Av yasağı döneminde "çiftlik balığı tüketilmesi" tavsiyesi
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Samsun:- "Özellikle av yasağının başlamasıyla bazı kesimlerde balık tüketme alışkanlığı tamamen sona eriyor. Çiftliklerde yetiştirilen balık türleri de yüksek protein değerlerine sahip. Bu balıkları da gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz"- "Gerek yetiştiricilik gerek avcılık ayrımı yapmadan mevsiminde ne varsa o balığı tüketmeliyiz"
GÖKHAN GÜCÜKLÜOĞLU - Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Samsun, av yasağının başlamasıyla balık tüketme alışkanlığının sona erdiğine işaret ederek, "Çiftliklerde yetiştirilen balık türleri de yüksek protein değerlerine sahip. Bu balıkları da rahatlıkla tüketebilirsiniz." dedi.
Denizlerde 15 Nisan'da başlayan av yasağının ardından Tarım ve Orman Bakanlığının kontrol ve denetiminde Türkiye'nin farklı bölgelerinde kurulan çiftliklerde üretilen somon, levrek ve çupra gibi balık türleri, ihracatın yanı sıra iç piyasaya da sunuluyor.
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Samsun, AA muhabirine, 2023 yılı verilerinin henüz açıklanmadığını ancak Türkiye'de 2022'de kafes yetiştiriciliği yoluyla 514 bin 805 ton balık üretiminin yapıldığını söyledi.
Toplum olarak hem avlanma hem de yasak dönemlerinde su ürünleri tüketiminin dünya ortalamasının çok altında olduğuna işaret eden Samsun, "Özellikle av yasağının başlamasıyla bazı kesimlerde balık tüketme alışkanlığı tamamen sona eriyor. Çiftliklerde yetiştirilen balık türleri de yüksek protein değerlerine sahip. Bu balıkları da gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz." ifadesini kullandı.
Samsun, Türkiye'de yetiştiricilik yoluyla üretilen ve birçok ülkeye ihraç edilen balıkların Avrupa'da yaşayanların sofralarından eksik olmadığına dikkati çekerek, Türkiye'de ise uygun fiyatlarda satılan balıklara yeteri kadar ilgi gösterilmemesine bilimsel açıdan bir anlam veremediklerini dile getirdi.
"Avrupa'da görevli bulunduğum esnada gittiğim ülkelerde, Türkiye damgalı gerek somon, gerek çupra ve levrek görmek beni onurlandırmış ve bunları alıp keyifle tüketmiştim" diyen Samsun, şöyle konuştu:
"Yani Avrupa bizim balıklarımızı sofralarından eksik etmiyor, tüketiyor ama biz beyaz etin kilosunun yarısı, neredeyse üçte biri kadar fiyatlara düşmüş, besin değeri açısından hiçbir farkı olmayan bu kadar kıymetli türü sofralarımızda bulundurmuyoruz. Bunu anlamak çok zor. Kişi başına tüketilen balık miktarı Türkiye'de 5,6 ila 6, Avrupa Birliği ülkelerinde ise 23-24 kilogram arasında."
Samsun, dünyada avcılık yoluyla elde edilen su ürünleri miktarının her geçen yıl azaldığına dikkati çekerek, "Su ürünlerinin avcılık yoluyla insanlara sunulması, küresel iklim değişiklikleri ve benzeri birçok nedenden dolayı azalıyor. BM Gıda ve Tarım Örgütünün verdiği bilgiye göre, 2030 yılında dünyadaki su ürünlerinin yüzde 50'den fazlası yetiştiricilik yoluyla elde edilecek. Şu an ülkemizde de zaten yetiştiricilik yoluyla elde edilen su ürünü miktarı, avcılık yoluyla elde edilenden fazla. Bu giderek artacak, bu kaçınılmaz bir durum." diye konuştu.
Türkiye'de kişi başına tüketilen balık miktarının hem dünya hem de Avrupa ülkelerinden çok geride bulunduğunu dile getiren Samsun, şunları kaydetti:
"Bu nedenle gerek yetiştiricilik, gerek avcılık ayrımı yapmadan mevsiminde ne varsa onu tüketmeliyiz. Bitkisel olarak mesela şu an çilek var, çilek tüketiyoruz, erik çıktı, erik tüketiyoruz, karpuz tüketiyoruz ama portakal biraz kış meyvesiydi, onu az tüketiyoruz. Yani mevsiminde çıkan su ürünlerini tüketmemiz sağlığımız, zihinsel gelişimimiz, insanlarımızın hayatlarını daha konforlu sürdürebilmeleri açısından çok kıymetli."
Kaynak:
Bu haber toplam 112 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.