Çektikleri filmle dünyaya açılan Bingöllü öğretmenler yeni yeteneklerin peşinde

RIDVAN KORKULUTAŞ - Bingöl'de çektikleri üç kısa film ile ulusal ve uluslararası yarışmalarda ödül alan öğretmenler, sinemaya yeni yetenekler kazandırmak için öğrencilere gönüllü eğitim veriyor.

Bingöl Milli Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle kentte ve İstanbul'daki farklı okullarda görev yapan, fotoğraf ile sinemaya gönül veren Bingöllü 5 öğretmen meslek kariyerine yeni bir kulvar kazandırdı.

Kentte yolları kesişen Bingöl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenleri Mahsun Celayir ve Ahmet Gider, Bingöl Yeşilyurt Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Kadir İşlek, İstanbul Şehit Türkmen Tekin Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi matematik öğretmeni Abdurrahim Karabulut ile özel eğitim öğretmeni Muhammed Celayir, 2017'de insanların eşitliğini anlatan "Adem'in Çocukları" isimli kısa filmi çekti.

İlk film deneyimlerinde teknik eksiklikleri gören öğretmenler İl Milli Eğitim Müdürlüğünce düzenlenen kursta bir yönetmenden eğitim aldı. Zamanla kendilerini geliştiren, sinema alanında gerekli araştırmalar yaparak daha donanımlı hale gelen öğretmenler geçen yıl AFAD'ın faaliyetlerini konu alan ikinci filmleri "Çanta"yı çekti.

Film, Turkcell ve AFAD işbirliğiyle düzenlenen yarışmada 3'üncü oldu. Buradan aldıkları para ödülü ile Yedisu ilçesinde, Almanya'daki gurbetçi bir ailenin yaşamını anlatan "Dıstan" filmini çeken öğretmenler, Türkiye'nin yanı sıra Almanya, İtalya ve Irak'ta düzenlenen yarışmalardan da derece ile döndü.

- Yeni yetenekleri keşfetmek için gönüllü eğitim veriyorlar

Bingöl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi fotoğraf kulübünde öğrencilere kamera, fotoğraf, ışık, ses ve kadraj konusunda gönüllü eğitim veren öğretmenlerin amacı yeni yetenekleri keşfederek, sinemaya kazandırmak.

Edebiyat öğretmeni Mahsun Celayir, AA muhabirine, branşı olan edebiyatın sanatlar arasında bağlantı sağladığını belirterek, sinemaya olan ilgisinin Bingöl'de çekilen bir Türk filmi ile başladığını söyledi.

Celayir, 2017'de öğretmen arkadaşlarıyla bir sinema filmi çekimi yaptıklarını anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Sinemayla ilgili açıktan bölüm okudum. Onunla ilgili kitap ve arşiv araştırması yaptım, bazı makaleler de okudum. 'Çanta' diye bir film çektik. Bütün çekimleri Bingöl'de yaptık. Filmin bir kısmı Zazaca, bir kısmı Türkçe. Bu film yarışmada 3'üncü seçildi. Bu bizi daha da iten bir güç oldu. 'Dıstan' filmimiz ise Berlin'de insan hakları dalında 2'ncilik ödülü aldı. Bu film İtalya'da bir, Türkiye'de ise 14 festivalde finale kaldı, Afyonkarahisar'da 2 bin 800 filmin katıldığı uluslararası film festivalinde 2'nci oldu, Bingöl'de de en iyi film ödülünü aldı. Kayseri, İzmir, İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin ve Siirt gibi birçok ilde en iyi filmler arasına girmeyi başardı."

- "Gençlerimizin çok şey yapacağına inanıyoruz"

Celayir, çektikleri filmlerde öğrencilerin de yer aldığını anlatarak, bu alanda çalışmaların süreceğini belirtti.

"Öğrencilerimize yol gösterici olmak istiyoruz. Bu şehrin potansiyeli var, coğrafyamız buna uygun, hikayelerimiz var ve bu hikayeleri görselleştirecek kadrajımız var. Fotoğraf sinemanın altyapısını oluşturuyor. Biz nasıl fotoğraftan sinemaya böyle bir geçiş yaptıysak, öğrencilerimize de bunu aktarıyoruz." diyen Celayir, sanatta yetenekli öğrencilerin olduğunu, meslek lisesinden bir öğrencinin roman yazdığını, başka bir öğrencinin yazdığı hikayenin de ilde birinci seçildiğini aktardı.

- "Sinema atölyesinin bir akademiye dönüşmesini hedefliyoruz"

Öğretmen Muhammed Celayir de lise son sınıftayken öğretmeninin kamerasıyla çektiği belgeselle bir yarışmaya katıldığını söyledi.

Şimdi bu konuda öğrencilere yardımcı olmaya çalıştıklarını dile getiren Celayir, "Çektiğimiz filmlerde sadece bir dili değil, o dille beraber o kültürü, bu toprakların yaşanmış hikayelerini de sinema perdesine aktarmaya çalıştık. Avrupa'da çektiğimiz film izlendi. Bu bizim için gerçekten mutluluk verici. İlimizde sinema atölyesinin bir akademiye dönüşmesini hedefliyoruz." dedi.

- "Hocalarımız bize ışık oluyor"

Öğrencilerden Miraç Uras, konservatuvar eğitimi alarak sanatta kendisini geliştirmek istediğini belirterek, "Hocalarımız film çekimiyle ilgili her şeyi anlatıyor. Bakış açımıza katkı sunuyorlar. Hocalarımız bize ışık oluyor." ifadelerini kullandı.

Fırat Baluken de öğretmenlerinin çektiği filmleri gördüklerinde şaşırdıklarını anlatarak, kendilerine bu alanda eğitim veren öğretmenlere teşekkür ettiklerini söyledi.