Başbakan Yıldırım canlı yayında soruları yanıtladı

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Kandil'e düzenlenen operasyonlara ilişkin, "İran ile bu konuda aramızda bir sorun söz konusu değil. Bu işin şakası yok. Zeytin Dalı ile Afrin'de yaptık, Fırat Kalkanı ile Cerablus-Azez arasında bunu yaptık, burada da yaparız. " dedi.

Yıldırım, A Haber-ATV ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.

Kandil'e yönellik düzenlenen operasyonlarda İran'ın tavrının hangi yönde olduğuna ilişkin soru üzerine Yıldırım, İran ile PKK ve terörle mücadele konusunda ayrıştıkları bir durumun olmadığını ifade etti.

Terörün, orta ve uzun vadede İran'ın da başının belası olduğuna işaret eden Başbakan Yıldırım, "İran ile bu konuda aramızda bir sorun söz konusu değil. Bu işin şakası yok. Zeytin Dalı ile Afrin'de yaptık, Fırat Kalkanı ile Cerablus-Azez arasında bunu yaptık, burada da yaparız. Ayağınızı denk alın." diye konuştu.

Yıldırım, "İran operasyon yapmasa bile terör örgütünün kaçışını kapatacak bir tedbir alma noktasında istekli mi? Kandil'e düzenlenen operasyonların ardından terör örgütünün kilit isimlerine ilişkin bir istihbarat var mı?" sorusuna, şu anda Kuzey Irak'ta gerekli temizliğin yapıldığını, terörden arındırılmış bölgelerin oluşturulduğunu belirtti.

- "İran müşterek operasyona sıcak bakmıyor"

Hava harekatları ile bölgede yumuşatma faaliyetinin de devam ettiğini anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"20 uçakla önemli bir hava hareketi gerçekleştirildi ve elde edilen istihbari bilgilere göre, terör örgütünün önemli sorumluluklar alan kadroları, bu hava harekatında etkisiz hale getirildi. Burada kim var, kim yok, hangi derecede önemli bunlar saha çalışmalarıyla ortaya çıkacak. Bu konudaki erken açıklamalar doğru olmaz. İran, her zaman istihbarat paylaşımı dahil bizimle çalışmayı öngörüyor ama kendi hudutları içinde müşterek bir terör operasyonuna tabiatıyla çok sıcak bakmayacağını görmemiz lazım."

- Türkiye-ABD ilişkileri

Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye-ABD ilişkilerinde gel-gitlerin arttığını belirterek, köklü ilişkileri olan iki ülkeden bahsettiğini vurgulayarak, 15 Temmuz üzerindeki kuşkuların bugün tamamen ortadan kalktığını söyleyemediklerini ifade etti.

Türkiye'nin ABD'ye "Bu alçak darbe girişimini yapan FETÖ örgütüdür. Bu örgütün başı da sizde duruyor, bunu bize verin." dediğini aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:

"Buradaki gönülsüzlük, isteksizlik canımızı sıkıyor, vatandaşlarımızın da milletimizin de kuşkuları artırıyor. Amerika niye vermiyor bu alçağı? Bu soruyu çıkın sokakta vatandaşa sorun. Alacağınız cevaplar çok ilginç. Vatandaş 'vermediğine göre bir açıkları var' diyor. Amerika algısı kamuoyunda dibe vurmuş vaziyette, yani yüzde 20'den az. Yapılan saha araştırmalarında vatandaşlarımızın yüzde 20'sinden daha azı Amerika'ya güveniyor. Bu çok vahim bir durum. İlişkiler açısından bunu düzeltecek olan biz değiliz, Amerika."

Yıldırım, ABD'nin 15 Temmuz üzerindeki kuşku bulutlarını dağıtmak mecburiyetinde olduğunu bildirdi.

