Bolu'da FETÖ'nün "askeri mahrem imam" yapılanması davası

BOLU (AA) - Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "askeri mahrem imam" yapılanması içinde olduğu iddiasıyla 1'i firari 6 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar O.D. ve M.M. ile tutuklu sanıklar Fatih Özdemir, Recep Batur, Hasan Salbaş ve avukatları ile yakınları katıldı.

Duruşmada, haklarında hazırlanan iddianame ellerine ulaşmayan Fatih Özdemir ile Hasan Salbaş savunma yaptı.

Hakkındaki suçlamaları reddeden Özdemir, "Bugüne kadar hiçbir terör örgütünün üyesi ya da sempatizanı olmadım. Öğretmen olarak birçok öğrencinin yetişmesine katkıda bulunduğumu düşünüyorum. Benim örgütsel faaliyette bulunduğuma dair somut delil yoktur." diye konuştu.

Özdemir, 22 aydır tutuklu bulunduğunu belirterek, tahliyesi ve beraatına karar verilmesini istedi.

Hakkında beyanda bulunan tanıkların, kendisinin askeri yapılanmanın mahrem imamı olduğunu yönündeki iddialarını kabul etmeyen Özdemir, ismi geçen şahısları tanımadığını ileri sürdü.

Tutuklu sanık Hasan Salbaş da hakkındaki iddiaları reddettiğini belirterek, "Örgütün hiyerarşik yapısı içinde görev yapmadım. Bu yöndeki iddiaları kabul etmediğimi belirtmek isterim. Bu beyanların niçin şahsımı hedef aldığını da bilemiyorum." şeklinde konuştu.

Tanıkların hakkındaki beyanlarını da kabul etmediğini ifade eden Salbaş, bu şahısları tanımadığını iddia etti.

- Tayinleri çıkar çıkmaz iletişime geçmişler

Sanık savunmalarının ardından tanıkların dinlenilmesine başlandı.

Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığı'nda üsteğmen olarak görev yaparken gözaltına alınarak tutuklanan tanık H.A., tutuksuz sanıklardan O.D. hakkında beyanda bulundu.

H.A., 2017'de piyade okulundan mezun olduktan sonra Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığı'na atandığını aktararak, "Okuldan tanıdığım Bayram isimli şahsın yönlendirmesi ile 'Yavuz' ismiyle tanıdığım O.D. ile irtibata geçtim. Öğretmen olduğunu biliyordum. Sonradan gerçek adını emniyette öğrendim. Kendisinin mahrem yapılanma içinde olduğunu da bilmiyordum." ifadesini kullandı.

Kendisine emanet edilen üniformaya hiçbir leke sürmediğini dile getiren H.A., "Birkaç kez ayrılıp, tekrar bu sohbetlere katıldım. Önceden bir geçmişim olduğu için kolay kolay kopamadım. Son zamanlarda oraya gidişlerim de rızaya dayalı değildi." diye konuştu.

Tanık İ.A. da tutuksuz sanıklar M.M. ile O.D. hakkında beyanda bulundu.

O.D.'yi "Yavuz", M.M.'yi ise "Rıfat" isimleri ile tanıdığını anlatan İ.A., "2011-2013 yılları arasında Silopi'de görev yaptım. Orada birkaç kez cemaat denilen yapımın sohbet toplantılarına iştirak ettim. Bolu'ya tayinim çıkınca O.D., ben daha Bolu'ya gelmeden Silopi'ye gelerek benimle iletişime geçti. Fakat ben fikri olarak yapıdan kopmaya başlamıştım. M.M. ve O.D. benimle ilgilenmeye çalıştı. İlk geldiğimde şahıslarla görüşmek istemedim." şeklinde konuştu.

Tanık M.K. ise SEGBİS ile katıldığı duruşmada, tutuklu sanık Fatih Özdemir'i "Sinan" ismi ile tanıdığını söyledi. Tanık M.K. "Ben Bolu’ya tayin olduğumu öğrendiğimde sanık eski görev yerim Yozgat’a gelerek benimle tanıştı. Bolu'ya gelir gelmez birliğimle birlikte Şırnak'a gittim. 2012 Aralık ayında döndükten sonra sohbete çağrıldım. Burada dini konulardan bahsetti. Terörist başının videoları izletildi, kitaplarından okundu. Sanık, bu dini sohbetlerinin 2 haftada bir yapılacağını söyledi. Ben gitmek istemedim ve bu sürede de gitmedim. Bunun üzerine bana ankesörlü telefon ve başka yöntemlerle ulaşarak sohbetlere gelmemi söyledi. Zoraki olarak 2-3 ayda bir sohbetlere gittim."

Tanıkların ardından söz alan sanık avukatları, tutuklu müvekkillerinin tahliyelerini talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların üzerlerine atılı kuvvetli suç şüphesinin devam ettiğini belirterek, tahliye taleplerini reddetti.

Firari sanık Mehmet Sadi Karayel hakkında yeniden yakalama emri çıkartılmasına hükmeden mahkeme heyeti, diğer tanıkların da dinlenilmesi için duruşmayı 13 Temmuz'a erteledi.

Bir önceki duruşmada, etkin pişmanlıktan faydalanarak itirafçı olmak isteyen O.D. ve M.M, adli kontrol şartları ve yurt dışı çıkış yasağı ile tahliye edilmişti.