CHP Genel Başkanı Özel, Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtladı:
"Şu an itibarıyla erken seçim isteyenlerle istemeyenler arasında belirgin bir farklılık yok ama toplumun yarıya yakınının bir erken seçim talebi var. Erken seçim talebi yükseldikçe biz bu talebi seslendirmeye devam ederiz"- "Bugünden 1,5 yıl sonrası bir erken seçimi olası görüyorum. İstiyor muyum? Vallahi gelecek hafta olsun, gelecek ay olsun, istiyorum erken seçim"- "5 Kasım gününden itibaren Erdoğan'a bir hakaretim yok. Bir tane de hakaret duymadım. Bir dava açmadım, bana da bir dava açılmadı. Haftada üçe
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Şu an itibarıyla erken seçim isteyenlerle istemeyenler arasında belirgin bir farklılık yok ama toplumun yarıya yakınının bir erken seçim talebi var. Erken seçim talebi yükseldikçe biz bu talebi seslendirmeye devam ederiz." dedi.
Özel, hayatını kaybeden eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış için TBMM'de düzenlenen cenaze töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erken seçimle ilgili yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine Özel, 31 Mart'taki Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde "bu seçimlerin genel seçim değil yerel seçim olduğunu" belirterek tüm seçmenlerden oy istediklerini hatırlattı.
Seçimlerin ardından, "Aldığımız desteğin de kredinin de farkındayız. Bu sonuçları sadece partimize mal ederek erken seçim çağrısı yapmayacağım. Erken seçimi isterse halk ister" dediğini anımsatan Özel, zaman zaman "Birinci parti niçin erken seçim istemiyor?" şeklinde eleştiriler yapıldığını dile getirdi.
Özel, "O günden bugüne 4 aydır, bütün anketlerde, dün yine yayınlanan, her tarafta gündem olan anketlerde, dördüncü ay üst üste 'Bu pazar erken seçim olsa, milletvekili seçimi olsa, hangi partiye oy verirsiniz?' denildiğinde CHP her ay farkı 1 puan açarak birinci parti durumunu muhafaza ediyor." diye konuştu.
Bu durumun kendileri için önemli olduğunu söyleyen Özel, erken seçimi halkın isteyip istemediğine bakılması gerektiğini vurguladı.
CHP Genel Başkanı Özel, "Seçimden hemen sonra erken seçim talebi yokken her ay bu talep biraz daha artıyor. Bu sesi her yerde duyuyoruz. Şu an itibarıyla erken seçim isteyenlerle istemeyenler arasında belirgin bir farklılık yok ama toplumun yarıya yakınının bir erken seçim talebi var. Erken seçim talebi yükseldikçe biz bu talebi seslendirmeye devam ederiz." değerlendirmesinde bulundu.
Erken seçim için 360 milletvekilinin oyuna ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Özel, kendilerinde de muhalefette de 360 milletvekili sayısının bulunmadığını söyledi.
İktidar istemeden erken seçimin teknik olarak mümkün olmadığının altını çizen Özel, şöyle devam etti:
"Ancak siyasi olarak da erken seçime direnebilmenin belli şartları var. Ekonomi bu kadar kötüye giderken siz asgari ücrete zam yapmazsanız, 10 bin liralık emekli maaşı dünyanın hiçbir yerinde izah edilemez noktadayken 270 avro gibi, Avrupa Birliği üyesi birçok ülkedeki emekli maaşlarının onda biri, sekizde biri noktasındayken siz bu sese kulak tıkarsanız, üzüm üreticisinden çay üreticisine, fındık üreticisinden buğday üreticisine hepsini perişan ederseniz, esnaf bu kadar zor durumdayken duymaz, halen daha faizlerini artırırsanız, 'Para yok' dediğiniz sırada da yandaş müteahhitlerinizin, müteahhit firmalarının halen vergi ödemediği ortaya çıkıyorsa, bıçak kemiğe dayanır, vatandaş erken seçim ister ve sizi gönderir."
- "Böyle devam edeceklerse erken seçim kaçınılmaz olur"
Özgür Özel, "Benim değerlendirmem şudur, bence 5 yıl tamamlanmaz, 2,5. yılda, tam ortasında bir erken seçim olur. Bugünden 1,5 yıl sonrası bir erken seçimi olası görüyorum. İstiyor muyum? Vallahi gelecek hafta olsun, gelecek ay olsun, istiyorum erken seçim. Parti, birinci partiyken ve bu kadar zor durumdaki insanların umudu CHP olmuşken ben neden erken seçim istemeyeyim? Ama 130 milletvekilimizle, AK Parti ve MHP oy vermediği takdirde erken seçim kararı alınamıyorsa bizim burada 'erken seçim' dememizin ya da demememizin teknik bir karşılığı yok ama siyaseten hele hele böyle devam edeceklerse kesinlikle ve kesinlikle erken seçim kaçınılmaz olur." şeklinde konuştu.
Son dönemdeki sürece kendilerinin "normalleşme", Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da "yumuşama" dediğini aktaran Özel, dün itibarıyla bu sürecin terminolojisinde kendilerinin kullandığı ifadeye dönüldüğünü, Erdoğan'ın da "normalleşme" dediğini belirtti.
