Avukatlar İsrail'in Ankara Büyükelçiliği önüne siyah çelenk bıraktı
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan:- "İsrail, yaptığı tecrit ve savaş suçlarının yanına özel bir kastı gerektiren soykırım kastının bulunduğunu da Refah'taki saldırıyla ortaya koymuştur"- "Bu dünyada insan olarak yaşayan herkesin, azıcık vicdanı olan herkesin bu soykırıma, bu katliama acil olarak karşı çıkması ve bunu durdurması gerekmektedir"
Türkiye Barolar Birliği (TBB), İsrail'in, Refah'taki çadır kentlerde yaşayan Filistinlilere yönelik saldırılarını, İsrail'in Ankara Büyükelçiliği önüne siyah çelenk bırakarak protesto etti.
TBB Başkanı Erinç Sağkan öncülüğünde 81 il barosunu temsilen bazı illerin baro başkanları, protesto için Çukurambar'daki İsrail'in Ankara Büyükelçiliğinin önünde toplandı.
Burada konuşan Sağkan, 81 ilin tüm baro başkanlarının katılımıyla yaklaşık 8 aydır devam eden, İsrail'in artık "soykırıma dönüşmüş" politikasına, savaş suçlarına karşı bir kez daha tepki göstermek için toplandıklarını söyledi.
- "Savaş suçlarının boyutu 7 Ekim'den sonra soykırıma vardı"
Uzun yıllardır devam eden tecrit ve savaş suçlarının boyutunun 7 Ekim'den sonra soykırım noktasına varan bir suç halini aldığını belirten Sağkan, 81 il barosu ve TBB olarak ilk günden itibaren uluslararası kamuoyunun dikkatini, Filistin'de yaşanan insanlık trajedisine, katliama, savaş suçlarına ve soykırıma dikkat çekmek üzere harekete geçtiklerini ifade etti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne yaptıkları başvuruyla tutuklama ve tedbir kararlarının uygulanmasını ve soykırım suçuna vücut verenlere gecikmeksizin yaptırım uygulanmasını talep ettiklerini hatırlatan Sağkan, bugüne kadar uluslararası aktörlerin harekete geçmekteki yetersizliği ve kafalarını kuma gömmelerinin, Refah saldırısını da yanında getirdiği değerlendirmesinde bulundu.
Sağkan, şöyle devam etti:
"İsrail, yaptığı tecrit ve savaş suçlarının yanına özel bir kastı gerektiren soykırım kastının bulunduğunu da Refah'taki saldırıyla ortaya koymuştur. Tecritten, savaştan kaçan insanların, evlerini, çocuklarını, akrabalarını kaybetmiş ve yaşamak için, yaşama tutunmak için çadırlarda kalan insanların üzerine bombalar yağdırmış, yüzlerce savunmasız masum sivili katletmiştir. Bu artık İsrail'in yürüttüğü konunun sadece insanlığa karşı suç değil, sadece savaş suçu değil, açıkça soykırım suçunun özel kastını taşıdığını da ortaya koymaktadır."
- "Nerede yaşadığımızın hiçbir önemi yok"
Yaşananlara karşı tepkilerini bir kez de burada siyah çelenk bırakarak ortaya koymak istediklerini dile getiren Sağkan, "Nerede yaşadığımızın hiçbir önemi yok. Orta Doğu olabilir, Avrupa olabilir, Amerika olabilir. İnsan olan herkesin karşı çıkması gereken bir insanlığa karşı suçla karşı karşıyayız. Başka hiçbir şeye gerek yok. Bu dünyada insan olarak yaşayan herkesin, azıcık vicdanı olan herkesin bu soykırıma, bu katliama acil olarak karşı çıkması ve bunu durdurması gerekmektedir." diye konuştu.
Sağkan, hukuk örgütleri olarak, yaşanan sürecin sadece durdurulması değil, kişilerin yaptıklarının da yanına kar kalmaması bakımından bundan sonraki yasal süreci de sonuna kadar takip edeceklerini vurguladı.
- "Sessiz kalınarak da adaletsizliğe ortak olunabilir"
Açıklamanın ardından Sakarya Baro Başkanı İlknur Ebiz Yıldız da 81 il barosu adına hazırlanan bildiriyi okudu.
İsrail'in, Refah kentinde çadır kentlerde yaşamını sürdüren sivillere yönelik saldırılarına işaret edilen bildiride, daha önce Uluslararası Adalet Divanı'nın Refah'taki askeri saldırıların ve tüm eylemlerin durdurulması hükmüne rağmen yapılan bu eylemin, İsrail'in ne insani bir değeri ne de uluslararası hukuku tanıdığını gösterdiği belirtildi.
Uluslararası Adalet Divanı'nın kararlarını yok sayan saldırının, İsrail'in çok açık devlet terörü uyguladığını gösterdiği ifade edilen bildiride, şunlar kaydedildi:
"İnsan haklarından, demokrasiden, yaşam hakkının kutsallığından söz eden ülkeleri ve uluslararası kuruluşları İsrail'e karşı en sert tepkiyi vermeye, İsrail'in hukuk dışı saldırı ve katliamlarını sonlandırması için harekete geçmeye çağırıyoruz. Bilinmelidir ki hiçbir şey yapılmayarak, sessiz kalınarak da adaletsizliğe ortak olunabilir. İsrail'in aylardan beri Gazze başta olmak üzere Filistin kentlerine ve en son Refah'ta gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırı karşısında sessiz kalan her ülke, her uluslararası kuruluş, her insan da bu adaletsizlikten sorumludur."
- Faillerin Türkiye'de yargılanması istemi
Bu zulme sessiz kalanların tarih ve hukuk önünde mutlaka suç ortağı olarak anılacağı ve tarihe kara bir leke olarak geçeceği belirtilen bildiride, şu ifadelere yer verildi:
"İsrail'in tüm dünyanın gözü önünde uluslararası mevzuat ile TCK 76, 77'nci maddelerinde düzenlendiği gibi, soykırım ve insanlığa karşı suçları işlemiş ve işlemeye devam etmektedir. Bu nedenle TCK 13/3 gereğince söz konusu suçları işleyen fail ve faillerin Türkiye'de yargılanmaları için Adalet Bakanı'mıza talepte bulunulması çağrısında bulunuyoruz. Zira bu çağrımız, uluslararası mevzuat kadar ulusal mevzuatımızın da bir gereğidir.
Bizler 81 il barosu olarak, İsrail'in refahta sivil halka yönelik gerçekleştirdiği insanlık dışı katliamı en sert biçimde kınıyor, yaşam hakkından, hukuktan yana olan herkesi, her ülkeyi, İsrail'in barbarca saldırılarını önlemeye ve Filistin halkıyla yan yana olmaya davet ediyoruz."
Bildirinin okunmasının ardından, Sağkan ve baro başkanları 81 il baro başkanlığı adına İsrail'in Ankara Büyükelçiliği önüne siyah çelenk bıraktı.
Türk ve Filistin bayraklarının olduğu atkılar takan avukatlar, "Katil İsrail, Filistin'den defol" sloganı attı.
Kaynak:
Bu haber toplam 105 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.