"CHP bir operasyon merkezi oldu"

BURSA (AA) - Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, "Bu, Cumhuriyet Halk Partisi mi? Bizim bildiğimiz, sizin bildiğiniz Cumhuriyet Halk Partisi bu değil. Cumhuriyet Halk Partisi bir operasyon merkezi oldu Türkiye için. Ve maalesef kör gözüm parmağına misali bunu yapıyorlar." dedi.

Çavuşoğlu, Bursa Merinos Parkı'nda Karadeniz Bölgesi'nin sivil toplum kuruluşlarıyla gerçekleştirilen toplantıda, iç vesayet odaklarının Türkiye'ye pranga vurmaya çalıştıklarını, başarılı olamayınca bu defa dış vesayetin bizatihi kendisinin devreye girdiğini söyledi.

CHP'de 2010 yılında genel başkan değişikliği yaşandığını anımsatan Çavuşoğlu, "Kaset operasyonuyla. Bu sıradan bir olay değildir. Niye? Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi'nin başına Kemal Kılıçdaroğlu'nu getirmiş olmakla Cumhuriyet Halk Partisi'nin o yerli ve milli karakterini ortadan kaldırmışlardır. Cumhuriyet Halk Partisi'ni iddia ettikleri Atatürk'ün, Cumhuriyet'in varisi partisi olmaktan çıkarmışlardır. Cumhuriyet Halk Partisi 2010 yılından sonra genel başkan değişikliğiyle beraber Türkiye'yi her defasında yurt dışına jurnalleyen, Türkiye ile ilgili senaryo ve tezgah kuranlara her defasında omuz veren bir parti halini almıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun projenin bir parçası olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Ve ne yazık ki, görevini yapmaya devam etmektedir. Bir Cumhuriyet Halk Partili İstanbul il başkanı nasıl olur da Türkiye'yi Ermenilere soykırım yapmak iddiasıyla yaftalayabilir. Bir Cumhuriyet Halk Partili milletvekili nasıl olur da bu ülkenin gencecik fidanlarını toprağa döken hain bir teröristin cenazesinde gözyaşı döker. Bu olabilir mi? Bizim bildiğimiz, tanıdığımız ya da bu bölgede, Batı'da yaşayan Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerimizin gördüğü parti bu mu? Annelerinden, babalarından duyduğu parti bu mu? Cumhuriyet Halk Partisi'nin zihniyetini ben de beğenmiyorum, yaptıklarını ben de beğenmiyorum ama her halükarda iş terör olunca, iş Türkiye olunca bir yerli duruşu vardı. 'Biz Atatürk'ün partisiyiz.' diyordu, 'Biz Cumhuriyet'in varisiyiz.' diyordu. Ne oldu, neden oldu? Bunlar bizim gözlerimizin önünde cereyan ediyor."

- "İnce koşa koşa niye Demirtaş'ın yanına gitti?"

Gezi sürecinde bir Cumhuriyet Halk Partili grup başkanvekilinin, Ankara'nın Kızılay Meydanı'nda polise parmağını sallayarak ağza alınmayacak galiz küfürler ettiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Levent Gök Ankara milletvekili. Şöyle başını dönüp baksaydı, koruduğu teröristler Türk bayrağını yakıyordu mesela. Nasıl bu noktaya geldi? Sezgin Tanrıkulu'nın CHP'si mi? O il başkanının CHP'si mi? Geçtiğimiz günlerde İngiltere'de Cumhuriyet Halk Partisi ile HDP birlikte bir organizasyon yapıyor. Milletvekilliğinden ihraç ettiğimiz, düşürdüğümüz Tuğba Hezer burada, yan tarafında Cumhuriyet Halk Partisi'nin Avrupa temsilcisi, ayağa kalkmışlar teröristler için saygı duruşunda bulunuyorlar. Bu Cumhuriyet Halk Partisi mi?" diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhuriyet Halk Partisi'nin adeta bir operasyon merkezi yapmak için başına getirildiğini savunan Hakan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Seçim beyannamesini açıyorsunuz bir tane FETÖ yok, bir tane PKK yok, bir tane DHKP-C yok, bir tane DEAŞ yok. Bu, Cumhuriyet Halk Partisi mi? Bizim bildiğimiz, sizin bildiğiniz Cumhuriyet Halk Partisi bu değil. Cumhuriyet Halk Partisi bir operasyon merkezi oldu Türkiye için. Ve maalesef kör gözüm parmağına misali bunu yapıyorlar. Geçenlerde Orhangazi'de bir Cumhuriyet Halk Partili kardeşim geldi karşıma. Ver kardeşim tamam da şunu sor. Senin cumhurbaşkanı adayın Muharrem İnce adaylığını açıkladıktan sonra koşa koşa niye Selahattin Demirtaş'ın yanına gitti? Sor, onun cevabını al ondan sonra oyunu ver. Niye? Ne zamandan beri Selahattin Demirtaş Cumhuriyet Halk Partisi'nin akıl babası oldu? Bu ülkeye ne verdi, kan ve gözyaşından başka, teröristlere destek olmaktan başka da şimdi senin müttefikin oldu Selahattin Demirtaş. Bunun cevabını al da ondan sonra ver kardeşim. Diyarbakır'a gidiyorsun HDP bayrakları altında 'Selo, Selo' tezahüratlarıyla beraber miting yapıyorsun. Bunu hangi içine sindiriyorsun. Hangi siyasetle izah ediyorsun. Bunu açıkla. Ne diyor, 'Yerli arabayı durduracağım.' Bu, öylesine söylenmiş bir söz değil. Bunun daha derin anlamları var. 'Kanal İstanbul'u durduracağım.' diyor. Bu, öylesine söylenmiş bir söz değil. Grup başkanvekilleri çıkıp 'Selahatin Demirtaş'ı cumhurbaşkanı yardımcısı yapacağız.' diyor. Bu, öylesine söylenmiş bir söz değil. 3-5 tane oy için söylenmiş bir söz değil."