"Avrupa'da Irkçılık ve İslamofobi Konferansı"
Belçika'nın ilk başörtülü milletvekili Özdemir: - "(İslamofobi) En çok mağdurlar kadınlar çünkü başörtülüler. 2009 yılında ben milletvekili seçildiğimde başörtüsünü mecliste yasaklayalım mı gibi bir düşünce vardı"
GAZİANTEP (AA) - Belçika'nın ilk başörtülü milletvekili Mahinur Özdemir, Avrupa'daki İslamofobiyle ilgili, "En çok mağdurlar kadınlar çünkü başörtülüler. 2009 yılında ben milletvekili seçildiğimde başörtüsünü mecliste yasaklayalım mı gibi bir düşünce vardı." dedi.
Özdemir, Milli Birlik Cemiyeti Gaziantep İl Başkanlığınca, Kendirli Gazi Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Avrupa'da Irkçılık ve İslamofobi Konferansı"nda yaptığı konuşmada, İslamofobinin Avrupa'da zamanla yayıldığını söyledi.
Müslümanlara karşı nefret söylemiyle İslamofobik davranışlar sergilendiğini belirten Özdemir, şöyle konuştu:
"Almanya'da geçmişte bir Türk ailenin evini yağmalamışlardı. Bunlar nefret suçudur. Günümüzün Avrupasına baktığımız zaman bu tür olaylar zaman zaman olabilir mi? Geçtiğimiz günlerde bir kızımız sokakta gezerken tokat atılmış ve başörtüsünden çekmişler yani bunlar günümüz Avrupasında var olan şeyler."
Özdemir, İslamofobik yaklaşımların özellikle kadınlara yönelik yapıldığına dikkati çekerek, "En çok mağdurlar kadınlar çünkü başörtülüler. 2009 yılında ben milletvekili seçildiğimde başörtüsünü mecliste yasaklayalım mı gibi bir düşünce vardı." dedi.
Avrupa'nın bazı ülkelerinde kurban kesiminin yasaklanmak istendiğini anlatan Özdemir, "Bazı Avrupa ülkelerinde hayvan sağlığından bahsedilerek aslında Müslümanların helal et yemesinin önüne geçilmek isteniyor. Bazı gazeteci ve politikacıların Müslümanları tehlikeli grup diye damgalaması söz konusu. Geçmişte sadece ırkçı partiler böyle söylemlerde bulunuyordu. Genel medya akımları da İslam'ı hedef alabiliyor." şeklinde konuştu.
Özdemir, geçen yıl 14 Mart’ta Avrupa Adalet Divanının tarafsızlık politikası gereği şirketlerin başörtüsünü yasaklayabilmelerine yönelik karar aldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Ayrımcılık yapmanın tarifi veriliyor. Dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin düşünce vicdan ve din özgürlüğünü güvence altına alan 9. maddesinin içeriğine tamamen aykırı bir şekilde davranıyor. Artık Adalet Divanı, bu kararı aldıktan sonra benim söyleyecek bir sözüm kalmadı. Gerçekten benim için kara bir gündü."
Konferansın ardından Özdemir'e teşekkür plaketi takdim edildi.
Kaynak:
Bu haber toplam 153 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.