Arı alerjisini yendi, Uludağ'ın eteklerinde kestane balı üretiyor
Bursa'da geçmişte dedesi ve babasının yaptığı arıcılığa 15 yıl önce 3 kovanla başlayan Yiğit Şerbetçi, 150 kovanda ürettiği balı Türkiye'nin dört bir yanına gönderiyor- Şerbetçi:- "Doktor, ölebileceğimi, (arılara karşı) çok ciddi bir alerjim olduğunu söyledi. Ben de bununla nasıl savaşırım diye düşünerek her gittiğimde arılara kolumdan, bacağımdan sokturdum. Böyle böyle alerjimi yendim"
SİNAN BALCIKOCA - Bursa'da çeşitli işlerde çalışıp 15 yıl önce dede mesleği arıcılığa başlayan ve arı alerjisini yenen Yiğit Şerbetçi, Uludağ'ın eteklerinde ürettiği kestane balını Türkiye'nin dört bir yanında müşterileriyle buluşturuyor.
Geçmişte dedesi ve babasının yaptığı mesleği üçüncü kuşakta sürdürmeye karar veren 38 yaşındaki Şerbetçi, kurslara gittikten sonra 2009'da Uludağ'ın eteklerinde Osmangazi ilçesi Yiğitali Mahallesi'nde 3 kovanla arıcılığa başladı.
Bölgenin bitki örtüsü ve ikliminin uygunluğuyla bal üretimine başlayan Şerbetçi, zamanla kovan sayısını artırdı.
Ürettiği balın ilgi görmesiyle kendi markasını da oluşturan Şerbetçi, 150 kovanda ağırlıklı olarak ürettiği kestane balını yurdun dört bir yanına satıyor.
Yiğit Şerbetçi, AA muhabirine, arıcılık sevdasının atalarından geldiğini söyledi.
Dedesi ve babasının bu mesleği birlikte yaptığını belirten Şerbetçi, "Onlar rahmetli oldu, ben devam ettiriyorum. Bu işi 15 yıldır sürdürüyorum. Çok kaliteli kestane balı üretiyorum. Balımızın aroması çok güzel." dedi.
Babasının sağlığında arıcılık yapmaya karar verdiğini, onun da tecrübesinden yararlanmak istediğini anlatan Şerbetçi, kurslarda bu işin inceliklerini öğrendiğini dile getirdi.
- "Bu yıl 1 ton üretim gerçekleştirdim"
Şerbetçi, arıcılığa başladığında alerjisinin (arı sokması sonucu ortaya çıkan bir alerjik reaksiyon) olduğunu öğrendiği bilgisini vererek, "Doktor, ölebileceğimi, çok ciddi bir alerjim olduğunu söyledi. Ben de bununla nasıl savaşırım diye düşünerek her gittiğimde arılara kolumdan, bacağımdan sokturdum. Böyle böyle alerjimi yendim." ifadesini kullandı.
Üretim yaptığı bölgenin Tarım ve Orman Bakanlığınca "bal ormanı" ilan edildiğini dile getiren Şerbetçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uludağ koşullarında 700 ila 900 metre rakımda üretim yapıyoruz. Mayıs aylarında bazen çiçek balı alabiliyoruz, sonrasında kestane açıyor. Asıl üretimimiz zaten kestane balı. Bizim için de en değerli olan o. Kestane balını da aldıktan sonra Kirazlıyayla bölgesine geçiyorum. Orada da bal üretimi yapıyorum. İşe başladığımda 3 kovanım vardı. Kovan sayısını 150'ye çıkardım. Bu yıl 1 ton üretim gerçekleştirdim."
Şerbetçi, elde ettiği balın her yıl İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce analiz edildiğini belirtti.
Analizlerde asla şeker, glikoz ya da kimyasal çıkmadığını ifade eden Şerbetçi, şöyle konuştu:
"Saf bal üretiyorum. Uludağ Bal Evi olarak markamız var. Bunun patentini aldım. Ürünlerimi dükkanlara, toptancılara satmıyorum, kendi çevreme satıyorum. Zaten yıllardır yaptığım için insanlar direkt benden alıyor. İsteyenin adresine teslim ediyorum. Farklı şehirlere de kargoyla gönderiyorum. Üçüncü kuşak arıcıyım. Bir kızım var, ona da öğretiyorum. Adı Asel. Asel, bal demek. İnşallah o da hevesli. O da yapmayı düşünüyor arıcılığı. İnşallah bu nesiller boyu devam eder."
Kaynak:
Bu haber toplam 19 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.