"Bu telaşa gerek yok"
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: (1)- "(İstanbul'da seçim sonuçlarına itiraz) CHP adayının, 'bu süreç derhal durdurulsun' gibisinden bir yaklaşımı söz konusu. Bu süreç hukuk içerisinde gayet doğal bir şekilde yürürken bu sürecin yürümesinden duyulan rahatsızl
ANKARA (AA) - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İstanbul'da seçim sonuçlarına itiraz sürecine ilişkin, "CHP adayının, 'bu süreç derhal durdurulsun' gibisinden bir yaklaşımı söz konusu. Bu süreç hukuk içerisinde gayet doğal bir şekilde yürürken bu sürecin yürümesinden duyulan rahatsızlık niyedir, bu süreci akamete uğratma çabasının manası nedir? Bu telaşa gerek yoktur, panik atağa gerek yoktur. Herkes rahat olsun, herkes sakin olsun." dedi.
Çelik, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'deki seçim sürecinin dışarıdaki yansımalarını takip ettiklerini bildiren Çelik, seçim sürecinin doğru değerlendirilmesinin, Türkiye'nin doğru anlaşılması bakımından önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin gerçek dostları, gerçek müttefiklerinin duasıyla bu seçimlerde AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın birinci olduğunu belirten Çelik, "Türkiye tökezlesin, isteyenler, Türkiye'nin eli zayıflasın isteyenler, birtakım şer şebekeleri, kara propaganda odakları da aynı şekilde faaliyetlerine devam ediyorlar." diye konuştu.
- "Seçim öncesinde başlamıştı, şimdi de aynen devam ediyor"
Dış politikada bunları iyi tanıdıklarını vurgulayan Çelik, "Yıllardır bunlarla mücadele etmek, oyunlarını boşa çıkarmak, Türkiye'nin yürüyüşünü engellemeye çalışanların çabalarını bertaraf etmek konusunda deneyimliyiz." ifadelerini kullandı.
Bunların net bir üslubu olduğuna değinen Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"AK Parti'ye, Sayın Cumhurbaşkanımıza bir son biçmeye çalışırlar. Sürekli olarak siyasi sürecin, mücadelenin, gidişatın sonlanması için çeşitli tarihler, dönüm noktaları belirlerler. Bu, dünyadaki birtakım marjinal grupların kıyamet senaryoları gibi her seferinde boşa çıkar. Bunlar, bir kere daha bu kara propaganda faaliyetlerine başladılar. 'Erdoğan'ın siyasi hayatı bitti', 'AK Parti'nin siyasi hayatı sonuçlanıyor', 'Cumhur İttifakı başarılı olamadı' gibisinden bu propagandaları yoğunlaştırıyorlar. Bugün daha da yoğunlaşmış durumda... Bundan neyi kastettiklerini biz anlıyoruz. Türkiye'nin eli zayıflasın istiyorlar. Bu şer şebekeleri, kara propaganda odaklarıyla Yeni Zelanda'da o saldırıyı gerçekleştiren katil arasında sadece doz farkı vardır. Ama onun gerisinde anlayış birliği olduğunu görüyoruz. 'Türkiye'nin eli zayıflasın, tökezlesin, gittiği yoldan geri dönsün...' Türkiye'nin dış politikasına kendi karanlık ilişkileri çerçevesinde karar vermek isterler. Bu, olmadığı zaman da bu faaliyetleri çeşitli dönemlerde başlatırlar. Seçim öncesinde başlamıştı, şimdi de aynen devam ediyor."
Türkiye'de son derece meşru, hukuka uygun olarak yürüyen yasal itiraz sürecine de işaret eden Çelik, "Seçim sürecinin, demokrasi geleneğimizin bir parçası olan, hukuka göre yürüyen itiraz süreci hakkında kara propagandayı yürürlüğe sokuyorlar. Müthiş bir rahatsızlık duyuyorlar. Seçim sonuçlarını kafalarına göre ilan etmek istiyorlar. Bunun dışında bir gelişme olacak diye büyük bir panik içerisindeler. Kesinleşmiş bir sonuç olmadığı halde, AK Parti'nin sonucu değiştirmeye çalıştığından bahsediyorlar. Bundan bahsedenlerin Türkiye'deki yürüyen sürecin şeffaflığından ya haberleri yok ya da haberleri olmasına rağmen bunu yapıyorlar ki, esasında süreçleri yönlendirmeye, süreçlere karar vermeye çalışanlar kendileridir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Yüzde 10'luk katılım oranı"
AK Parti Sözcüsü Çelik, şöyle konuştu:
"Seçim neticesinde birtakım diktatörlere yakın gazetelerde, Cumhurbaşkanımızın siyasi hayatıyla ilgili olumsuz haberlerin yapılması da ibretle not ettiğimiz cümleler... Genelde hiçbir demokratik geleneğe sahip olmayan bu ülkelerde bu liderler, bu diktatörler yüzde 10'luk, 20'lik bir katılım oranına sahiptirler ama nedense hep sandıktan yüzde 99'la seçilirler. Bu garabeti hiç görmezler. Bu garabeti görmedikleri gibi çıkarlar, demokrasimizi eleştirmeye kalkarlar. Yüzde 85'lik bir katılım oranı ve dolayısıyla yüzde 52'ye yakın bir zaferin, onlar için anlaşılması güç oluyor. Çünkü onlar, yüzde 10'luk katılım oranıyla yüzde 99 sandık sonucu almaya alışkın tipler...