- "FBI'ın yaptığı iş müspet bir gelişmedir"

ABD'nin FETÖ'yü hemen vermese bile hukuki süreci başlatması gerektiğine işaret eden Başbakan Binali Yıldırım, şunları söyledi:

"FBI'ın yaptığı iş müspet bir gelişmedir. Onlar daha ziyade, charter okullarının kara para trafiğinin aracı olarak kullanıldığını araştırıyor. Buradaki paralar, oralara aktarıldı, seçimlerde oradaki senatör adaylarına aktarıldı. Bunlar konuşuluyordu ama şimdi somutlaştı. Bizim MASAK'tan görevlilerimiz var orada. Onlar gerekli desteği, bilgileri aktarıyorlar. ABD ile ilişkilerimizi geren konulardan bir tanesi de DEAŞ operasyonlarında terör örgütü PYD ve YPG'nin ABD tarafından tabiri caizse ortak olarak alınması, onlara en modern silah verilmesi. 'DEAŞ ile mücadele bitince yolumuzu arayacağız' dediler ama bu oldu mu? Silahları ellerinde oradan Sincar'a, Sincar'dan Kandil'e, Kandil'den bizim topraklarımız bomba, füze roket olarak geliyor."

- Münbiç konusu

Yıldırım, "Münbiç'te arındırılacak YPG'li silahlı unsurlar, nereye çekilecek?" sorusuna, "Fırat'ın doğusuna alıyorlar. Doğusuna alsanız ne olacak? Bunların ellerinde silahlar olduğu müddetçe bunlar Türkiye için tehdit olmaya devam edecek. Bizim kırmızı çizgimiz, hudutlarımızın dışında nereden tehdit gelirse gelsin bizim için yakın hedeftir. Kimin ne dediği de bizi ilgilendirmez." yanıtını verdi.

Münbiç'te başlatılan iş birliğinin güzel bir gelişme olduğunu vurgulayan Yıldırım, bu iş birliğinin bundan sonraki faaliyetlerde de sürmesini arzu ettiklerini aktardı.

Yıldırım, "Yakın koordinasyon içinde, Türkiye'nin kaygılarını, önemsediği tehdit algısını dikkate alarak ABD orada faaliyet gösterirse problem kalmaz. Aramızdaki ilişkiler daha fazla normalleşme sürecine girebilir." dedi.

- "ABD ile işleri normalleştirme arzusundayız"

ABD ile ilişkileri bozan bir başka gelişmenin de Zarrab davası olduğunu anlatan Yıldırım, şu görüşlerini paylaştı:

"Zorlama dava. FETÖ'cülerin buradan çalıp çırpıp götürdükleri gayrimeşru evraklarla bir dava açıldı. Haksız yere Halk Bankası genel müdür yardımcısı tutuklandı, hüküm giydi. Bu da ilişkileri bozan önemli bir gelişmeydi. Bunların ona karşılık Rahip Brunson meselesi ve konsolosluk çalışanları meselesi var. 'Bunları bırakın, bunlar hakkında soruşturma yapmayın' diyorlar. Kardeşim senin ülkende hukuk var da Türkiye'de yok mu? Çifte standart olur mu? Yargılanıyorlar, suçu yoksa serbest kalacak. Hakkında ciddi iddialar var. Biz FETÖ ile ilgili iddianın ötesinde somut belgeler verdik. 'Bu darbeyi FETÖ yapmadı' diyen bir devlet, Allah'ın kulu var mı? ABD'nin hala bu kadar aymaz, vurdumduymaz davranmasını nasıl izah edeceğiz?

Her şeye rağmen ABD ile işleri normalleştirme arzusundayız. Gerginlik çatışma istemiyoruz ama ne pahasına olursa olsun anlaşacağız diye bir konumumuz yok. Ülkemizin menfaatleri, güvenliği, ülkemize yönelik tehditlere karşı ABD sağduyulu hareket eder, bizimle iş birliği yaparsa ilişkilerimiz kısa sürede normale döner. Gündemdeki birçok konu hallolur."

(Sürecek)