Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (2)
"Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde terörist istemiyoruz, düşman istemiyoruz, katil istemiyoruz, canilerin sırtını sıvazlayan namertleri asla istemiyoruz"- "Gelişmeler karşısında ilk önerim, 57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır"- "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ortak açıklamasına imza atmayarak PKK'nın safına geçen, şehitlerimizin kemiklerini sızlatan, gazilerimizi sukutuhayale uğratan bugünkü C
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde terörist istemiyoruz, düşman istemiyoruz, katil istemiyoruz, canilerin sırtını sıvazlayan namertleri asla istemiyoruz." dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Mehmetçiğe kurşun sıkan teröristlere hoşgörüyle ve muhabbetle yaklaşan milletvekillerinin suçlu olduğunu, bu milletvekillerinin tarih ve millet önünde hesap vermekten kurtulamayacağını söyledi.
Terör örgütü lehine gözetleme kulesi işlevi gören, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne düşman kesilen sözde parti veya partilerin Cumhuriyet'i kuran TBMM'de bulunmasının, Hazine yardımı ve maaş almasının rezalet, cinayet ve millete karşı en aşağılayıcı muamele olduğunu ifade eden Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde terörist istemiyoruz, düşman istemiyoruz, katil istemiyoruz, canilerin sırtını sıvazlayan namertleri asla istemiyoruz. Gelişmeler karşısında ilk önerim, 57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır. İkinci önerim, teröre yardım ve yataklık yapan, somut delillerle suçu sabit görülen sözde milletvekillerinin görüşülmeyi bekleyen dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanarak bu haşeratların acilen mahkemeye çıkarılmasıdır. Üçüncü önerim, yeni anayasa sürecinde, Anayasa Mahkemesi statüsünün, üye yapısının, yargılama usullerinin radikal şekilde ele alınarak yeniden yapılandırılması ya da bu mahkemenin kapatılmasıdır. Dördüncü önerim de TBMM Genel Kurulunda anlam ve ahlaki bağlayıcılığını temelden kaybeden kürsü dokunulmazlığı sınırlarının yeni baştan çizilmesidir."
- "Bay Zühtü, senin kumandan, senin ipin kimin elindedir?"
Bahçeli, Anayasa Mahkemesinin önünde görüşülmeyi bekleyen 129 bin 140 bireysel başvuru dosyası olduğunu, bazı dosyalara yıllardır sıra gelmediğini belirterek, "Mahkum Can Atalay dosyasını acilen inceleyip hak ihlali kararı verilmesinin izahını kara cübbeli işbirlikçiler nasıl yapacaktır? Aynı özen, aynı hassasiyet, aynı dikkat neden ve niçin HDP'nin ve devamı partilerin kapatılma davasının ikmalinde gösterilmemektedir?" diye sordu.
Şehitlerin kanlısı ve destekçilerinin milletin arasında dolaştığını dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Hala adaletin ve hukukun onurunu sahiplenmeyecek misiniz? 'Uzaktan kumandalı yargı da yargıç da olmaz.' diyen Bay Zühtü, senin kumandan, senin ipin kimin elindedir? Hakkımızı savunmazsak şerefimizden mahrum olacağımızı size hiç kimse öğretmedi mi? Irak'ın kuzeyinin sıfır noktasında tesis edilen; karın, buzun, donun tam ortasında çadırdan ve teneke barakalardan kurulan geçici üslerde görev alan kahramanlarımıza saldırıyorlar, vatanımızı kundaklıyorlar, ülkemizi dinamitliyorlar. Analarının bakmaya kıyamadığı, geceleri üşümesin diye üzerlerini örttüğü gencecik fidanlarımız şehit ediliyor, düşman ülkeler itleri yallamış, üzerimize kışkırtıyor; ey mahkeme üyeleri siz daha ne yapıyorsunuz, daha neyle avunuyorsunuz? Şayet buna adalet diyorsanız, batsın sizin adaletiniz. Şayet buna hukuk diyorsanız, olmaz olsun böyle hukukunuz. DEM'in hukuken defni yapılmadıktan sonra Türkiye'ye huzur gelmeyecektir."
- "TBMM'de terörist görmeye dayanma gücümüz artık kalmamıştır"
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın "Kürt sorunu ve Öcalan'a yönelik tecrit devam ettikçe Tekirdağlı da Trabzonlu da huzur bulamayacak." dediğini anımsatan Bahçeli, çözümün terörü ve teröristleri topluca imha etmek, bölücü destekçilerinin acımasızca kökünü kazımak olduğunu ifade etti.
Adaletin bu sayede yerini bulacağını belirten Bahçeli, "HDP'nin devamı, PKK'nın gece görüş dürbünü olan DEM'in TBMM'de daha fazla yer alması toplumsal ve siyasi tansiyonu kontrol edilemez aşamalara taşıyabilecektir. Ne sahada ne ovada ne şehirde ne belediyede ne dağda ne mağarada ne de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde terörist görmeye dayanma gücümüz artık kalmamıştır." dedi.
- "CHP, bu metnin neresini beğenmedi?"
Devlet Bahçeli, TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin milletin hissiyatlarını ortaklaşa seslendirmelerinin, dünyaya birlik ve beraberlik mesajı vermelerinin, bundan mülhem hazırlanan metinlere ön şartsız imza atmalarının milli, manevi, ahlaki ve demokratik bir teamül olduğunu söyledi.
