Bedensel engelli emekli öğretmen ile gözleri görmeyen kedisi "can yoldaşı" oldu

ÖMER ÜRER - Düzce'de yaşayan bedensel engelli emekli öğretmen Mahriye Günay 3 yıl önce sahiplendiği gözleri görmeyen kediyle hayatı paylaştıklarını belirterek, "Biz birbirimizi tamamlıyoruz" dedi.

Çocuk felci nedeniyle yaşamını bacaklarında protez ve tekerlekli sandalyeyle sürdüren 65 yaşındaki Günay, engeline rağmen azmi sayesinde Gazi Eğitim Enstitüsünden mezun oldu.

Öğretmenlik mesleğini 21 yıl Türkiye'nin birçok şehrindeki köy okullarında sürdüren Günay, 2002'de emekliliğe ayrıldı.

Hayata pozitif bakışı, doğa tutkusu ve hayvan sevgisiyle tanınan Günay, 3 yıl önce veterinere bırakılan gözleri görmeyen kediyi sahiplendi.

Günay'ın sevgisi ve ilgisiyle hayata bağladığı "Maksimus" adını verdiği kedi, kendisine de moral kaynağı oldu.

- "Ona yaşam hakkı vermek istedik"

Eşini 6 yıl önce kaybeden ve yaşamını kızıyla sürdüren Mahriye Günay, AA muhabirine, doğayı ve hayvanları sevmenin ve korumanın, hayattaki birçok engeli aşmasına yardımcı olduğunu söyledi.

Meslek hayatı boyunca Türkiye'nin birçok kentinde görev yaptığını, gittiği her yerde hayvan beslediğini dile getiren Günay, "Ailecek hayvan sevgimiz çok fazla. Maksimus'u ise sokağa terk edilmiş ve bir veterinere bırakılmış şekilde bulduk. Orada uzun süre tedavisini yaptırdım. Daha sonra ev ortamına alalım rahat etsin belki sahiplendiririz dedik." diye konuştu.

Günay, sonraki süreçte engelli olduğu için kediyi sahiplendirmeye içinin el vermediğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Ona yaşam hakkı vermek istedik. Artık sürekli bizimle. Burada ona bir yaşam ortamı sağladı. Biz onunla mutluyuz, o da bizimle. Vatandaşlarımız sokakta engelli hayvan görürse ona sahip çıksın. Onlar da hayata tutunacaklardır. Bizim kedimiz burada çok mutlu. Biz ona uyuyoruz ve ayak uydurmaya çalışıyoruz."

Engeli nedeniyle hayatı boyunca evdeki ortamın kendisine göre ayarlandığını anlatan Günay, Maksimus'un hayatlarına girmesiyle yeni yaşam alanları oluşturduklarını kaydetti.

Günay, kedinin kendileriyle uyum içinde yaşadığını belirterek, "Engelli bir birey olarak onun sevgisini kullanıyorum. O da yaşam hakkını bizden sağlıyor. Birbirimizi tamamlayan iki bütün olduk. Engelli hayvana yeter ki yaşam hakkı verilsin, emin olun o hayata tutunuyor. Bunun için sadece ama sadece sevgi gerek." ifadelerini kullandı.