Muhalefetten kimsenin yumuşama beklememesi gerektiğini dile getiren Özel, şöyle konuştu:
"Millet bu kadar zorluk içindeyken ne yumuşaması? Ama diyalog zemini, görüşmek, konuşmak, el sıkışmak... Biraz önce de pek çok AK Parti yöneticisiyle selamlaştık, el sıkıştık. Herkes işini yapıyor. Benim işim mağdurun, mazlumun, yoksulun, güvencesizin hakkını korumak. Ben Halk Partisinin Genel Başkanıyım. Onların, kimlerin hakkını koruduğunu görüyoruz, izlemeye devam edeceğiz. Normalleşme kelimesini kabullenmelerini önemli bir dönemeç olarak düşünüyorum. Çünkü yumuşamanın içinde ne yumuşaması? Bu kadar ağır şartlar, sert şartlar varken muhalefet mi yumuşayacak? Kendileri yumuşayacaksa yumuşamasınlar, normalleşsinler. Normal demokrasilerde iktidarlar Anayasa Mahkemesi kararlarına, AİHM kararlarına, hukuka uyarlar. İktidar ortakları günün her aşamasında birilerini tehdit etmezler, 'Anayasa Mahkemesini kapatacağız' demezler, bir cinayetin ortaya çıkmasının üzerine sis perdesi örtmeye çalışmazlar."
- "Millet normalleşmeden memnundur"
"Biz en sert muhalefete devam ediyoruz." diyen Özel, ortaya koyduklarının normalleşme, müzakere, diyalog ve selamlaşma olduğunu, milletin oyuna saygıdan dolayı oy verilen partilerin genel başkanlarına hürmetsizlik etmemenin, hakaret eden düzlemde buluşmamanın da "normalleşme" olduğunu belirtti.
CHP Genel Başkan Özel, "Millet normalleşmeden memnundur ama kimse bu şartlarda muhalefetten yumuşama beklemesin. Terimler tam yerine oturmuştur. Yumuşama kelimesinin terk edilmesinden fevkalade memnunum, normalleşmeye devam." dedi.
"İttifak ortaklarının dünkü görüşmesini normalleşme kapsamında nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Özel, şu yanıtı verdi:
"Normalleşme en çok MHP'yi ve içindeki o iki kişiyle temsil edilen bir odağı rahatsız etti. Normalleşme hukuka uymaksa onların hukuktan büyük kaygıları var. O odaklar, MHP'yi belli bir yere çektiler, iktidar ortaklarına rest çektirdiler, dediler ki 'CHP ile yürüyün.' Bizim bu 22 yılın sonunda AKP ile yürüyecek bir yolumuz olamaz. Dün Sayın Cumhurbaşkanı da şunu söyledi zaten, 'Muhalefetle ittifak olmaz, diyalog olur, belli konularda uzlaşma olur, siyasetin normali budur' dedi. Ben de haftalardır bunu söylüyorum. Bir masa varsa, etrafında oturulunca bu masaya ittifak masası olacak ya da devrilecek, savaş çıkacak... Siyaset böyle bir yer değil. Bazen rakibinizle oturur müzakere edersiniz. Bazen ülkenin ortak menfaatleri için katkı sağlarsanız. Bunlar başka bir şeydir. İktidar, iktidarlığını yapacak. Ne isteniyor? Enflasyonu, hayat pahalılığını düşürecek, işsizlere iş bulacak, yoksulları bu cendereden kurtaracak. Yapabiliyor mu? Yapamıyor, görünen o yapamıyor."
Muhalefetin de toplumun sesi olması gerektiğini ifade eden Özel, muhalefetin görevini yaptığını söyledi.
Pazar günü Kocaeli'nde Büyük Emek Mitingi düzenleyeceklerini bildiren Özel, "Geçinemiyoruz" diyen herkesin sesi olmaya devam edeceklerini belirtti.
CHP Genel Başkanı Özel, şu ifadeleri kullandı:
"Normalleşmeden rahatsız olan bir parti ve onun restine karşılık onun gönlünü yapmak isteyen ittifak ortağı dün birbirlerine olumlu mesajlar verdi. Zaten doğrusu budur. MHP, AK Parti'nin bu ülkeye yaşattığı her şeyin ortağıdır. AK Parti de bugünkü ekonomik krizin müsebbibidir. Çözemiyorlarsa vatandaş daha fazla sabretmez, erken seçim gelir, halkın iktidarı kurulur, herkesin yüzü güler. Bundan sonraki süreç de devam eder. O süreçte de birinci partinin, iktidar partisinin genel başkanı olarak ben siyasette her şeyin normal ilerlemesi için üzerime düşen her şeyi yaparım, muhalefetle de her türlü diyaloğu kurarım, bayramlarda yine bayramlaşırız. İhtiyaç olduğunda yine görüşürüz. Kimseyi itmeyiz, kimseyi kakmayız. Normali budur."
Türkiye'nin 20 yılda getirildiği sürecin "Ya benimlesin ya düşmanımsın" olduğunu savunan Özel, şunları kaydetti:
"5 Kasım gününden itibaren Erdoğan'a bir hakaretim yok. Bir tane de hakaret duymadım. Bir dava açmadım, bana da bir dava açılmadı. Haftada üçer hakaret davasının havada uçuştuğu bir ülkeden bu ülkenin vatandaşları memnun değil. Bu şartları dayatan MHP'nin çok arzuladığı o gerginlik siyasetini de bu ülke hak etmiyor. O oyunlara gelmeyiz. İstedikleri kadar gersinler, tehdit etsinler, sakinliğimizi koruruz, diyeceğimizi söyleriz. Sözden bir kelime geri, durduğumuz yerden bir adım geri, pozisyonumuzdan bir santim aşağı durmayız. CHP, özgüvenli siyasetine devam ediyor. Ben meselenin oturduğu zeminden son derece memnunum."
"Gerginlik siyasetini isteyen CHP değil mi diyorsunuz?" sorusu üzerine Özel, "Bu yeterince görülüyor. Sayın Erdoğan'ın bazı kelimelerini 'Acaba bunu MHP'ye mi diyor?' diye bir okuyun. Ben hep öyle yaparım. Çok faydasını görüyorum." dedi.
Kaynak:
Bu haber toplam 112 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.