Bursa Uludağ Üniversitesinde geleceğin Karagöz oynatıcılarına eğitim veriliyor
Bursa'da düzenlenen "20. Uluslararası Karagöz, Kukla ve Gölge Oyunları Festivali" kapsamında, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Karagöz ve Kukla Oyunları Uygulama ve Araştırma Merkezince (KARAKUM) "Karagöz'de seslendirme ve sahneleme atölyesi"...
Bursa'da düzenlenen "20. Uluslararası Karagöz, Kukla ve Gölge Oyunları Festivali" kapsamında, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Karagöz ve Kukla Oyunları Uygulama ve Araştırma Merkezince (KARAKUM) "Karagöz'de seslendirme ve sahneleme atölyesi" eğitimi verilmeye başlandı.
BUÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dramatik Yazarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Öztahtalı ve KARAKUM Yönetim Kurulu Üyesi Nevzat Çiftçi tarafından verilen eğitimlere, ilk grupta üniversitenin Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği ile Okul Öncesi Öğretmenliği bölümlerinden 14 öğrenci katılıyor.
BUÜ Eğitim Fakültesi KARAKUM Salonu'nda verilen eğitimde, hayali (Karagöz oynatıcısı) olmanın incelikleri anlatılarak, seslendirme ve tiplemelerin perde üzerindeki hareketleri gösteriliyor.
Milletlerarası Kukla ve Gölge Oyunu Birliği (UNIMA) Türkiye Milli Merkezinin de desteklediği eğitim kapsamında katılımcılar, 4 hafta sürecek derslerin ardından sertifikalarını alacak.
- "Büyük bir seslendirme işçiliği ortaya çıkıyor"
Nevzat Çiftçi, AA muhabirine, öğrencilerin, Karagöz oyununun tekniği, tarihçesi ve seslendirmesiyle ilgili bilgi ve deneyim kazanacağını söyledi.
Eğitimde seslerin ayırt edilebilmesinin çok önemli olduğunu belirten Çiftçi, şöyle konuştu:
"Karagöz'de bir perde var. Perdenin arkasındadır hayali, yani oyunu oynatan kişi. Hayalinin yüzünü, mimiklerini hiçbir şeyi görmediği için de o ses taklitlerini, ses ayrımını, seslendirmeyi çok iyi yapması gerekiyor. Çünkü oraya çıkan basit bir tasvirdir. Bir şekil vardır. Biri gider, öteki gelir, kadın gelir. Kadın sesi, çocuk sesi, lehçeler vardır. Yani farklı farklı bölgelerin insanları, bütün bunların hepsi bir araya geldiği zaman büyük bir seslendirme işçiliği ortaya çıkıyor. Burada iyi olmadığınız zaman iyi taklit, iyi ses kullanımını yapamadığınız zaman oyunun kalitesi yarı yarıya düşer. Biz de bu kalitenin yükselmesi, iyi olması için ilk olarak eğitime ses olarak başladık. Sonrasında oyunun tasvirleri işlenecek."
Çiftçi, öğrencilerin eğitimin yanında "tasvir" denilen, Karagöz, Hacivat ve diğer tiplemelerin deriden işlenmesini öğreneceklerini, teknik olarak daha ileri gideceklerini anlattı.
Karagöz oyununun bölümleriyle tasvirini yapan öğrencilerin, gelenekseldeki haliyle oyunun en azından giriş bölümünü canlandıracağını, bunu perdeye aktaracağını bildiren Çiftçi, "Tabii bütün bunları yaparken de o giriş çok önemli. Karagöz oyununda perde gazeli vardır. Semaide şarkı okunan bölüm vardır. Sonrasında da Karagöz ve Hacivat'ın bir karşılıklı muamelesine geçmeden önceki diyaloglar yani oyunun değişmeyen kısmı yani o format içerisindeki önemli bölümünü öğrenciler bize sergileyecek duruma gelecek." dedi.
Kaynak:
Bu haber toplam 91 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.