Antalya kıyılarında süren arkeolojik su altı çalışmaları görüntülendi
Dünyanın "bilinen en eski batığı" olarak nitelenen Kumluca Tunç Çağı Batığı'na ulaşan Doç. Dr. Hakan Öniz koordinatörlüğündeki ekip, Gelidonya ve Uluburun Tunç Çağı batıklarının da yer aldığı Antik Likya bölgesinde yeni keşifler için çalışma yürütüyor- Ekibin deniz dibi araştırmasına eşlik eden su altı belgesel yapımcısı ve görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan, su altındaki eserleri ve yeni batıkları bulmak için Finike kıyılarında yürütülen keşif çalışmasını görüntüledi
AYŞE YILDIZ - Denizin derinliklerinden çok sayıda eseri gün yüzüne çıkararak belgelendiren Kumluca Tunç Çağı Batığı ekibinin su altındaki çalışmaları kamerayla kaydedildi.
Kumluca Tunç Çağı Batığı Kazı Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz ve ekibi, Gelidonya ve Uluburun Tunç Çağı batıklarının da yer aldığı Antik Likya bölgesi olarak bilinen Kumluca ve Finike kıyılarında yeni keşifler için çalışma yürütüyor.
Çalışmalara eşlik eden su altı belgesel yapımcısı ve görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan ile su altı fotoğrafçısı Mustafa Emre Kolbakır, ekibin Finike ilçesi açıklarında yürüttüğü çalışmaları görüntülemek için dalış yaptı.
Gerekli hazırlıklar tamamlandıktan sonra Ceylan ve Kolbakır, metrelerce derinliğe inerek Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz'in su altındaki yüzey keşiflerini, önceden belgelendirdikleri eserleri ve yeni batıkların bulunması için yürütülen çalışmaları görüntüledi.
Öniz ve ekibi daha önce yer tespiti yapılan eserleri inceledi, ölçüm yaptı.
- Çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle yürüyor
Kazı Başkanı Öniz, dalış öncesi AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Akdeniz Üniversitesi olarak Antalya ve Mersin'de su altı araştırmaları yaptıklarını söyledi.
Finike kıyılarında daha önce belgeledikleri batıkların üzerinde son iki yılda değişiklik olup olmadığını kontrol etmek ve yeni keşifler için daldıklarını aktaran Öniz, "Yeni batıklar araştıracağız, yeni arkeolojik eserler belgeleyeceğiz. Yerini bildiğimiz batıklara korsan dalış yapılmış mı? Eserde bozulma var mı? Onu anlayacağız." diye konuştu.
Tahsin Ceylan ise Türkiye denizlerinin su altı kültür varlıkları açısından büyük envantere sahip olduğunu ifade etti.
Su altı kültürel varlıkların tanıtılıp dalış turizmine kazandırılmasının önemli ekonomik getiri sağlayacağına dikkati çeken Ceylan, "Kekova bölgesinin de dalış turizmine kazandırılması gerekiyor. Dünyaya örnek bir çalışma olur." dedi.
- Kazılarda arkeolojik nitelikte 335 batık bulundu
Öte yandan, Hakan Öniz başkanlığında Akdeniz kıyılarında yaklaşık 10 yıldır sürdürülen su altı kazı çalışmalarında, milattan önce 16'ncı yüzyıldan milattan sonra 19'uncu yüzyıla kadar geniş bir tarih aralığına ait olduğu değerlendirilen arkeolojik nitelikte 335 batık bulundu.
Bu batıkların büyük çoğunluğu, şarap ya da zeytinyağı gibi ticari yük bulunduğu düşünülen amforalar içeriyor.
Bunların arasında Kumluca'da bulunan ve "dünyanın en eski batığı" olarak nitelenen 3 bin 600 yıllık bakır külçe yüklü Orta Tunç Çağı batığı ile Alanya'da kazısı yapılmış 1720'lerde batmış Osmanlı dönemi ticaret gemisi batığı da bulunuyor.
Bilime ve turizme kazandırılan eserlerden Roma dönemi baktıklarının bir bölümünde ise tabak, kiremit, tuğla, lahit ve blok taş gibi malzemeler de yer alıyor.
Kaynak:
Bu haber toplam 81 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.