Cumhur İttifakı'nın seçimlerden yüzde 52'ye yakın oy alması ve önümüzdeki 4,5 yıl boyunca istikrarın devam edecek olması, bunları rahatsız ediyor. Bu seçimlerde de umutlarını, birtakım dış politikadaki emellerini gerçekleştirmek, Türkiye'nin milli çıkarlarını zedelemek üzere Cumhur İttifakı'nın, AK Parti'nin kaybetmesine bağlamışlardır. Olmayınca yine sesleri yükselmeye başladı. 'Erdoğan eşittir Türkiye' diyerek, 'Erdoğan'ın masada eli zayıflarsa, Türkiye'ye istediğimizi yaptırırız' gibi bir anlayışla hareket ediyorlar. Milletimiz de bunların oyunlarını gördüğü, Cumhurbaşkanımızın liderliğine her seçimde olduğu gibi bu sefer de 15'inci kez desteğini yinelemiştir."
Türkiye'de yeni bir dönemin başladığının altını çizen Çelik, milli çıkarların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün kurumları tarafından etkili bir şekilde savunulacağını dile getirdi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, bu kara propaganda çevrelerinin beklediklerinin aksine, Türkiye'nin milli çıkarlarının en etkili şekilde savunulmaya devam edeceğini söyledi.
- "Bu telaşa gerek yoktur, panik atağa gerek yoktur"
Seçim sonuçlarına itiraz sürecinin sadece AK Parti'nin sandıkların başında, tek başına bulunarak yürüttüğü bir süreç olmadığına dikkati çeken Çelik, "Bütün partilerin gözlemcileri orada... Sürecin patronu hukuktur, yani Yüksek Seçim Kuruludur." ifadesini kullandı.
Yüksek Seçim Kurulu'nun çok başarılı seçimler yürüttüğünü hatırlatan Çelik, bu sürecin gözlemcisinin bütün vatandaşlar olduğunu anlattı.
Bu konuda bir panik içerisine girmemek gerektiğine işaret eden Ömer Çelik, "Bir panik atak siyaseti yapmamak lazım. CHP adayının, 'bu süreç derhal durdurulsun' gibisinden bir yaklaşımı söz konusu. Bu süreç hukuk içerisinde gayet doğal bir şekilde yürürken bu sürecin yürümesinde duyulan rahatsızlık niyedir, bu süreci akamete uğratma çabasının manası nedir? Bu telaşa gerek yoktur, panik atağa gerek yoktur. Herkes rahat olsun, herkes sakin olsun." diye konuştu.
- "Türkiye'ye yayın yapılsa"
Sürece ve sonuca saygı göstereceklerini tekrarlayan Çelik, sonuç olarak vatandaş ne derse onun olacağını söyledi.
Seçim kurullarının çok şeffaf olduğuna değinen Çelik, "Bu şeffaflığın yanı sıra orada siyasi partiler olduğu gibi keşke o kurulların olduğu yerde bu çalışmalar yürütülürken her yerde kamerayla gerekirse, herkesin izleyebileceği şekilde Türkiye'ye yayın yapılsa. Sonucu saygıyla karşılama konusunda demokrasi kapasitesi olan herkesin soğukkanlılıkla, serinkanlılıkla yürütmesi gereken bir süreç bu..." dedi.
Bu sürecin Türkiye demokrasisinin önemli bir geleneği ve gücü olduğunu kaydeden Çelik, "Sandık yoluyla Türkiye'nin yönetilmesi, sandıkta iradenin tam olarak tecelli etmesi ve sonuçta millet ne derse lehimize ya da aleyhimizde de olsa buna saygıyla yaklaşmak Türkiye'nin en büyük gücüdür, kuvvetidir." yorumunu yaptı.
- "Demokrasi bilincinin kuvvetlenmesi mücadelesidir"
Sivil siyaseti destekleme ve demokrasiyi güçlendirmenin asıl zafer olduğunu aktaran Çelik, "Bizim verdiğimiz mücadele AK Parti'nin zaferlerine imza atma mücadelesi olduğu gibi büyük resme baktığımızda da sivil siyasetin güçlenmesi, Türkiye'nin demokratik geleneklerinin pekişmesi ve Türkiye'deki demokrasi kültürünün ve bilincinin daha da kuvvetlenmesi mücadelesidir." ifadelerini kullandı.
Süreci akamete uğratmaya çalışmamak gerektiğini bildiren Çelik, her bir AK Parti oyunun ortaya çıkması için bu iradeyi sonuna kadar sürdüreceklerini kaydetti.
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 181 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.