odaklı olaylar döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kabataş olayına ilişkin açıklamalarını hatırlatan Özel, "Yarın 353'üncü cuma, Kabataş görüntülerini göstersene." ifadesini kullandı.
Türkiye Varlık Fonu'na ilişkin kanuna göre, fonun denetim raporunun en geç ekim ayında Meclise sunulması ve o yıl içinde görüşülmesi gerektiğini belirten Özel, ancak bunların yapılmadığını ve bunu TBMM Başkanı Mustafa Şentop'a yazılı soru önergesi ile sunduğunu, önergenin yasal süre geçmesine rağmen işleme dahi alınmadığını söyledi.
Basın mensuplarının, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Avrupa Parlamentosu heyetiyle yaptığı görüşmede "geniş bir demokrasi platformuna" yönelik değerlendirmesi ile HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın ittifaklara ilişkin açıklamasını anımsatması üzerine Özel, "CHP, bugün Türkiye'de sürekli bir koalisyon beklentisi yaratılarak konuşulan ittifak söyleminin ne kadar sağlıksız olacağını, rejime kast eden anayasa değişikliğinden önce söylemişti." dedi.
Kamuoyu araştırmaları ile parlamento gücüne göre ve seçim barajı olduğu için ittifaka muhtaç olmayan iki parti göründüğünü dile getiren Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AKP'deki bu hızlı erime sürerse Allah'ın izniyle tek kalacağız. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ittifak kanunu diye bir şey yok. CHP'nin ifade ettiği demokrasi ittifakı, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu ve şu an toplumun içinde bulunduğu bütün sıkıntılardan kurtulması için bir partiyi değil bir anlayışı tarif eden bir ittifak modelidir. Yoksa bir çağrı yapacaksak muhafazakarları, muhafazakar demokratları, Müslüman demokratları, milliyetçi demokratları, Kürt demokratları, Türkiye coğrafyasının dört bir yanında yaşayan herkesi CHP'ye davet ederiz. Geçen seçimde Millet İttifakımız vardı oraya davet ettik ama bugün Türkiye'nin sorunlarından kurtulmak için partileri aşan bir ittifaka ihtiyacı var."
Yalandan korkan, talandan bıkmış, yolsuzluklardan kurtulmak isteyen, temel insan haklarını önemli kaygısı olarak ortaya koyan ve bu konudaki bütün ihlallerin ortadan kaldırılmasına çözüm getirmek isteyen, tam bir toplumsal mutabakat isteyen herkesin kuracağı "demokrasi ittifakının" Türkiye'ye nefes aldıracağını ifade eden Özel, şöyle devam etti:
"Türkiye'yi gelecekte daha güvenli, daha zengin bir ülke haline getirecek. Tarif edilen demokrasi ittifakı tam da budur. Bunun kapısı geçmiş seçimlerde AK Parti'ye oy vermiş güzel insanlara kapalı değildir. MHP'ye oy vermiş ama bugün düşülen durumdan rahatsız güzel insanlara, yurdumuzun insanlarına kapalı değildir. Hiçbir siyasi görüşe kapalı değildir.
Cumhuriyet, Atatürk, cumhuriyeti cumhuriyet yapan değerlerle ve Türkiye'nin ortak geleceğiyle, demokrasiyle sorunu olmasın. Kırmızı çizgi, demokrasiyle ve cumhuriyetin kurucu değerleriyle sorun yaşanıyor olmamasıdır."
Bir gazetecinin, "Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatının 17/25 Aralık tapelerine ilişkin açıklamasını" hatırlatması üzerine Özel, şunları kaydetti:
"AK Parti, dünyada hangi kuruluşa güveniyorsa o tapelerin orijinallerini, güvenilen uluslararası bir kuruluşa gönderelim montaj, birleştirme olduğunu ispatlasınlar. Bunu yapmaları mümkün değil. Ortaya çıkan gerçek; ABD'de bu konuda en bilinen, sözüne en çok güvenilen ve bilirkişiliğine en çok başvurulan kuruluşa bir inceleme yaptırılmış. Bu kuruluşla New York Başsavcılığı, FBI çalışıyor ve bu kuruluş, 'Kayıtlar akıcıdır. Üzerinde oynama, müdahale, ekleme, montaj yok' demiş.
Celal Çelik, hiçbir zaman zaten kanuna uygun toplandığını iddia etmediğimiz bu tapelerin gerçek dışı olduğu iddiası ile suçlandığı için, söz konusu tapelerin gerçekliğini ispatlamak amacıyla mahkemeye bilirkişi raporunu sunmuş. Durum bundan ibaret."
Özel, raporu hazırlayan kuruluşun FETÖ ile ilgisinin olmadığını savunarak, "ABD sisteminde avukatlar mahkemelere aynı bu şekilde bilirkişiler sunabiliyor ve yanında götürebiliyorlar. Bir avukat, bunları New York'taki mahkemeye götürmüş o avukatın da FETÖ ile ilgisi yok. ABD'de avukatlık şirketleri, başka avukatlık şirketleriyle partnerlik anlaşması yapıyor. Öyle bir şirket bulmuşlar ve o şirketin aldığı bir dava üzerinden dolaylı 4 kademeli bir bağlantıyla... Böyle bir bağlantı kurulacaksa herhangi bir AK Parti'li bana ABD'de bir avukatlık bürosu söylesin dört kademede aynı yöntemle ben de FETÖ'ye bağlayayım. Bunlar esas meseleyi ortadan kaldıran, gözden kaçırmaya çalışan meselelerdir." dedi.
Kaynak:
Bu haber toplam 148 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.