Çanakkale'de "Muhacir Geleneği: Camal" belgeselinin ilk gösterimi yapıldı
Belgeselde, Biga ilçesinin muhacir köylerinde ekime başlanan ilk gün ya da harman döneminin sonunda geceleri halkın haberi olmadan gençlerin çeşitli kostümler giyerek oynadıkları korkutmaya dayalı oyun anlatılıyor
Çanakkale'nin Biga ilçesinde ekime başlanan ilk gün veya harman döneminin sonunda gençlerin çeşitli kostümler giyerek köylüleri korkutmasına dayanan oyunun anlatıldığı "Bir Muhacir Geleneği: Camal" belgeselinin ilk gösterimi gerçekleştirildi.
Çanakkale Kültür ve Tarih Vakfının (ÇATKAV) destekleriyle çekilen, yönetmenliğini İbrahim Dizman'ın, görüntü yönetmenliğini Emre Akbaş'ın üstlendiği, müzikleri Ahmet Zeren ve Volkan Pınar'a ait belgeselle "Camal" geleneğinin geniş kitlelere tanıtılması hedefliyor.
Oyunu oynayan gençlerin bir gününü konu alan belgeselin çekimleri, Biga'nın Kepekli ve Koruoba köylerinde yapıldı. Çekimler, doğallığı korumak için gerçeğinde olduğu gibi köylülerden habersiz gerçekleştirildi.
Oyunda gençler, köylerde tohumun toprağa atıldığı ilk günde ya da hasat sonunda bir araya gelerek sembolik rollere bürünüyor.
Gençlerden biri büyük domuz, biri küçük domuz, 4 veya 6'sı kız rollerini üstlenerek, yüzlerini ve vücutlarını, saman külünden elde edilen geleneksel karışımla boyuyor.
Kız rolünü canlandıranlar kadın kıyafetleri giyerek, abartılı makyajlar yapıyor.
Gece vakti ziller takıp maniler söyleyerek köydeki evleri ziyaret eden gençler, ev halkından para ya da yiyecek istiyor.
- Yunan mitolojisindeki Pan'dan esintiler taşıyor
Yönetmen Dizman, AA muhabirine, 19 yaşında ayrıldığı Çanakkale'ye geçen sene kesin dönüş yaptıktan sonra gelenekleri anlatmaya yönelik sorumluluk hissettiğini söyledi.
Kendisi gibi Bigalı olan görüntü yönetmeni Emre Akbaş ile yollarının kesişmesinin ardından çocukluğunda öğrendiği belgeselin çekimlerine 3 yıl önce kendi imkanlarıyla başladıklarını ancak çeşitli nedenlerle ara verdiklerini ifade etti.
ÇATKAV yetkililerinin projeyi beğenmesi üzerine çekimlere devam ettiklerini bildiren Dizman, "Antik dönemden geldiğini düşünüyoruz ama Şaman çağrışımları da var. Gençler bir araya geliyorlar. Gürültü çıkarabilmek amacıyla vücutlarına çanlar takıyorlar. Bütün köyü gece yarısı dolaşmaya başlıyorlar. Evlerin kapılarını çalıyorlar, onlardan bahşiş istiyorlar. Yiyecek ya da para bahşişi alıyorlar, ertesi gün de bununla eğleniyorlar. Yani bir alamda bir bağ bozumu eğlencesi yapıyorlar." diye konuştu.
Sadece muhacir köylerinde yaşatılan geleneğin Balkanlar'dan geldiğini anlatan Dizman, kökeninin Yunan mitolojisinde "kırların, satirlerin ve çobanların tanrısı" olan Pan'ı canlandırmaya kadar dayandığını bildirdi.
Belgeselde yer alan gençler ise "Camal" geleneğini sürdürmek istediklerini ifade etti.
Gösterimin ardından belgesel ekibinin izleyicilerin sorularını cevaplamasıyla etkinlik sona erdi.
"Bir Muhacir Geleneği: Camal" adlı yapımın, Biga'da vatandaşlara yönelik gösteriminin ardından çeşitli film festivallerine gönderilmesi planlanıyor.
Kaynak:
Bu haber toplam 79 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.