ÇEVREFEST kapsamında "Bir İyilik Yap Yavaşla" söyleşisi düzenlendi
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Sayar, "Kainatta hiçbir şey acele etmiyor. Ay, yıldızlar, güneş ve ağaçlar acele etmiyor. Güneş 'acelem var' deseydi, bu mevsimi...
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Sayar, "Kainatta hiçbir şey acele etmiyor. Ay, yıldızlar, güneş ve ağaçlar acele etmiyor. Güneş 'acelem var' deseydi, bu mevsimi yaşayamazdık. Her mevsimin ruhumuzda açtırması gereken çiçekler var. Buna fırsat vermeliyiz." dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) da global iletişim ortağı olduğu ÇEVREFEST'in son gününde "Bir İyilik Yap Yavaşla" söyleşisi düzenlendi.
Prof. Dr. Sayar, burada yaptığı konuşmada, tabiatı insanla sürekli iç içe olan canlı bir organizma olarak düşünmek gerektiğini söyledi.
İnsanların tabiata, tabiatın da insanlara muhtaç olduğunu belirten Sayar, "Tabiatı çoğu zaman cansız bir şey gibi algılıyoruz fakat tüm kadim medeniyetler tabiata kutsal olarak bakmış. Tabiat bize emanettir, emanete ihanet etmemek gerekir. Tabiatla iletişime girerken ona özen ve ihtimam göstermek gerekir." diye konuştu.
Tabiatı hiçbir zaman tükenmeyecek bir ham madde deposu olarak görmemek gerektiğine işaret eden Sayar, suyun israf edilmemesi, su kaynaklarının kirletilmemesi gerektiğini vurguladı.
Maden çıkarırken tabiata saygılı olmak ve yeşili korumak gerektiğinin altını çizen Sayar, şehirleri tabiat parklarıyla donatmanın çok önemli olduğunu dile getirdi.
- "Tabiatı dinlemek aslında suküneti dinlemektir"
Sayar, hayatın akışında yavaşlamanın önemine değinerek, şöyle devam etti:
"Tabiatı dinlemek aslında sükuneti dinlemektir. Tabiatı hızlı şekilde dinleyemeyiz. Yavaşlamak neden önemli? İnsanın kendi ruhuna dikkat kesilmesi için önemli. Hayatta bir sürü şey yaşıyoruz. Yavaşlamak dediğimizde, hayatta gerçekten değerli olan şeyleri en öne koymamız lazım. Bu sayede hayatı daha layıkıyla yaşamış oluruz."
Dijitalleşmeyle insanların ekransız geçirdiği sürenin azaldığına dikkati çeken Sayar, anne ve babaların ekran yerine çocuklarının gözlerinin içine bakarak geçireceği süreyi artırması gerektiğini vurguladı.
"Tabiatta güzeli görmeliyiz." diyen Sayar, "Kainatta hiçbir şey acele etmiyor. Ay, yıldızlar, güneş ve ağaçlar acele etmiyor. Güneş 'acelem var' deseydi, bu mevsimi yaşayamazdık. Her mevsimin ruhumuzda açtırması gereken çiçekler var. Buna fırsat vermeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak:
Bu haber toplam 89 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.