Antalya'daki teleferik kazasında kabinde mahsur kalan aile yaşadıklarını unutamıyor
Kazazede Osman Sungur:- "Çocuğum çok korkmuştu, halen korkuları devam ediyor, geceleri yalnız uyuyamıyor, araca binince korkuyor. Uçak geçtiği zaman 'baba çok korkuyorum' diyor. Eşim, travmayı atlatmaya çalışıyor, psikoloğa gidiyoruz"- Sungur ailesi ve akrabaları, mahsur kaldıkları kabinde yaşadıkları korku dolu anları cep telefonlarıyla kaydetti
AYŞE YILDIZ - Antalya'nın Konyaaltı ilçesindeki teleferik kazasında ailesi ve akrabalarıyla mahsur kaldıkları kabinden 22 saatte kurtarılan Osman Sungur, yaşadıkları travmayı atlatamadıklarını söyledi.
Sungur, eşi Ayşegül, 9 yaşındaki oğulları Muhammet Onur ve İstanbul'dan gelen 11 akrabasıyla 12 Nisan'da Tünektepe Teleferik Tesisi'nde bindikleri kabinlerde mahsur kaldı.
Geceyi yerden metrelerce yüksekte asılı kalan kabinde geçiren ve İzmir'den sevk edilen Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerince helikopterle kurtarılan Sungur ailesi, yaşadıkları travmayı atlatmaya çalışıyor. Diğer kazazedeler gibi Sungur ailesine de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görevlilerince psikososyal destek veriliyor.
Fırın işleten 38 yaşındaki Sungur, AA muhabirine, eşinin İstanbul'dan Ramazan Bayramı tatili için Antalya'ya gelen akrabalarıyla teleferiğe bindiklerini söyledi.
Yanlarında çocukların da olduğunu belirten Sungur, hareket ettikten yaklaşık 5 dakika sonra teleferiğin durduğunu ifade etti.
Elektriğin kesildiğini sandıklarını dile getiren Sungur, şöyle konuştu:
"Sonra teleferik tekrar çalıştı, o anda sanki teller kopmuş gibi aşağıyla doğru gitmeye başladık, epey sallandık. Teller koptu, düşüyoruz sandık, sonra durdu. Yoğun sis olduğu için ilerisini göremiyorduk. Sis dağılınca devrilen direği gördük, hemen kabinin üzerindeki numarayı aradım. Başta bize 'elektrik kesintisi var' dediler, direğin devrildiğini söyledim. Emniyeti, AFAD'ı, jandarmayı her yeri aradım çünkü 9 yaşında oğlum çok korktu. Akşam oldu, bizi AFAD'dan aradılar, 'Sizi sabah helikopterle alacağız' dediler. Ekipler çalışıyordu, bizim kabinde üçü çocuk 7 kişiydik."
- "Telefondan vefatı öğrenince korkumuz arttı"
Sungur, kabinde beklerken çok korktuklarını sularının olmadığını ve ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını anlattı.
Kabinlerinin en sarp yerde kaldığını vurgulayan Sungur, "Düşsek paramparça olacağız, aşağıya bakıyorum kurtulma şansımız yok. Telefondan vefatı öğrenince korkumuz arttı. Düşen kabin bizden üç kabin öndeydi, görüyorduk. AFAD ekipleriyle konuştuktan sonra biraz rahatladım. Çünkü onlar bize destek verdi. 'Sakin olun, sizin için gerekli önlemleri aldık' dediler. Telin kopmasında çok korktuk." diye konuştu.
Sungur, ilk defa teleferiğe bindiğini ve kazanın yaşandığını, Sahil Güvenlik Komutanlığından ekibin halatlarla sarkarak kabinlerine ulaştığını kaydetti.
Önce eşinin ve oğlunun sepete konularak kurtarıldığını anlatan Sungur, şöyle devam etti:
"Komutanım Halil Arabacı, bizi kurtardı. Ona sevgilerimi gönderiyorum, Allah razı olsun. Bizim kabine geldiğinde çok destek verdi. 'Biz buradayız, sakin olun. Ben bu işi on yıldır yapıyorum' dedi. Hakikaten ekip çok başarılıydı. Kabinimizde şeker hastası da vardı, hepsini kurtardılar. Sonra beni aldılar, 'halata sıkıca tutun' dedi, ben direkt askere sarıldım, 'böyle daha güvendeyim' dedim. 'Nasıl rahat edersen, manzaranın tadını çıkar, bir daha buradan göremezsin' dedi. Bir anda helikoptere çıktık."
Sungur, yaşadıkları aklına gelince halen ellerinin titrediğini dile getirdi.
Kabinde 22 saat hareketsiz kaldıkları için ayaklarının uyuştuğunu belirten Sungur, "Korkudan nefes alırken bile tedirgindik. Gece boyunca kabin sürekli sallandı. Çocuğum çok korkmuştu, halen korkuları devam ediyor, geceleri yalnız uyuyamıyor, araca binince korkuyor. Uçak geçtiği zaman 'baba çok korkuyorum' diyor. Eşim, travmayı atlatmaya çalışıyor, psikoloğa gidiyoruz. Yakınlarımız İstanbul'a döndü onlar da bu travmayı atlatmak için uğraşıyor. 3 ve 5 yaşında çocukları da vardı." dedi.
Kaza nedeniyle şikayette bulunduklarını vurgulayan Sungur, "Halen ellerim titriyor, insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Bunun önlemi nasıl alınıyor, bakımı nasıl yapılıyor, sorumlusu kimse bulunsun istiyorum." ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Sungur ailesi ve akrabaları, mahsur kaldıkları kabinde yaşadıkları korku dolu anları cep telefonlarının kameralarıyla kaydetti.
Görüntülerde, Osman Sungur'un eşinin telefonda gözyaşı dökerek konuşması, başka kabindeki akrabalarının video çekerken kabinin bir anda düşmeye başlaması yer aldı.
- Kaza ve adli süreç
Teleferik tesisinde meydana gelen kazada parçalanan kabinden düşen 1 kişi hayatını kaybetmiş, aynı kabindeki 2'si çocuk 7 kişi yaralanmıştı. Diğer kabinlerden tahliye edilen 11 kişi de kontrol amaçlı hastaneye kaldırılmıştı.
Sistemin durması nedeniyle havada asılı kalan 24 kabindeki 174 kişi ise AFAD'ın koordinesinde yaklaşık 22,5 saat süren çalışmaların sonunda kurtarılmıştı.
Kazaya ilişkin gözaltına alınan 14 şüpheliden aralarında eski ANET Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olan Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz'ün de bulunduğu 5'i tutuklanmıştı.
Kaynak:
Bu haber toplam 94 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.