Antalya'da düzenlenen 16. Üroonkoloji Kongresi sona erdi
Türk Üroonkoloji Derneği tarafından Antalya'da düzenlenen 16. Üroonkoloji Kongresi sona erdi.Serik ilçesi Belek turizm merkezinde bulunan bir otelde gerçekleştirilen kongreye, yurt içi ve yurt dışından 600'e yakın katılımcı iştirak etti.Türk...
Türk Üroonkoloji Derneği tarafından Antalya'da düzenlenen 16. Üroonkoloji Kongresi sona erdi.
Serik ilçesi Belek turizm merkezinde bulunan bir otelde gerçekleştirilen kongreye, yurt içi ve yurt dışından 600'e yakın katılımcı iştirak etti.
Türk Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, gazetecilere, Türkiye'de dernek olarak yaptıkları insidans çalışmasına göre prostat kanseri görülme sıklığının yüz binde 36 civarında olduğunu söyledi.
Çalışmayı henüz yenilemediklerini, artış olup olmadığını bilmediklerini belirten Bilen, "Farkındalık arttıkça genellikle rakamlar da artıyor. İki taraf bilinçli bir hale geldiğinde doğal olarak rakamlarda bir artış olacaktır. Çünkü hastanın farkındalığı artacaktır, hekimlerin de tanı koyma becerileri yükselecektir." dedi.
Bilen, büyük şehirlerde erkeklerin prostat kanseri konusundaki bilinçlerinin çok yüksek olduğunu, dolayısıyla sürekli tarama programlarının içerisine girip hekimlerden kendilerini taramalarını istediklerini anlattı.
Beslenmenin bir canlı için en önemli kavramlardan biri olduğuna dikkati çeken Bilen, şöyle konuştu:
"Hastalıklarımız çevresel faktörlerle oluşur. Bu çevresel faktörlerin içerisinde beslenme en önemli yere sahip. Kimseye 'kötü beslenin' diyemezsiniz ama kimseye 'bu besini yerseniz de ölmeyeceksiniz' diyemezsiniz. Aramızda bir Lokman Hekim yok. Ölümsüzlüğün çaresini bulamadık ama iyi beslenirseniz olacak olan bütün hastalıkları ötelersiniz. Sonuçta yaşlanan yaratıklarız, doğuyoruz ve gidiş yolumuz ölüm. Burası kesin. Bizim yapabileceğimiz bir tek şey var. Aklı başında beslenip ölüm sebeplerimizi öteleyebiliriz. Kötü beslenirseniz erken ölürsünüz ama iyi beslenirseniz kanser olmayacağınız anlamına gelmez ama onları ötelersiniz.
Nasıl besleneceksiniz? Elbette ki Akdeniz mutfağı en kıymetli mutfağımız. Kilo almayacaksınız, egzersiz yapacaksınız. Öğünleriniz kaliteli olacak, yüksek yağ oranı tüketmeyeceksiniz, tuz tüketmeyeceksiniz. Doğal ürünlerle, katkısız ürünlerle, yani rafine edilmemiş, paketlenmemiş ürünlerle besleneceksiniz. Tabii ki mevsimin sebze ve meyvesini tüketeceksiniz. Bunları yaparsanız hasta olmayacağınız anlamına gelmez ama en azından kanseri ötelersiniz."
Prof. Dr. Bilen, kanseri tedavi edebilecek bir besinin olmadığını ama prostat kanserine A, D ve E vitaminleri ile soya fasulyesi, brokoli, Brüksel lahanası, karnabahar ve pişmiş domatesin iyi geldiğini aktardı.
Kaynak:
Bu haber toplam 79 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.