Bilecikli "Yaşayan İnsan Hazinesi" okullarda çocuklara çömlek sanatını öğretiyor
Pazaryeri ilçesinde yaşayan el sanatları ustası Salim Yaşar, yaklaşık 5 yıldır Bilecik ve çevre illerde günde 200'e yakın öğrenciye çömlek çarkında vazo yapma deneyimi yaşatıyor- 82 yaşındaki çömlekçi Yaşar:- "Anaokulundaki bir çocuğu tezgaha oturtamıyorum, ağlıyorlar ama eli çamura değdikten sonra tezgahtan indiremiyorum. Çocuklar o kadar çamuru seviyorlar ki bırakmıyorlar"
MUHSİN ARSLAN - Bilecik'in Pazaryeri ilçesi Kınık köyünde yaşayan çömlek ustası Salim Yaşar, 68 yıldır sürdürdüğü mesleğini okullarda verdiği uygulamalı eğitimle gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyor.
Şakir Ağa olarak tanınan ustasından çocukluğunda öğrendiği mesleğine köyündeki atölyesinde devam eden, fuarlara katılarak kendini geliştiren 82 yaşındaki Yaşar'a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2022 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünün "Yaşayan İnsan Hazinesi" ödülü verildi.
Atölyesine gelen ziyaretçilere çömlekçiliğin inceliklerini anlatan Yaşar, 2019'dan bu yana çağrıldığı anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitelere çömlek çarkıyla giderek etkinliklerde öğrencilerle bir araya geliyor.
Çocuklara ve gençlere çömlek çarkında çamura şekil vererek vazo yapma deneyimi yaşatan Yaşar, İstanbul, Bursa, Eskişehir ve Bilecik'te çok sayıda öğrenciye ulaştı.
Salim Yaşar, AA muhabirine, mesleğiyle alakalı birçok etkinlik ve organizasyona davet edildiğini, kurslar verdiğini söyledi.
Sanattaki 68 yıllık birikiminde mesleğine yenilikler katmak için öğrenmeye ve araştırmaya devam ettiğini belirten Yaşar, "Sağlığım elverdiği müddetçe mesleğime devam edeceğim, bırakmaya niyetim yok. Bu mesleği yaşatmak için hem torunlarıma hem de atölyeme gelenlere çömlekçiliğin inceliklerini anlatıyorum." dedi.
- "Yaşım ilerlemesine rağmen yorulmuyorum"
Yaşar, yaklaşık 5 yıl önce üniversite ve okullardan çömlekçilik kursu ve etkinlikler düzenlemesi için talepler geldiğini anlattı.
Talepleri seve seve kabul ettiğini ve çömlek çarkıyla okullara gitmeye başladığını ifade eden Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilhassa anaokulundaki çocuklarımız çok hevesliler. Anaokulundaki bir çocuğu tezgaha oturtamıyorum, ağlıyorlar ama eli çamura değdikten sonra tezgahtan indiremiyorum. Çocuklar o kadar çamuru seviyorlar ki bırakmıyorlar. Çamur tamamen doğal. Kendi yöremizde çıkan çamuru hazırlayıp, üretim malzemesi haline getiriyoruz. Yıllardan beri bu işi seve seve yapıyorum. Çocuklarımızın mutluluğu yorgunluğumu alıyor. Yaşım ilerlemesine rağmen yorulmuyorum. Çocukların yüzlerinde gördüğüm mutluluğu anlatamam. Günde 200 civarında çocuğu çamurla buluşturuyorum."
Yaşar'ın eğitim verdiği özel bir anaokulunun yöneticisi Özlem Türkoğlu da zaman zaman çocukların yaşayarak öğrenmesi için bu tür etkinlikler yaptıklarını dile getirdi.
Çocukları çamurla temas ettirmek istediklerini belirten Türkoğlu, "Yaşayarak öğrenme, duygusal bütünleme ve duygusal gelişimlerine katkıda bulunduk. Çocuklar, kendilerine güven ve yapabilme becerileri açısından en azından başarma hissini yakalıyorlar." diye konuştu.
Kaynak:
Bu haber toplam 106 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.