Geçmişte bunun pek çok örneğinin de görüldüğünü hatırlatan Bahçeli, Gazi Meclis'te yer alan hiçbir partinin, Türkiye'nin ve Türk milletinin karşı karşıya olduğu bir tehdit veya tehlikeye sessiz ve tepkisiz kalamayacağını, sessiz kalınması halinde bu partilerin muarız cepheye fiilen katılmış olacağını kaydetti.
Hiçbir parti grubunun devasa bir terör sorunu karşısında "ama, ancak, bir bakalım, bir araştıralım, bilgi alalım" bahanelerine sığınma hakkı olmadığını ifade eden Bahçeli, şunları aktardı:
"DEM ve CHP'nin haricinde TBMM'de grubu bulunan 4 siyasi parti hazırlanmış ortak açıklama metnine imza koyarak milletimizin ve devletimizin iradesine ses olmuşlar, terör saldırılarını şiddetle kınamışlardır. CHP, bu metnin neresini beğenmedi? Niçin telaşa kapıldı? DEM'in siyasi kolonu olmayı nasıl hazmetti?"
- "CHP yönetimi bizim nazarımızda yok hükmündedir"
CHP'nin, DEM Partinin peşinde yuvarlana yuvarlana köşesini, siyasi kişiliğini, milli mensubiyetini, ahlaki ve tarihi mirasını kaybettiğini dile getiren Devlet Bahçeli, CHP yönetiminin Türkiye Cumhuriyeti'nin karşısına geçtiğini söyledi. Bahçeli, şöyle devam etti:
"Hepsine birden yazıklar olsun diyorum. Özgür Özel zıvanadan çıkmış, zırvaya gömülmüş, zirzop siyasetiyle bindiği dalı kesmeye başlamıştır. Terörist Demirtaş'ı selamlayıp bölücülerin elini eteğini öpen bu gafilin sonunda kafese alınıp bölücülük narkozuyla uyuşturulduğu ortadadır. Gemlenmiş ve DEM'lenmiş CHP yönetimi yüz karasına, utanç kaynağına dönüşmüştür. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ortak açıklamasına imza atmayarak PKK'nın safına geçen, şehitlerimizin kemiklerini sızlatan, gazilerimizi sukutuhayale uğratan bugünkü CHP, DEM kadar milli güvenlik tehdididir. Görevdeki CHP yönetimi bizim nazarımızda yok hükmündedir."
- "Aklını başına almazsa sokakta bile yürüyemeyecektir"
Bahçeli, terör saldırılarından hemen sonra Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'den parti gruplarını ve Meclis'i bilgilendirmesini istemenin sorumsuzluk ve şuursuzluk olduğunu belirtti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in memleketi Manisa'da protesto edildiğine dikkati çeken Bahçeli, "Memleketi Manisa'da protesto edilen bu şahıs, eğer aklını başına almazsa sokakta bile yürüyemeyecektir." dedi.
Devlet Bahçeli, CHP'nin, Meclis Grup Başkanlığı kanalıyla bölücü terör örgütünün ismini anmadan yaptığı açıklamanın da "kepazelik beyanı" olduğunu ifade etti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Tuzla Piyade Okulu'nda yaşananlardan sonra Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'e "Ya aklını başına alacak ya da biz onun aklını başına getireceğiz." dediğini aktaran Bahçeli, "Üst perdeden ve tehditvari şekilde konuşan özelleşmiş esir zihniyet, bugüne kadar kaç kişinin aklını başına getirmiş de böylesi bir öz güvenle atıp tutmaktadır. Terör örgütüne gıkını çıkarmayan Özgür Özel'in asker düşmanlığı, düşmanlara askerlik özentisinden başka bir şey değildir. Üç kuruşluk aklıyla beş kuruşluk konuşmalar yapan Özel'in gittiği yol yol değildir, siyaseti siyaset değildir, CHP'yi hızara verdiği açıktır, yediği herzelerin boğazına duracağı günler ise çok yakındır." değerlendirmesinde bulundu.
- "Cumhur İttifakı başaracak"
Bahçeli, 31 Mart 2024'te yapılacak yerel seçimde AK Parti ile 30 büyükşehir ve 29 ilde işbirliği yapma kararı aldıklarını, 22 ilde de demokratik yarış halinde olacaklarını söyledi.
Seçimlerin, terörün yedeğinde olanlarla Türkiye'nin yanında duranlar arasında geçeceğini belirten Bahçeli, "Cumhur İttifakı başaracak, işbirlikçi ve ilkesiz siyaseti yerel yönetimlerden söküp atacaktır. İnanıyorum ki 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın gösterdiği muvaffakiyetin aynısı, 31 Mart 2024'te de sahnelenecektir. 2024'ün kazananı gene Türkiye ve Türk milleti olacaktır." diye konuştu.
Tüm vatandaşların, tüm insanlığın yeni yılını kutlayan Bahçeli, barış, huzur, esenlik ve selamet dileğinde bulundu. Bahçeli, konuşmasını "2024 yılı Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın giriş kapısı, lider ülke Türkiye'nin ilk adımıdır." sözleriyle tamamladı.
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 86 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.