Arnavutçaya çevrilen "Sosyolojik Kafa" Türkiye'nin tarih ve kültürünün tanıtımına katkı sunacak
ERZURUM (AA) - Erzurum Atatürk Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Mevlüt Özben'in yazdığı, bazı üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan sosyal...
ERZURUM (AA) - Erzurum Atatürk Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Mevlüt Özben'in yazdığı, bazı üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan sosyal bilim romanı "Sosyolojik Kafa" Türkiye'nin tarih ve kültürünün tanıtımına katkı sunması için Arnavutçaya çevrildi.
Üniversitenin Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyelerinden Özben'in romanı 2017'de çıktı ve sosyoloji öğrencileri tarafından ilgi ördü.
Eskişehir'den İstanbul Üniversitesi sosyoloji bölümünü kazanan Nilüfer’in hikayesinin anlatıldığı kitap, aynı zamanda Nilüfer'in girdiği sosyolojiye giriş derslerinde anlatılanları roman kahramanın algı dünyası üzerinden aktarmasıyla da bir ders kitabı niteliği taşıyor.
Diğer sosyolojiye giriş kitaplarından farklı olarak Türk modernleşmesini ele aldığı bölümüyle dikkati çeken kitabın bir diğer özelliği ise İstanbul'u, roman kahramanı Nilüfer'in gözlemleriyle tasvir etmesi ve bu yönüyle bir İstanbul romanı olarak okunabiliyor.
Prof. Dr. Özben'in sosyoloji biliminin temel kavram ve kuramlarını edebi bir kurgu üzerinden okurlarına anlatma girişimi olarak aktarılan Sosyolojik Kafa, bu özelliğiyle Türkiye'nin ilk ve tek sosyal bilim romanı olarak değerlendiriliyor ve kitapta ele alınan konulara ilişkin örnekler ağırlıklı olarak Türk tarihi ve kültürü üzerinden veriliyor.
Türkiye'nin yakın tarihli olaylarının ilgili kavram ve kuramlarla anlatıldığı kitapta, örnekler üzerinden kadın cinayetlerinden FETÖ'ye, Ahmet Kaya'nın ölümünden sonra "Cumhurbaşkanlığı Büyük Ödülü"ne layık görülmesine kadar gelişmelere değiniliyor.
Sosyoloji eğitiminin kişilere neler katabileceğinin ayrıntılarla anlatıldığı kitapta roman kahramanı Nilüfer'in sosyoloji eğitiminin kendisine kazandırdıkları ile ilgili şunlar yer alıyor:
"Sosyoloji, içinde yüzü olmayan bedenlerin yaşadığı kent kalabalıklarına daha bir dikkatle bakmayı öğretti bana. Kent kalabalığı yüzsüzdü, kent bir sahte karşılaşmalar alanıydı. Sosyoloji, her kılığa girebilen korkunun yerine, her biçime girebilen sevginin önemini fark etmemi sağladı, varoluşsal anlamda ahlaki varlıklar olduğumuza inancımı güçlendirdi. Yetişkinler dünyasının yarattığı dramların yıldızları söndürdüğünü gördükçe sosyologların 'Küçük Prens' olması gerektiğini düşündüm. Çocukluğumuzun eşsiz hazinelerini tekrar hatırlayabilme olasılığını canlı tutmayı öğretti sosyoloji bana."
Atatürk Üniversitesinin sosyal bilimler alanındaki çalışmalarının göstergesi olarak yayın hayatına giren ve "Koka Sociologjike" başlığıyla Arnavutçaya çevrilen kitap, uluslararası yaygınlığıyla sosyoloji alanında etkilerinin yanı sıra Türkiye'nin tarih ve kültürünün tanıtımına da katkılar yapacak.
Kaynak:
Bu haber toplam 129 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.