Atılacak bebek arabaları Ramazan ustanın elinde yenileniyor
Konya'da 57 yaşındaki Ramazan Özbek, parçaları kırıldığı ya da bozulduğu için çöpe atılacak bebek arabalarının ve pusetlerin tamirini yapıyor- Özbek:- "Ufacık bir vidası olmasa, bir tarafı ya da bir tekeri kırılsa, insanlar atmak zorunda kalıyor. Hem bu arabaları yeniden ekonomiye kazandırıyoruz hem de vatandaşların işini görüyoruz"
SERHAT ÇETİNKAYA - Konya'da, eski bisiklet tamircisi Ramazan Özbek, parçaları kırıldığı ya da bozulduğu için atılacak bebek arabalarının ve pusetlerin tamirini yapıyor.
Bisiklet tamircisi 57 yaşındaki Özbek, 11 yıl önce, bebek arabalarının tamir edilmediği için atıldığını ya da hurdacılara verildiğini fark etti.
Bunun üzerine bebek arabası tamir etmeye karar veren Özbek, yedek parça bulunmadığını anlayınca hurdacılardan topladığı bebek arabalarını sökerek kendi parça tedariğini oluşturdu.
Birkaç tamirden sonra aileler, Özbek'i birbirine tavsiye etmeye başladı. Gün geçtikçe müşterisi artan Özbek, yetişemez hale gelince bisiklet tamirciliğini bıraktı.
Mütevazi tamirhanesinde, yüzlerce bebek arabasının arasında yıllardır mesai harcayan Ramazan Özbek, ebeveynlerin 'Tamiri yapılmıyor, yenisini alalım.' anlayışını değiştirdi.
- "Bir tarafı ya da bir tekeri kırılsa insanlar atmak zorunda kalıyordu"
Özbek, AA muhabirine, çoğu bölümü plastikten yapılan bebek arabalarının tamirini, uğraş gerektirdiği ve parçası bulunmadığı için kimsenin yapmadığını söyledi.
Bebek arabasını tamir ettiğini duyan birçok ebeveynin önce şaşırdığını, sonra sevindiğini belirten Özbek, onları masraftan kurtardığına ve mağduriyetini giderdiğine sevindiğini dile getirdi.
Bulamadığı parçaları sac metalden kendi imal ettiğini anlatan Özbek, "Tamir edilebilecek arabaları tamir edip, ikinci el olarak satıyorum. Yapılamayacak olanları da bozup yedek parça olarak kullanıyorum. Yeni arabalar çok pahalı. Ufacık bir vidası olmasa, bir tarafı ya da bir tekeri kırılsa, insanlar atmak zorunda kalıyor. Hem bu arabaları yeniden ekonomiye kazandırıyoruz hem de vatandaşların işini görüyoruz." dedi.
İşini çok para kazanma hevesiyle yapmadığını, müşterilerinin "teşekkür ederim" demesinin onun için yeterli olduğunu belirten Özbek, şöyle konuştu:
"Tekerlekli sandalye yapan da yoktu. İki senedir onu da yapıyorum. Onlar da dua ediyorlar. Her şey para değil. Benden başka bunları yapan yok. Köyde zorluklar içinde büyüdüm. 3 çocuğumu da sıkıntılarla büyüttüm. Özellikle dar gelirli ve ihtiyaç sahibi ailelerin halinden çok iyi anlarım. Maddi durumu olmayanlar da geliyor. Normal müşteriden 100 alacaksam, onlara 20-30 liraya veya hiç almadan yapıyorum. Bebekler ve çocuklar için bir şeyler yapmak huzur veriyor. Çocuklar üzülmesin, ağlamasın diye tamirat yaparken iki kat daha fazla dikkat ediyorum. Bana, 'Uğraşma bu işlerle.' diyorlar ama ben zevk alıyorum, severek yapıyorum. Müşterilerin de takdirini kazanıyorum."
Kaynak:
Bu haber toplam 110 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.