Çamaşır makinesi atık suyunun çevreye zararını önlemek için "çok katmanlı filtre" geliştirildi
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde yürütülen TÜBİTAK destekli projede, makinenin arkasına entegre edilen filtreyle hem evsel atık suyu kaynaklı çevre kirliliğinin önlenmesi hem de belediyelerin üzerindeki yükün azaltılması hedefleniyor- Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Uğur Nigiz:- "Tasarladığımız çok katmanlı filtrelerle eş zamanlı olarak makinedeki kirlilikleri, boyar maddeleri, yüzey aktif maddelerinin yağlarını büyük oranda arıtmayı planladık. Birçok kirlilikte yüzde 99'un üzer
ÇİĞDEM ALYANAK - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümünde, çamaşır makinelerinde mikroplastik deterjan dahil tüm kirlilikleri deşarja vermeden yüzde 99 evde bertaraf eden çok katmanlı filtrenin prototipi geliştirildi.
Evlerde kullanılan çamaşır makinelerinden her yıkamada 100 bin ila 900 bin nanofiber, 3 ppm (milyonda bir birim) boyar madde, yüzde 0,5 yağlı bileşen, 200 ppm'e yakın yüzey aktif maddesi atık olarak çıkıyor.
Bu bilimsel verilerden hareketle evsel atık suların çevreye ve belediyelere yarattığı yükü hafifletmek amacıyla ÇOMÜ Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Uğur Nigiz yürütücülüğünde "Çok Katmanlı Filtre Malzemesi Üretimi, Tasarımı ve Çamaşır Makinesi Atıksuyunun Giderimine Uygulanması" başlıklı proje hazırlandı.
Çamaşır makinesinin atık suyundaki bütün kirliliklerin eş zamanlı giderilmesinin hedeflendiği, geçen yıl ağustos ayından itibaren TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı'nca desteklenen proje kapsamında çok katmanlı filtre geliştirildi.
Filtrenin yapımında atık polimerlerden ürettiği polimerler ile zeytin dallarını oksijensiz ortamda yakarak elde ettiği biyokömürden yararlanan Nigiz, Ar-Ge çalışmaları sonucunda çamaşır makinesine entegre edilebilen çok katmanlı filtrelemeyle kirliliği yüzde 99'a kadar arıtmayı başardı.
Patent başvurusunda bulunmaya hazırlandığı projesini AA muhabirine anlatan Doç. Dr. Nigiz, evlerdeki çamaşır makinelerinde yıkanan sularda başta deterjan olmak üzere yağ, boyar madde gibi birçok kirliliğin bulunduğunu söyledi.
Bu kirlilikler doğrudan kanalizasyon hattına deşarj edildiğinde belediyelere çok büyük arıtma yükü bindiğini vurgulayan Nigiz, "Atık su tesislerinin bunları ileri düzeyde arıtması gerekiyor. Bu çok büyük bir maliyet ve çok büyük bir yük. Tasarladığımız çok katmanlı filtrelerle eş zamanlı olarak makinedeki kirlilikleri, boyar maddeleri, yüzey aktif maddelerinin yağlarını büyük oranda arıtmayı planladık. Birçok kirlilikte yüzde 99'un üzerinde ayırım sağladık." dedi.
- Filtre dönüştürülebilir malzemelerden üretildi
Nigiz, bazı beyaz eşya firmalarının, çamaşır makinelerine mikroplastik için entegre filtre geliştirdiklerini duyurduğunu aktardı.
Bunların sadece mikroplastikleri ayırdığını belirten Nigiz, "Bunlar bir makineydi. Peki evlerdeki mevcut makinelerde ne yapacağız? Böyle bir entegrasyonla hem çevreye katkı sağlayıp hem de belediyelerin üzerindeki yükleri bu şekilde alabiliriz." ifadesini kullandı.
Geliştirdiği çok katmanlı filtreyi tamamen dönüştürülebilir malzemelerden yaptıklarını anlatan Nigiz, filtrenin çalışma sistemine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Filtrenin polimerik kısmında atık polimerler kullandık. Filtrenin iç kartuşundaki biyokömür kısmını, Çanakkale'de çok bulunan zeytin dallarını oksijensiz ortamda yakarak yaptık. Filtre 3 katmanlı. En üst katmanında bir sünger var. Sünger kısmı Ar-Ge çalışması kısmına girmiyor. Onun altında polimer kısmı var. Bu polimer kısmı farklı gözeneklerde üretebiliyoruz. Çamaşır makinesinden su geldiğinde öncelikle süngerde saç gibi büyük partikülleri bırakacak. Ardından polimer kısmından geçerek, polimerde yağları ve boyar maddelerin bir kısmını bırakacak.
Biyokömür kısmında nitrat ve fosfatların giderimini sağlamayı planlıyoruz. Birkaç ön çalışmamız var. Deneysel aşamada suya belirli miktarda kırmızı polyester kullandık ve tamamının filtrede tutunduğunu gördük. Onun dışında renkli şekilde sentetik bir çamaşır makinesi atığı hazırladık. Filtrelerimizde, filtre ettik. Tamamının filtreye tutunduğunu ve çıkan suyumuzu yüzde 99,9 saflıkta elde ettiğimizi gördük. Biz amacımıza şimdilik ulaştık, faydalı olacağını düşünüyoruz."
Kaynak:
Bu haber toplam 123 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.